
Mersin Emek ve Demokrasi Platformu, Gezi Direnişi’nin 12. yıl dönümü dolayısıyla Özgür Çocuk Parkı’nda basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “Karanlık Gider, Gezi Kalır”, “Hepimiz Oradaydık, Gezi Onurdur”, “Gezide, Lice’de Düşene Dövüşene Bin Selam” ve “Gezi Tutsakları Onurumuzdur” yazılı pankartlar açıldı. Katılımcılar, “Gezi tutsakları onurumuzdur”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “Direne direne kazanacağız” ve “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam” sloganları attı.
Platform adına açıklamayı yapan dönem sözcüsü Mahmut Sümbül, “Bugün, aralarında önceki dönem CHP Milletvekili Aykut Erdoğdu, Gaziosmanpaşa, Büyükçekmece, Avcılar, Ceyhan ve Seyhan Belediye Başkanlarının da bulunduğu birçok CHP’li yönetici ve bürokrat hakkında gözaltı kararları verildi. Bu baskınlar, iktidarın sandıkta kaybettiği iradeyi yargı sopasıyla geri alma çabasından başka bir şey değildir. Seçimle işbaşına gelen yerel yöneticilere yönelik bu toplu gözaltılar adalet değil, açık bir sindirme operasyonudur” dedi.
Sümbül, “Siyasal iktidarın, yargıyı ve kamu kurumlarını araçsallaştırarak demokratik süreçleri zedeleyen müdahalelerine boyun eğmeyeceğiz! Halkın iradesine, emeğin onuruna sahip çıkmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Gezi Direnişi’nin anlamına ilişkin olarak Sümbül, “Gezi bir ağaç değil, bir ülkenin vicdanıydı. Bu topraklarda halkın iradesine, doğaya, kent hakkına ve özgürlüğe sahip çıkmasının en güçlü simgelerinden biridir. Gezi sadece bir ağaç değil, bir ülkenin vicdanıydı. Bu onurlu direnişin üzerinden 12 yıl geçse de biz hâlâ o günlerin kararlılığıyla haykırıyoruz: Bu daha başlangıç, mücadeleye devam!” dedi.
Sümbül, Gezi direnişi sırasında katledilenler için de, “Onlar bu ülkenin evlatlarıydı. Hiçbiri elinde silah taşımıyordu. Özgürlük, adalet, eşitlik ve doğa için sokaktaydılar. Unutmadık, unutturmayacağız” diye konuştu.
Açıklamada Gezi Direnişi’nin talepleri şöyle sıralandı:
- Gezi Parkı’nın yapılaşmaya açılmaması,
- Polis şiddetinin sona erdirilmesi ve sorumluların yargılanması,
- İfade ve toplanma özgürlüğüne saygı gösterilmesi,
- Otoriter uygulamalara son verilmesi,
- Hukuk devleti ve çoğulcu demokrasinin inşası.
Sümbül, açıklamasını şöyle tamamladı: “Gezi bir isyandı ama şiddetin değil vicdanın isyanıydı. Mizahın, umudun, dayanışmanın direnişiydi. Gezi bugün bir hafıza, bir özlem, bir umut ve aynı zamanda bir hesaplaşma çağrısıdır. Bu ülkenin gençlerini sokakta öldürenlerden, onları terörist ilan edenlerden elbet bir gün hesap sorulacaktır. Çünkü Gezi sadece geçmişin değil, aynı zamanda geleceğin de adıdır. Yaşam hakkı kutsaldır. İfade özgürlüğü vazgeçilmezdir. Direniş meşrudur. Gezi onurumuzdur. Bu daha başlangıç, mücadeleye devam!”
Eylem alkışlar ve sloganlarla sona erdi. (Evrensel)