İSTANBUL – Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Genel Merkezi’nde gerçekleştirilen toplantıya Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul Milletvekilleri Çiçek Otlu ve Celal Fırat’ın yanı sıra çok sayıda siyasi parti ve demokratik kitle örgütü temsilcisi katıldı.
Toplantıya, Partizan, Yeni Demokrat Kadın (YDK), HDK Eşsözcüsü Ali Kenanoğlu, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Genel Başkanı Mertcan Titiz, Kaldıraç Hareketi, Halkevleri, Alınteri, Devrimci Parti, Devrimci Hareket, Mücadele Birliği, Umut-Sen, Komün, Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), Emek Partisi (EMEP), Kadınlar Birlikte Güçlü (KBG), Emekçi Hareket Partisi (EHP), Sendika.org, Köz gazetesi, Ekmek ve Adalet Platformu, Aralık Feminist Kolektif, Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP), Kadın Savunma Ağı, Sosyalistler Partisi (SOLDEP), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu (BDSP), Sosyalist Emekçiler Partisi (SEP), Kızıl Parti, Yeşil Sol Parti, Sosyalist Mücadele İnisiyatifi (SMİ), İşçi Demokrasisi Partisi (İDP), DKDER, Kadın Savunması ve Ayrışım Yayınları katıldı.
Basın toplantısında konuşan ESP Eş Genel Başkanı Murat Çepni, verilen cezaların bir “kumpasın son halkası” olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu:
“Bu kumpasın planlaması şöyle gelişiyor: Elbette devreye gizli tanıklar, iftiracılar ve itirafçılar giriyor. Son dönemde çokça tanık olduğumuz gibi, itirafçı ‘bu evde eylem hazırlığı var’ diyor. Bunun üzerine polis eve operasyon düzenliyor. Ardından dosyayı şişirecek, kriminalize edecek malzemeler devreye sokuluyor. Evde bomba ve silah bulunduğu iddiası basına servis ediliyor ve ilk haberi Akit yapıyor. Oysa arkadaşlarımız aramalara bile eşlik edemiyor, her şey planlı bir şekilde kurgulanıyor.”
Çepni, gazeteci Ebru Yiğit ve beraberindeki iki kişinin bu operasyonu haberleştirmesinin ardından hedef haline getirildiğini belirtti.
“Dava süreci üç yıl sürdü. 24 Ocak’ta partimize yönelik kapsamlı bir operasyonla bu dosya öncekiyle birleştirildi. Plan hazır, iftiracı ayarlanmış; gerisini mahkemeler tamamladı. 14. Ağır Ceza Mahkemesi, bu kumpasın son halkasını oluşturarak yoldaşlarımıza ağır cezalar verdi.”
Mahkemelerin sermaye devletinin bir aparatı haline geldiğini söyleyen Çepni, topluma dönük kapsamlı bir saldırı sürecine dikkat çekti:
“Bu duruma alışmadık, olağan görmüyoruz. Buna karşı mücadele etmeye devam edeceğiz. Toplum çürütülmeye, teslim alınmaya çalışılıyor. Ancak biz, bu saldırılar karşısında onurlu ve özgür yaşamı büyütmeye devam edeceğiz. İtirafçı–itiracı konsept, devletin planıdır; bu tablo, topluma dönük saldırının açık göstergesidir.”
“Bu tabloya teslim olmayacağız.”
Basın toplantısında konuşan Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) temsilcisi Tanya Kara, katılımcılara teşekkür ederek sözlerine başladı:
“Bugün bizimle yan yana olduğunuz için hepinize çok teşekkür ediyoruz. Bildiğiniz gibi AKP’nin faşist iktidarı tüm saldırılarını hız kesmeden sürdürüyor. Partimize ve kadın örgütümüze dönük saldırılar da bu konseptin bir parçası olarak yürütülüyor. Operasyonlar, gözaltılar, tutuklamalar ve itirafçılaştırma saldırılarıyla sosyalistlere bir irade savaşı açılmış bulunuyor.”
Kara, 2022 yılında siyasi polisin geliştirdiği bir komplo operasyonuyla gözaltına alınan, tutuklanan ve 15 Ekim’de 17 yıl 1 ay hapis cezası verilen yoldaşlar arasında eş genel başkan Hatice Deniz Aktaş, genel meclis üyeleri Ebru Yiğit ve dört sosyalist olduğunu hatırlattı.
“Bu karar yalnızca partimize veya SKM’ye değil, direnen ve mücadele eden tüm kesimlere dönük bir mesaj taşıyor. Kadın katillerini, çetecileri ve çocuk istismarcılarını koruyanlar; sosyalistlere, özellikle de sosyalist kadınlara rekor cezalar veriyor. Ancak bizler, bu saldırıların ne anlama geldiğini çok iyi biliyoruz. Mücadeleyi yükselten, direnen ve yan yana gelenler olarak bu tabloya teslim olmayacağız.”
