Güncel

Dünya çapında kadınların beşte biri, erkeklerin yedide biri çocukken cinsel şiddete uğruyor

Çocuklara yönelik cinsel şiddet, küresel boyutta ciddi bir halk sağlığı krizi olarak karşımızda duruyor. Kültürel farklar, toplumsal tabular ve yetersiz veri toplama süreçleri bu sorunun görünürlüğünü daha da azaltıyor.

The Lancet dergisinde perşembe günü yayımlanan kapsamlı bir çalışmaya göre, dünya genelinde kadınların yaklaşık %18,9’u, erkeklerin ise %14,8’i 18 yaşına gelmeden önce cinsel şiddete maruz kaldı. Çalışma, çocukluk ve ergenlik döneminde yaşanan cinsel istismarın ne denli yaygın olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Ancak bu veriler, buzdağının sadece görünen yüzü olabilir.

Washington Üniversitesi tarafından yürütülen ve Bill Gates Vakfı tarafından finanse edilen araştırma, 204 ülkeden, 1990 ile 2023 yılları arasında Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Birleşmiş Milletler tarafından derlenen veriler temel alınarak hazırlandı. Bu veriler, istismarın bölgesel farklılıklarını ve yaygınlığını ortaya koyarken, aynı zamanda çocuklara yönelik cinsel şiddetin hâlâ küresel ölçekte yeterince tartışılmadığını da gösteriyor.

Örneğin, ABD’de kadınların %27,5’i, Birleşik Krallık’ta %24,4’ü, Hindistan’da ise %30,8’i çocukken cinsel şiddete maruz kalmış. Fransa’da ise bu oran her dört kadından biri (%26) gibi ürkütücü bir seviyede. Erkekler arasında da kaygı verici rakamlar mevcut: ABD’de %16,1, Birleşik Krallık’ta %16,5, Fildişi Sahili’nde %28,3. Buna karşılık, Moğolistan gibi ülkelerde bu oran %4,2’ye kadar düşebiliyor. Bu farklılıklar, toplumsal normlar, hukuki altyapılar ve kültürel tabuların etkisini net bir şekilde ortaya koyuyor.

Araştırmacılar, verilerin kıtlığı ve istismarın tanımlanmasındaki farklılıklar nedeniyle bu rakamların muhtemelen gerçeği tam yansıtmadığını belirtiyor. Cinsel şiddetin ölçülmesi zorluğu nedeniyle çoğu vakaya ulaşılamadığına dikkat çeken uzmanlar, “önleme çalışmalarının hedeflenebilmesi” için daha kapsamlı veri toplanması gerektiğine vurgu yapıyor. Bu, sadece bir istatistik meselesi değil, aynı zamanda insan onurunun ve temel hakların korunması meselesi.

Çalışmada ayrıca çocuklukta yaşanan cinsel şiddetin uzun vadeli etkileri de vurgulanıyor: depresyon, anksiyete, travma sonrası stres bozukluğu ve çeşitli fiziksel sağlık sorunları, mağdurların ileriki yaşamlarında daha yaygın görülüyor. Bu nedenle, çocuklara yönelik cinsel şiddet, sadece bir halk sağlığı krizi değil, aynı zamanda ciddi bir insan hakları ihlali olarak ele alınmalı.

Bu tablo, çocukların güvenliğini sağlamak için küresel ölçekte daha güçlü yasal düzenlemeler, toplumsal farkındalık ve önleme politikalarının acilen hayata geçirilmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu