
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek için her hafta yaptıkları “F Oturumu”nun 461’incisini Koronavirüs salgını nedeniyle sosyal medya hesapları üzerinden düzenledi.
Açıklamayı okuyan Komisyon üyesi Meral Nergis Şahin, salgın sürecinde hasta tutukluların durumunun daha da ağırlaştığını, tecridin sağlık ve yaşam hakkı önünde ciddi bir tehlike teşkil ettiğini, tüm bunlar gözler önündeyken durumun yaygınlaştırılarak devam etmesinin mahpusların yaşamına yönelik planlı bir saldırı olduğunu, kişiye özgü infaz sistemi olarak da tartışılan İmralı Hapishanesindeki ağır tecrit uygulamasının neredeyse tüm hapishanelere genişletildiğini bugün 27 Kasım’da başlattıkları açlık grevleri ile mahpuslar bir kez daha kamuoyunun dikkatini bu can alıcı soruna çekmeye çalıştığını dile getirdi.
Şahin, sağlık hakkına erişimin önündeki engellere de değinirken, tüm tutukluların sağlık hakkının temel bir ihtiyaç olduğuna vurgu yaparak, siyasi tutuklular üzerindeki tecride derhal son verilmesi gerektiğini ifade etti.
“Yüksek tansiyon, Alzheimer ve prostat hastası olan ve beynine giden damarlardan üçünün tıkalı olmasına rağmen yaşı nedeniyle ameliyat edilemeyen Sılık, hala hapishanede tutulmaktadır. Yürüyemeyen ve ancak tekerlekli sandalyeyle hareket edebilen Sılık, hastalıklarına bağlı olarak da aşırı unutkanlık yaşamakta, bu durum da asabiyete yol açmaktadır. ATK’nin hapishanede kalamaz raporuna rağmen savcılığa bağlı kolluk tarafından hazırlanan raporla Sılık’ın infazı ertelenmemiştir.”