İzmir Buca Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren Telus isimli şirket, Çağrı-İş Sendikası’nın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan aldığı yetkiye itiraz ederek sendikalı işçileri işten çıkarmaya başladı.
Telus’un küçülme bahanesiyle gerçekleştirdiği işten çıkarmalar, sendikal mücadelede ön saflarda yer alan işçileri hedef alıyor.
Dört yıldır Telus’ta çalışan ve sendikal örgütlenmenin içinde aktif olarak yer alan Hasan Hüseyin Yavuz, yetki sürecinin ardından patronun baskıyı sistematik hale getirdiğini belirtti.
İşçiler olarak 2024’ün Ocak ayında örgütlenmeye başladıklarını ve altı ay içinde 1000 kişiyi sendikaya üye yaptıklarını söyleyen Yavuz, “Biz örgütlenirken işveren doğrudan bir engel koymadı. Yetkiyi aldıktan sonra ise süreci baltalamak için harekete geçti. Önce itiraz ettiler, ardından işçi kıyımına başladılar” dedi.
İş kolu değişikliğiyle sendikal haklar engellenmek istendi
Telus, işçilerin sendikal haklarını engellemek için sadece yetkiye itiraz etmekle kalmadı. Aynı zamanda iş kolu değişikliği yaparak sendikanın varlığını zorlaştırmaya çalıştı.
Normalde çağrı merkezi işçileri, 7 numaralı iş kolunda yer alırken, Ankara’daki çağrı merkezi patronlarının girişimiyle işçilerin iş kolu değiştirildi. Bu sürecin hukuksuz bir şekilde ilerlediğini vurgulayan Yavuz, “Bu tür değişiklikler Yargıtay kararıyla yapılır. Ancak bir gecede alınan Danıştay kararıyla iş kolumuz farklı bir kategoriye taşındı. Böylece sendikanın toplu iş sözleşmesi yapmasını zorlaştırmak istediler. Önceden sendikanın yetki barajı 2000 üyeydi, yeni iş kolunda bu sayı 45.000’e çıktı. Ama kanunen, yetkiyi aldıktan sonra iş kolu değişse bile toplu iş sözleşmesi hakkımız var. Telus bu hakkı tanımamak için süreci uzatıyor” şeklinde konuştu.
Kod ile işten çıkarıldı, direnişe başladı
Yetki sürecinin ardından Telus, doğrudan sendikal mücadelede öne çıkan işçileri hedef aldı.
Bu süreçte işten çıkarılanlardan biri de Hasan Hüseyin Yavuz oldu. İşlemediği bir eylem gerekçe gösterilerek işten çıkarıldığını anlatan Yavuz, kendisine “Kod” uygulanarak sektörde çalışmasının zorlaştırıldığını belirtti.
“Ben dört yıl boyunca Telus’ta çalıştım ve ilk işe alınan işçilerden biriydim. Ancak hiçbir gerekçe gösterilmeden işten çıkarıldım. Kod ile çıkarıldım. Yani başka işlerde çalışmamı zorlaştıracak bir yöntem uyguladılar” diyen Yavuz, işyerinin önünde direnişe başlamaktan başka bir seçenek bırakılmadığını da ekledi. İşten çıkarılmasının ardından iki gün içinde harekete geçtiğini vurgulayan Yavuz, “Şu an direnişimin 68. Günündeyim. Bu süreci yalnız sürdürüyor olsam da mücadeleden vazgeçmeye niyetim yok” ifadelerini kullandı.
İşten çıkarmalar sistematik hale geldi
İşten çıkarmalar bireysel değil, sistematik bir baskı politikasının parçası olarak sürüyor. Telus’un sendikalı işçileri hedef alarak işten çıkardığını belirten Yavuz, kendisinden önce de 14 işçinin işten çıkarıldığını söyledi.
Şirketin işçileri tek tek işten çıkararak sendikal mücadeleyi zayıflatmaya çalıştığını belirten Yavuz, “Bir ayda bir, bazen iki ayda iki kişi şeklinde işçiler atıldı. Maddi sebeplerden veya ailevi durumlardan dolayı çoğu arkadaşımız direniş başlatamadı. Şirket bir arkadaşımıza uzaklaştırma kararı aldırarak direnişe katılmasını bile engelledi. Bayrak bana denk geldi diyelim, sıra bendeydi” dedi.
Geçtiğimiz günlerde Telus önünde yapılan basın açıklamasının ardından 30 işçinin daha işten çıkarıldığı öğrenildi. Şirketin bu süreci “küçülme” bahanesiyle gerçekleştirdiğini söyleyen Yavuz, işçilerin aslında sendikalı oldukları için işten çıkarıldığını belirtti.
“Şirket, işten çıkarılanları toplu işten çıkarma kodu ile değil, bireysel olarak farklı gerekçelerle çıkarıyor. Hatta ihbar sürelerini çalıştırarak kıdem tazminatlarını ödüyor ama sendikalı işçileri sistematik olarak tasfiye ediyor. Amaç, içerideki sendikalı işçi profilini değiştirmek ve yerine sendikasız işçileri almak” diyerek işverenin politikalarını eleştirdi.
“Mücadeleden vazgeçmeyeceğiz!”
İşten çıkarılan işçilerin büyük bir kısmı ekonomik zorluklar nedeniyle direnişe katılamasa da sendikalı işçiler mücadeleyi sürdürüyor.
Yavuz, sendikanın hukuki süreci de takip ettiğini ve mücadeleye devam edeceklerini belirtti. Ve “Şu anda işten çıkarılan arkadaşlarımızın ihbar süreleri devam ediyor. Sendikanın avukatı aracılığıyla toplu dava açılacak. Ayrıca biz işçiler olarak şirket önünde çadır kurmayı ve sesimizi daha fazla duyurmayı planlıyoruz. Telus, sendikal mücadeleyi engellemek için her yolu deniyor ama biz geri adım atmayacağız” diye konuştu.