Kara, mücadeleci kadınları cezalarla teslim almaya çalışanlara karşı kadın dayanışmasının ve birleşik mücadelenin gücünü hissettiklerini vurguladı:
“Önümüzdeki dönemde tüm bu saldırıları birlikte geri püskürteceğimize inanıyoruz. Görevimiz; kadınların eşit ve özgür biçimde yaşayabildiği, LGBTİ+’ların kendilerini özgürce ifade edebildiği bir dünyayı inşa etmektir. Bugün burada, partimize ve kadın örgütümüze dönük saldırılar karşısında yanımızda olduğunuz için bir kez daha teşekkür ediyoruz.”
“İşçi düşmanı, Kürt düşmanı rejime karşı mücadeleyi yükselteceğiz”
DEM Parti İstanbul Milletvekili Çiçek Otlu, “Çok zorlu bir mücadelenin yolcusu olmanın büyük bedelleri olduğunu bir kere daha gördük. Hiçbir kadın katilini tutuklamayan AKP rejiminin sosyalistleri, kadınları nasıl tutukladığını görüyoruz” dedi.
AKP iktidarına karşı birleşik mücadeleyi her daim yükselteceklerini vurgulayan Otlu, “Onların bu giyotin gibi kurdukları mahkemelerde, defalarca komplolar karşısında dik durduk, her zaman siyasi faaliyetlerimizi savunduk. Eşbaşkanımız Deniz Aktaş da gidip mahkemede siyasi faaliyetlerini sonuna kadar savundu. Bu kadın düşmanı, işçi düşmanı, Kürt düşmanı rejime karşı mücadeleyi yükselteceğiz” ifadelerini kullandı.
“Sosyalizmi savunmaya devam edeceğiz”
HDK Eş Sözcüsü Ali Kenanoğlu, iktidarın sosyalistlerin susturulmasını kendisine birincil vazife olarak gördüğünü söyledi. “Biz bunlara boyun eğecek değiliz. Bugüne kadar getirdiğimiz mücadele hattı da bunu çok net gösteriyor” diyen Kenanoğlu, faşizme, vahşi kapitalizme karşı sosyalizmi savunmaya devam edeceklerini söyledi.
“Yan yana ve omuz omuza mücadele etmeye devam edeceğiz.”
Basın toplantısında Partizan adına konuşan Nurgül, bu saldırıların yalnızca belirli kesimlere değil, tüm topluma yönelik olduğunu vurguladı:
“Bugün ESP’ye yapılan bu saldırıların, yarın başka alanlarda da karşımıza çıkacağı açık. 1 Mayıs sürecinde yüzlerce insanın gözaltına alınması, birçok yoldaşımızın tutuklanması bunun göstergesidir. Devlet bu baskı politikalarını sürdürmeye devam ediyor.”
Nurgül, bir yandan “barış süreci” söylemleriyle yol alınırken, diğer yandan devrimcilere, demokratlara, yurtsever gençliğe ve emekçilere yönelik ciddi saldırıların yürütüldüğünü, aynı şekilde kadın mücadelesi ve LGBTİ+’lara dönük baskıların sistematik biçimde devam ettiğini belirtti:
“Ancak bu baskılar bugüne kadar bizleri yıldırmadı, bundan sonra da yıldırmayacak. Bu nedenle partizanlar olarak ESP’nin mücadelesinin yanındayız. Ortak mücadele alanlarında, yan yana ve omuz omuza mücadele etmeye devam edeceğiz.”
“Deniz ve Ebru’nun yanındayız!”
Basın toplantısında konuşan Yeni Demokrat Kadın (YDK) temsilcisi Ayşe, Deniz ve Ebru’nun tutukluluğunu kabul etmediklerini belirtti.
“Kadın katillerinin cezasızlık politikalarıyla sokaklarda serbestçe dolaştığı bir ülkede, her gün kadınların ve LGBTİ+’ların yaşamlarına, varoluşlarına ve güvenliklerine yönelik saldırılar sürüyor. Kadın mücadelesinin öznesi olan kadınların iradesine yönelik bu saldırılar giderek derinleşiyor.”
Ayşe, arkadaşlarımıza verilen ağır cezalarla erkek egemenliğine karşı ses çıkaran herkesin susturulmak istendiğini vurguladı:
“Kadın mücadelesiyle kazanılmış haklarımız bu kararla bir kez daha hedefe konulmuştur. ‘Aile yapısı’ ve ‘ahlak’ söylemleriyle LGBTİ+’lara yönelen saldırılara karşı mücadele etmekten asla vazgeçmeyeceğiz. Tutuklanan yoldaşlarımız yalnız değildir. Deniz ve Ebru’nun yanındayız!”
EHP, Köz gazetesi, Ekmek ve Adalet Platformu, Aralık Feminist Kolektif, SODAP, Kadın Savunma Ağı, SOLDEP, DBP, BDSP, SEP de basın toplantısında söz alarak, dayanışma dileklerini iletti ve iktidarın saldırılarına karşı birleşik mücadeleyi güçlendirme vurgusu yaptı.