
Fransa’nın en büyük sendikal konfederasyonları Genel İş Konfederasyonu (CGT), Fransa Demokratik İşçi Konfederasyonu (CFDT), FO, CFE-CGC, CFTC, Unsa, FSU ve Solidaires, hükümetin yaz aylarında açıkladığı 44 milyar avroluk kemer sıkma bütçesine karşı bugün genel greve çıktı.
François Bayrou hükümetinin düşmesi halkın öfkesini dindirmedi. Çünkü kesinti planı hâlâ yürürlükte ve politikaların baş sorumlusu Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron hâlâ görevde. Sendikalar, “Hükümet değişse de saldırılar değişmedi” diyerek 18 Eylül’ü bir kavşak olarak görüyor.
Grevin en çok hissedileceği alanlardan biri eğitim. Altı büyük öğretmen federasyonu, “Geleceğimizi karartan bütçeye hayır” diyerek öğrencilerle birlikte alanlara çağırdı. Paris’te öğretmenlerin yüzde 45’inin iş bırakması bekleniyor.
Ulaşımda ise başkent Paris ve çevresinde ciddi aksamalar olacak; bölgesel trenlerin (TER) yalnızca üçte ikisi çalışacak. Sağlık ve kültür alanındaki kesintiler de büyük tepki yaratıyor: hastanelerde 5 milyar avroluk kesinti hem emekçileri hem hastaları zorluyor; kültür kurumları ise nefessiz bırakılıyor.
Metro ve otobüs seferleri iptal edildi
Başkent Paris ve çevresinde toplu taşımadaki grev nedeniyle metro ve otobüs çok sayıda sefer iptal edilirken banliyö tren seferlerinde aksamalar yaşanıyor.
Paris’te polis, toplu taşıma terminalinden otobüslerin çıkmasını engelleme girişiminde bulunan kişilere cop ve biber gazıyla saldırdı.
Marsilya’da 22 kişi gözaltına alındı
Ülkenin en büyük ikinci kenti olan güneydeki Marsilya’da polis, 22 eylemciyi gözaltına aldı.
Lyon’da eylemciler çevre yolunda trafiği durdurmaya çalışırken farklı kentlerde lise öğrencileri okulların girişlerini kapattı.
Polis, Paris’in 20. bölgesindeki Helene Boucher Lisesinin girişini kapatmak isteyen öğrencilere karşı biber gazı kullanarak onları bölgeden uzaklaştırdı.
Var Valiliği, güneydeki Toulon kentinde A57 ve A50 otoyolları üzerinde trafiği yavaşlatma eylemleri yapıldığını ve bu durumdan onlarca aracın etkilendiğini duyurdu.
Chambery kentinde ise eylemciler trafiği yavaşlatmak için bir kavşağın etrafında bisikletleriyle tur attı.
Öğleden sonra farklı kentlerde iktidarın bütçe politikalarına tepki gösteren yüzbinlerce kişinin katılımıyla protestoların düzenlenmesi beklenirken Paris ve Lyon kentlerinde esnaf olası taşkınlıklara karşı korumak için dükkanlarının cephesini kapladı.
Kamu borçları nedeniyle zor durumda olan ülkede 2026 bütçe görüşmeleri, François Bayrou hükümeti ile muhalefet arasında anlaşmazlığa yol açmıştı.
Bayrou hükümeti 8 Eylül’de yapılan güven oylamasında düşmüştü. Ülkede borç krizine eşlik eden siyasi kriz derinleşirken bütçe politikalarına ve Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a tepki gösteren Fransızlar, 10 Eylül’de sokağa inmişti.
Geniş halk desteği
İçişleri Bakanlığı, katılımın 600–900 bin kişi olacağını tahmin ederken, sendikalar hedefi 1 milyonun üzerinde olarak açıkladı. Ülke çapında 250’den fazla yürüyüş ve miting düzenlenecek. Yapılan son anketlere göre Fransız halkının yüzde 56’sı grev ve gösterileri destekliyor. Bu rakamlar, 2023’te emeklilik yasasına karşı düzenlenen yürüyüşlerdeki katılım seviyelerini de akıllara getiriyor.
Fransa’da 18 Eylül, işçi sınıfı için yalnızca bir günlük eylem değil; Macron’un patron yanlısı kemer sıkma politikalarına karşı büyüyen öfkenin kitlesel bir ifadesi olacak.