Güncel

ESP Eş Genel Başkanı Aktaş ve ETHA muhabiri Yiğit’e 17’şer yıl hapis cezası

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, ESP Eş Genel Başkanı Deniz Aktaş ve ETHA muhabiri Ebru Yiğit’e “örgüt üyeliği” iddiasıyla 17’şer yıl 1 ay hapis cezası verdi. Mahkeme, Mert Unay’ı 20 yıl 6 ay hapse mahkûm ederken, Nurcan Güllübudak’a 14 yıl 7 ay ceza verip hükmün açıklanmasını geri bıraktı.

Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Deniz Aktaş ile ETHA muhabiri Ebru Yiğit, Mert Unay ve Nurcan Güllübudak’ın yargılandığı davada karar açıklandı. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada mahkeme heyeti, Aktaş ve Yiğit’e 17 yıl 1 ay, Unay’a 20 yıl 6 ay, Güllübudak’a ise 14 yıl 7 ay hapis cezası verdi. Aktaş, Yiğit ve Unay hakkında hükmen tutuklama kararı çıkarılırken, Güllübudak’ın cezası için hükmün açıklanması geri bırakıldı.

Duruşmayı, ESP Merkez Yürütme Kurulu üyeleri, Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) Genel Sözcüsü Tanya Kara, DEM Parti, EMEP Genel Başkanı Seyit Aslan, Mücadele Birliği Platformu temsilcisi Muhammed Hizmetçi ve çok sayıda kişi takip etti.

Aktaş: “Sınıfsız, sömürüsüz bir dünyanın mümkün olduğuna inanıyorum”

Savunmasında siyasi yaşamı boyunca eşitlik ve adalet mücadelesi verdiğini belirten Deniz Aktaş, “Hayatım boyunca dürüstlüğün, eşitliğin ve adaletin peşinde oldum. Ancak sistem, bizden ‘dokunmayan’ bir yaşam sürmemizi istiyor. Kadın olarak siyasete karışmamam, makul sınırlar içinde kalmam beklendi,” dedi.

Öğretmenlik yıllarından itibaren sendikal faaliyetler yürüttüğünü, bu nedenle ihraç edildiğini hatırlatan Aktaş, “Bilimsel olmayan, ticarileştirilen, cinsiyetçi bir eğitim sisteminde öğrencilerimin eşitsizlikten nasıl etkilendiğini gördüm. Bu adaletsizliklere karşı mücadele ettiğim için cezalandırıldım,” ifadelerini kullandı.

Aktaş, sosyalist bir kadın olarak emek, eşitlik ve özgürlük mücadelesi verdiğini vurgulayarak, “Bugün emekçi halk açlık, yoksulluk, savaş ve cins kırımına karşı yaşam mücadelesi veriyor. Filistin’de soykırım sürüyor, kadınlar katlediliyor, Kürt halkı haklarından mahrum bırakılıyor,” dedi.

“Hakikatin peşinden giden kimse güvende değil”

Ülkede adalet arayışının baskı altına alındığını belirten Aktaş, “Bu ülkede hakikatin peşinden giden hiç kimse güvende değil. Öğretmenlikten ihraç edildikten sonra ESP’de siyaset yapmaya başladım. Ancak bu seçimimle birlikte üzerime siyasi kumpaslar kurulmaya başlandı,” diye konuştu.

Gözaltına alındığı operasyonu da anlatan Aktaş, “Misafir olarak bulunduğum bir evde olmak suç gibi gösteriliyor. Bu dosyanın hazırlanış biçimi adalet duygusunu yaralıyor,” dedi.

Ev hapsi uygulamasına da değinen Aktaş, “Bir aydır ev hapsindeyim. Bu durum, seçilme ve temsil hakkımı fiilen ortadan kaldırıyor. Ev hapsi, kadın siyasetçileri görünmez kılmanın başka bir yoludur,” sözleriyle tepki gösterdi.
Aktaş, beraatini talep ederek savunmasını tamamladı.

Yiğit: “Sosyalist olmak suç haline getirilemez”

Ardından söz alan ajans muhabiri Ebru Yiğit, kendilerine yöneltilen suçlamaları reddederek, “Biz sosyalistiz ve yaptığımız her eylemin arkasındayız. Ancak bugün burada yapmadığımız bir eylemle suçlanıyoruz,” dedi.

Yiğit, itirafçı beyanlarında yer alan ifadelerin dayanaksız olduğunu belirterek, “SKM üyesi olmam gizli bir bilgi değil. Sosyalist bir siyasetin içinde olmak, bir itirafçının söylemiyle suç haline getirilemez,” dedi.
Daha önce benzer bir dosyada beraat ettiğini hatırlatan Yiğit, beraatini talep etti.

Mahkeme kararı: Uzun hapis cezaları ve tutuklama

Duruşma, avukatların beyanlarının ardından sona erdi. Mahkeme heyeti;

  • Deniz Aktaş hakkında 17 yıl 1 ay,
  • Ebru Yiğit hakkında 17 yıl 1 ay,
  • Mert Unay hakkında 20 yıl 6 ay,
  • Nurcan Güllübudak hakkında ise 14 yıl 7 ay hapis cezasına hükmetti.

Aktaş, Yiğit ve Unay için hükmen tutuklama kararı verilirken, Güllübudak hakkında hükmün açıklanması geri bırakıldı. (ETHA)

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu