Güncel

Gözaltında kaybedilenlerin akıbeti soruldu: ‘Failleri korumak suça ortak olmaktır’

İHD ve kayıp yakınları Amed, Batman, Hakkari ve İzmir’de düzenledikleri eylemlerde farklı tarihlerde gözaltında kaybedilenlerin akıbeti ve failleri soruldu.

İnsan Hakları Derneği (İHD) ve kayıp yakınları, Amed, Batman, Hakkari ve İzmir’de eşzamanlı olarak düzenledikleri eylemlerle gözaltında kaybedilenlerin akıbetini sordu, faillerin yargılanmasını talep etti. Açıklamalarda “Zorla kaybetme bir devlet politikasıdır” denilerek yıllardır süren cezasızlığa dikkat çekildi.

‘Failleri korumak, suça ortak olmaktır’

Amed’in Bağlar ilçesindeki Koşuyolu Parkı’nda bulunan Yaşam Hakkı Anıtı önünde 848’inci haftasına giren oturma eyleminde, 1994 yılında Lice’nin Mizag köyünde gözaltına alındıktan sonra kaybedilen Mehmetcan Ayşin’in akıbeti soruldu.

İHD Amed Şubesi Başkanı Ercan Yılmaz, annelere verdikleri sözleri yinelediklerini belirterek, “Failler bulunana dek mücadelemiz devam edecek” dedi. Eylemde, “Failleri korumak, suça ortak olmaktır” ve “İnsanlığa karşı işlenen suçlarda zaman aşımı olamaz” dövizleri taşındı.

İHD Kayıp Komisyonu üyesi Fırat Akdeniz, Mehmetcan Ayşin’in kaybedilme sürecini şöyle anlattı:

“5 Mayıs 1994’te Mizag köyüne düzenlenen askeri baskında 53 erkek gözaltına alındı. Ertesi gün 49 kişi, 6 gün sonra da 3 kişi serbest bırakıldı. Ancak Mehmetcan Ayşin’den bir daha haber alınamadı. Ailenin karakola yaptığı başvuruda ‘Savcılığa çıkarılacak’ denildi ama ne savcılığa çıkarıldı ne de serbest bırakıldı.”

Aile, OHAL Valiliği dahil birçok kuruma başvurdu ancak her başvurusu sonuçsuz kaldı. Akdeniz, “1994’ten bu yana Ayşin’den haber alınamadı. Dosya kapalı değil, bu ülkenin hafızasına kazınmıştır” dedi.

Batman’da 684’üncü hafta: Kadri Yılmaz nerede?

Batman’da İHD Şubesi ve kayıp yakınları Gülistan Caddesi’ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde 684’üncü haftalarındaki eylemlerini gerçekleştirdi. “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” pankartının taşındığı eylemde, 1994 yılında Amed’in Rezan ilçesinde gözaltına alındıktan sonra kaybedilen Kadri Yılmaz’ın hikayesi okundu.

İHD Batman Şube Eşbaşkanı Ahmet Şiray, “Devlet kayıplar için adım atmadıkça bu mücadele büyüyerek devam edecek” dedi.

Kadri Yılmaz’ın kayıp hikayesini aktaran Şiray, şu bilgileri paylaştı:

“Kadri, 1994 Nisan’ında bir düğüne katıldığı sırada polis baskınıyla gözaltına alındı. Kardeşi ve 3 kişi serbest bırakıldı ama Kadri bırakılmadı. 8 gün sonra, tanıdıklar aileye Lice’de camiye getirilen 3 cenazeden birinin Kadri olabileceğini söyledi. Elbiselerden teşhis edildi ancak cenaze aileye teslim edilmedi.”

Hakkari’de 174. hafta: ‘Onları panzerle sürükleyerek katlettiler’

Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde, Sanat Sokağı’nda 174’üncü kez oturma eylemi yapıldı. Bu haftaki eylemde 1994 yılında Çukurca ilçesine bağlı Geliyê Tiyarê köyünde askerler tarafından gözaltına alındıktan sonra katledilen Enter Özdemir ve Bapir Çıtak’ın failleri soruldu.

İHD Hakkari Şubesi Eşbaşkanı Sibel Çapraz, “Ailelerin adalet talebi yıllardır karşılıksız bırakıldı. Bu ülke, cezasızlığın adı oldu” dedi.

Çapraz, Özdemir ve Çıtak’ın hikayesini şöyle aktardı:

“Askerler gece saatlerinde Özdemir ve Çıtak’ı ‘bize yol göstereceksiniz’ diyerek evlerinden aldı. Üç gün sonra cansız bedenleri dere kenarında elleri-ayakları bağlı halde bulundu. Parçalanmış vücutları panzerin arkasına bağlanıp sürüklendiklerini gösteriyordu.”

Cenazeleri almak isteyen aileler Bolu Komando Tugayı tarafından tehdit edildi:

“’Gidin köyde gömün yoksa sizi de öldürürüz’ dediler. Cesetler boşaltılan köyde defnedildi. Başvurular ise ‘belge yok’ denilerek reddedildi.”

İzmir’de 33 yıl önce kaybedilen öğrenciler soruldu

İHD İzmir Şubesi, Konak’taki eski Sümerbank önünde düzenlediği oturma eyleminde 33 yıl önce gözaltına alındıktan sonra kaybedilen üniversite öğrencileri Hüsamettin Yaman ve Mehmet Soner Gül’ün akıbetini sordu.

İHD yöneticisi Caner Canlı, “Yaman ve Gül ailelerinin tüm başvurularına rağmen devlet çocuklarının gözaltına alındığını kabul etmedi. Oysa tanıklar gözaltını doğruluyor” dedi.

“Yıllar geçse de bu suçlar unutulmaz. Gözaltında kaybetme insanlığa karşı suçtur ve zaman aşımına tabi tutulamaz. Failler belli, ama adalet yok.”

‘Zorla kaybetmeler bir halkın hafızasına işlenmiştir’

Zorla kaybetmelerin sistematik bir devlet pratiği olduğuna dikkat çeken kayıp yakınları ve İHD temsilcileri, bir kez daha sorumluların açığa çıkarılmasını ve yargılanmasını talep etti. Kayıp yakınları, “Bu ülkede gözaltına alındıktan sonra kaybedilen binlerce insanın hesabı sorulmadıkça barıştan söz edilemez” dedi.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu