
Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya’nın ölümsüzlüğünün 52. Yılı vesilesiyle Avrupa’nın bir çok kentinde düzenlenen “Emperyalist Savaş ve Görevlerimiz” konulu panellerden birisi Fransa’nın Mulhouse kentinde düzenlendi.
Panele Partizan, Sınıf Teorisi ve Umut Gazetesi temsilcileri konuşmacı olarak katıldı.
Panel, İbrahim Kaypakkaya şahsında, devrim mücadelesinde ölümsüzleşenler için yapılan saygı duruşu ile başladı.
İlk konuşma Partizan temsilcisi tarafından gerçekleştirildi. Birinci ve ikinci emperyalist paylaşım savaşlarına giden süreci detaylı bir şekilde dile getiren temsilci, 1990’lı yıllardan itibaren sınıfların ortadan kalktığı, kapitalizmin artık “sınırsız demokrasiyi” halklara sunduğu yönünde yapılan manipülasyonların sonuna gelindiği, sınıf mücadelesinin olanca hızıyla devam ettiği ve kapitalist-emperyalist sistemin dünyamızı hızla yeni bir paylaşım savaşına sürüklediğini belirtti.
Günümüzde ortaya çıkan emperyalist kutupların kendi aralarındaki pazar paylaşımına yönelik dalaşın, lokal işgal ve savaşlar halinden genele yayılma potansiyelinin varlığına dikkat çekti.
Emperyalist savaş karşıtı bir mücadelenin şart olduğunu ve anti-faşist, anti-emperyalist bir karaktere sahip geniş bir mücadele ortaklığının yaratılması gerektiğinin altını çizdi. Umut Gazetesi temsilcisi ise yaptığı sunumda, emperyalist savaş tehlikesinin artık daha görünür olduğunun altını çizerek, birleşik mücadelenin bu alanda da önemine vurgu yaptı. Sınıf Teorisi temsilcisi, özellikle Avrupa’da gelişen ırkçılığa dikkat çekerek, emperyalistlerin olası bir savaş durumuna hazırlık yaptığını ve buna uygun politikalarla süreci örgütlediğini belirtti.
Daha sonra izleyicilerin soru ve görüşleri alındı. Bu bölümde özellikle Türkiye’de gelişen olaylara dikkat çekildi. Son olarak toparlama bölümüne geçildi.
Sınıf Teorisi temsilcisi, ortaya çıkan kitlesel hoşnutsuzluğunun doğru bir önderlikle buluşabilmesinin önemli olduğu bu konuda devrimci yapıların önünde önemli görevler olduğunu belirtti. Umut Gazetesi temsilcisi ise, özellikle Türkiye’deki son olayların biriken öfkenin dışa vurumu olduğunu, sorunun sadece tutuklanan belediye başkanları olarak görülmemesi gerektiğini ifade etti.
Partizan temsilcisi, gelen soru üzerine başladığı konuşmasında, özellikle ulusal sorun üzerine bir konuşma gerçekleştirdi. Oldukça ilgiyle izlenen bu son bölümde, ulusal mücadele yürüten kurumun girdiği son yönelime ilişkin görüşlerini paylaştı. Büyük bedeller ödenerek elde edilen kazanımların, yine büyük bedeller ödenerek korunacağını dile getiren temsilci, şu anda gelişen sürecin iyi irdelenmesi gerektiğini belirtti.
Faşist Türk devletinin, Kürt inkarı ve imhasına ara vermeden devam ettiğini ve bu zihniyetin amacının kesinlikle bir “barış” süreci olmadığını söyledi. Bu konuda özellikle Kürt halkının dikkatli olması ve mücadeleden vazgeçmemesi gerektiğini belirterek konuşmasına son verdi. Panel, toplumsal olaylara, emperyalist savaş tehlikesine karşı örgütlü bir mücadele yapılmasının önemli olduğu belirtilerek sona erdirildi.