İSTANBUL – DEM Parti İstanbul Milletvekili Kezban Konukçu’nun katılımıyla, demokratik kitle örgütleri ve LGBTİ+’ların da yer aldığı büro açılışı, halay ve danslarla coşkulu bir direniş gösterisine dönüştü. Açılış konuşmasını Mehmet Yakıt yaptı. Konukçu ve mahalle halkı, elektrik, su ve doğalgazı hukuksuz şekilde kesilen aileleri ziyaret etti. Açılışta sık sık “30 kirayı gelsin İsmet ödesin” sloganları atıldı.
Ümraniye’nin Topağacı Mahallesi’nde, halkın haberi ve onayı olmadan bir gecede “rezerv yapı alanı” ilan edilerek ranta açılmasıyla başlayan direniş, mahalleliyi mücadelenin merkezine taşıdı. Kararın ardından yüzlerce emekçi aileye zorla tahliye tebligatları gönderildi; elektrik, su ve doğalgaz kesintileriyle mahalle adeta abluka altına alınırken, halk yaşam hakkı için mücadeleyi sürdürüyor.
Topağacı Mahallesi Barınma Hakkı Bürosu’nun açılış konuşmasını yapan Mehmet Yakıt, mahalle halkının barınma hakkı için toplandıklarını ve yapılan saldırılara karşı mücadele ettiklerini vurguladı.
“Omuz omuza mücadele ediyoruz”
Yakıt, mahallenin dayanışma ve umut merkezi olduğunu, uzun yıllardır farklı renk, kültür ve görüşlerden insanların huzur içinde birlikte yaşadığını belirtti. “Bizi biz yapan tüm renklerimizle, onlarca yıldır kardeşçe yaşadığımız mahallede her düşünceden ve dünya görüşünden kardeşlerimizle omuz omuza mücadele ediyoruz” dedi.
Konuşmasında hak mücadelesinin sadece kendi haklarıyla sınırlı olmadığını vurgulayan Yakıt, dönüşümü destekleyen komşuların haklarının da savunulduğunu ifade etti. Evinde yüzde 100 engelli evladı bulunan, epilepsi, KOAH ve kalp hastası Oğuz abinin evine yapılan baskılara dikkat çeken Yakıt, elektrik, su ve doğalgazının kesilerek barınma hakkının gasp edildiğini hatırlattı.
Yakıt, tek geçim kaynağı 15 bin TL emekli maaşı olan Nazmi amcanın haklarının savunulmasının da büro açılışının amaçları arasında olduğunu belirtti. Açılış, mahalle halkının dayanışma ve mücadele iradesini ortaya koyan mesajlarla sürdü.
“Bir imza ile evimize müdahale edebiliyorlar”
Umut-Sen üyesi Zahide Bilgin, barınma hakkı mücadelesine dikkat çekerek, “Umudumuza sarılmadığımız, direnmediğimiz ve örgütlenmediğimiz sürece bu hayatta bir yerimiz yok. 7’den 70’e herkesin çalıştığı, evine dahi çökülebildiği bir düzende Murat Kurum bir imza atabiliyor ve evinize müdahale edebiliyorlar. Hayatımıza çöküyorlar ve bunun karşısında birbirimize sarılmak, umutla direnmek dışında seçeneğimiz yok” dedi.
Bilgin, 40 yıldır yaşadıkları mahalleye yönelik saldırılara dikkat çekerek, “Bizi elimizden edecek, kiracılığa sürükleyecekler. Direnen ve örgütlenenleri ise destekliyoruz, yanlarında olacağız” ifadelerini kullandı.
“Barınma hakkımız gasp ediliyor”
Emek Partisi (EMEP) İstanbul İl Başkanı Semra Barbaros, Topağacı Mahallesi’ndeki direnişi değerlendirerek, “Bu mahallede halkın mücadelesi, iktidarın halka ve yaşam alanlarına yönelik saldırılarına karşı en güçlü yanıtı oluşturuyor. Dayanışmayı büyütmek, birbirimize sarılmak ve örgütlenmek dışında bir seçeneğimiz yok” dedi.
Barbaros, iktidar ile sermaye ortaklığının yanı sıra, CHP’li bazı meclis üyelerinin de mahallede bulunmadığını ve halkı bilgilendirmediğini vurguladı. “Evlerimize, mahallemize çökülüyor; barınma hakkımız gasp ediliyor. Direnen ve mücadele eden mahalle halkının yanında olacağız, umudu büyüteceğiz” ifadelerini kullandı.
Barbaros, halkı birbirinin sesini çoğaltmaya ve dayanışmayı güçlendirmeye çağırarak, “Sizi yine susuz bıraktılar, ama dayanışmadan geçen yol var” dedi.
“Sizi borçlandırıyorlar”
Şehir plancısı Seyhan Şılgın, belediyenin mahalleyi rezerv alan ilan ederek halka haber vermeden projeler yürüttüğünü ve halkı muvaffakatname imzalamaya zorladığını söyledi. Şılgın, “Mahallenizdeki tek katlı yapılarınızı yıkıp yerine 10 katlı bina yapıyorlar ve sizi borçlandırıyorlar. Sizin için yapılmıyor, başkaları için yapılıyor” dedi.
Şılgın, imzalanan muvaffakatnamelerin içeriğinin belirsiz olduğunu vurguladı ve halkı dikkatli olmaya çağırdı: “Belediyenin yüzde 50 kat karşılığı uygulaması sizi borçlandırıyor. Muvaffakatnameleri imzaladıysanız, tekrar bir hukukçuyla veya bizimle görüşün.”
AKP rantı yasalaştırdı
Topağacı halkı ile dayanışma adına büro açılışına gelen Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul Milletvekili Kezban Konukçu, Topağacı halkının emek onuru için verdikleri mücadelenin yanında oldukları mesajını vererek; “Çünkü şu anda başımızın belası olan bu iktidar her yerde bir çökme harekâtı yapıyor” ifadeleriyle AKP iktidarına karşı birlik olma çağrısı yaptı.
Konukçu, sözlerine AKP’nin sermaye odaklı politikalar ürettiğini ve son olarak da maden yasası ile bu politikayı sürdürdüğünü dile getirdi.
“Bakın, en son maden yasası geçti; bunu takip etmişsinizdir. Bu yasaya dayanarak, fiilen el koyduğu köylünün toprağına, zeytinliğine ve aynı zamanda şehirlerde insanların toprağına, evlerine el koyma harekâtını kendince yasallaştırdı.”
“Evinize çökmek için geldiklerinde devleti gördünüz”
Topağacı Mahallesi’nde kurulmak istenen ranta dayalı rezerv alan projesinin, iktidarın halkın malına çökme hareketi olduğunu dile getiren Konukçu, hedeflenen soygun düzenini şu sözlerle teşhir etti:
“Peki, bu ‘rezerv alan’ dedikleri, ilan ettikleri noktalarda ne yapıyorlar biz bunu? Bu durum, belki de en yakın deprem bölgesinde duyuldu. Depremde insanların yanına gelmeyen, günlerce gelmeyen devleti; rezerv alan ilan edildiğinde buna karşı zeytinini koruyan köylüyü gazlarken, coplarken ve yerde sürüklerken gördük. Burada siz belki bir sorununuz olduğunda dile getiremiyorsunuz, ilgili makamlara ulaşamıyorsunuz; ama sizin malınıza, evinize çökmek için geldiklerinde devleti gördünüz. Evet, bu iktidar yoksulların malına, mülküne çökme harekâtı düzenliyor; şu anda her yerde yalan, talan ve soygun düzeni var.”
