
Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde Ravive Kozmetik’te yaşamını yitiren işçileri anmak ve 25 Kasım kapsamında yürüyüş yapmak isteyen kadınlar polis engeliyle karşılaştı. Polis, kadınlara biber gazıyla saldırdı.
Kocaeli Dilovası’nda 6’sı kadın 7 işçinin yaşamını yitirdiği fabrika yangınının ardından, Tevgera Jinên Azad’ın (TJA) çağrısıyla kadınlar saat 14.30’da Kent Meydanı’nda bir araya geldi. Ravive Kozmetik’in bulunduğu binaya yürümek isteyen kadınların önü polis tarafından barikatla kesildi.
Yangında hayatını kaybeden kadın işçilerin aileleri de yürüyüşe katıldı. Kadınlar; Sakine Cansız, Fidan Doğan, Leyla Şaylemez, Deniz Poyraz, Nagihan Akarsel ile yangında ölen kadın ve çocuk işçilerin fotoğraflarını taşıdı. YDK’nın da aralarında olduğu kadınlar, “Jin jiyan azadî”, “Aç aç barikatı aç”, “Bu bir kaza değil cinayet”, “Kadınlara değil katillere barikat” sloganları attı.
Polisten biber gazlı saldırı
Kadınlar, Ravive Kozmetik atölyesi önüne yürümek isteyince polis barikatına yüklendi. Polis biber gazıyla saldırdı. Kadınlar, “Barikatı aç, kadın işçiler ölürken neredeydiniz?” diyerek tepki gösterdi. Aileler de polis engeline karşı mücadele kararlılıklarını vurguladı.
Yürüyüşün engellenmesi üzerine kadınlar Dilovası Meydanı’nda basın açıklaması yaptı. Açıklamayı Türkçe Güldem Doğan, Kürtçe Ayşe Aksoy okudu.
“Bu bir iş cinayetidir, kadın emeğinin yok sayılmasının sonucu”
TJA aktivisti Güldem Doğan, Dilovası’nda 8 Kasım’da yaşanan yangının “denetimsizlik, güvencesizlik ve rant politikalarının sonucu” olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Patlamada 2’si çocuk 6 kadın işçi hayatını kaybetti. Vardiya amiri Tuncay Yıldız’ın ölümüyle can kaybı 7’ye yükseldi. Kadın işçiler düşük ücret, güvencesiz ve tehlikeli çalışma koşullarına mahkûm edildiği için yaşamını yitirdi.”
Kadın ve çocuk işçiliğine dikkat çeken Doğan, sanayi bölgelerinde denetimsizliğin “kadınların yaşam hakkına yönelen bir şiddet biçimine” dönüştüğünü vurguladı.
“Erkek egemen sisteme karşı özgür yaşamı inşa edeceğiz”
Kadın cinayetlerindeki artışa işaret eden Doğan, 2025’in ilk 10 ayında 317 kadının erkekler tarafından öldürüldüğünü, çok sayıda ölümün “şüpheli” olarak kayıtlara geçtiğini belirtti:
“Tüm cezasızlık ve sömürü politikalarına karşı eşit ve özgür bir yaşam için mücadeleyi büyüteceğiz. Kastik katillerle çevrili bu erkek egemen sisteme karşı şiddetsiz, özgür bir yaşamı inşa edeceğiz.”



