
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde bir araya gelen kadın gazeteciler, tutsak Özgür Gelecek muhabiri Perihan Sevda Erkılınç’ın hukuksuz tutukluluğuna ve hapishanede maruz kaldığı sağlık hakkı ihlallerine dikkat çekmek amacıyla bir basın açıklaması düzenledi.
“Çapameniya Azad Bedeng Namine – Özgür Basın Susturulamaz” pankartının açıldığı açıklamaya Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG), Partizan, Yeni Demokrat Kadın (YDK), İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), Yeni Demokrat Gençlik (YDG) ve çok sayıda kadın gazeteci katıldı.
MKG adına konuşan Evrim Kepenek, iktidarın basın özgürlüğünü hedef alan sistematik saldırılarına dikkat çekerek, Erkılınç’ın tutukluluk sürecine dair bilgilendirme yaptı. “Hepimiz Sevda’nın gazeteciliğine şahidiz,” dedi.
“Cezalandırma tutsaklıkla da bitmiyor”
Yeni Demokrat Kadın’dan Nurgül Uci, Özgür Gelecek gazetesi muhabiri Perihan Sevda Erkılınç’ın 29 Nisan 2025’te gözaltına alındığını ve 2 Mayıs’ta tutuklandığını hatırlatarak, onun hem devrimci gazetecilik yaptığı hem de kadın özgürlük mücadelesinde aktif bir figür olduğu için cezalandırıldığını ifade etti. “Cezalandırma tutsaklıkla da bitmiyor. Hapishane koşulları, yargılama süreçleri vb. ile tutsaklık süreci sistematik bir işkenceye dönüştürülüyor. Yoldaşımız Sevda da bu sistematik işkenceye maruz kalan tutsaklardan yalnızca biri. Sevda’nın, çölyak hastalığı nedeniyle sürekli tedavi ve özel bir beslenme biçimine gereksinimi var,” dedi.
“Mücadele etmeye devam edeceğiz”
İHD Hapishane Komisyonu üyesi Mehmet Acettin, hasta tutsaklara yönelik ihmallerin Türkiye hapishanelerinde bir politika haline geldiğini belirterek, sağlık hakkının evrensel bir insan hakkı olduğunu hatırlattı. Sevda ve diğer hasta tutsakların durumunu takip ettiklerini belirten Acettin, “Bu hak ihlallerinin yaşanması bizi burada muhalif olma noktasına getirmiştir. Muhalif olmaktan korkmuyoruz, mücadele etmeye devam edeceğiz,” dedi.
Mücadele Birliği gazetesi yazarı Özlem Oral ise, Sevda Erkılınç ile birlikte tutuklanan Ön Söz dergisi yazarı Songül Yücel’in durumuna değindi. “Boş dosyalarla, sadece muhalif oldukları için tutuklandılar,” diyen Oral, basın üzerindeki baskıların düşünce ve ifade özgürlüğünü tehdit ettiğini söyledi.
“Kadın gazetecilere yönelik baskılar artıyor”
Basın açıklamasını okuyan Yadigar Aygün, özellikle kadın gazetecilerin hedef alındığını vurgulayarak, “Patriyarka ve onun iktidar aygıtları, özellikle kadın gazetecileri hedef alıyor. Kadınlar, sosyalistler, özgür basın ve muhalif basın emekçileri sistematik baskılarla susturulmak isteniyor,” dedi.
“Gazetecilik faaliyeti terörize edilemez”
Tutsak gazeteci Perihan Sevda Erkılınç’ın yalnızca gazetecilik yaptığı için suçlandığı belirtilen açıklamada, “HDK toplantılarını izlemek, 1 Mayıs’a katılmak, kadın etkinliklerine gitmek ve gazeteci olmak gibi tamamen demokratik haklar suçlama konusu yapılmıştır. Yasal gazetecilik faaliyetleri bir kez daha ‘terörize’ edilerek baskı aygıtına dönüştürülmüştür,” denildi.
“Çölyak hastalarına uygun diyet sağlansın”
Aygün ayrıca, çölyak hastası olan Perihan Sevda Erkılınç’ın sağlık hakkının engellendiğini vurgulayarak, “Sevda’ya sağlıklı yaşam için hayati öneme sahip olan glütensiz beslenme hakkı tanınmamaktadır. Hapishane yönetimi, çölyak teşhisi resmi raporlarla sunulmuş olmasına rağmen glütensiz gıda sağlamamakta; başlangıçta verilen özel yemekler ise sonradan kesilmiştir,” dedi.
Açıklamanın sonunda Yadigar Aygün, Perihan Sevda Erkılınç’ın derhal serbest bırakılmasını, hapishanelerde hasta tutsaklara yönelik ihmallerin ve ayrımcı uygulamaların son bulmasını, özellikle çölyak hastalarına uygun diyetin sağlanmasını, basın ve ifade özgürlüğüne yönelik baskıların durdurulmasını ve hapishanelerde uygulanan çıplak arama işkencesinin sona erdirilmesini talep etti.