
Gülsuyu: Gülsuyu ve Gülensu Mahallesi Özgür Gelecek okurları olarak yozlaşmaya, çeteleşmeye ve uyuşturucuya karşı başlatmış olduğu devrimci emek kültürümüzü yaşatıp mahallemizi ve gençlerimizi sahiplenerek kendi geleceğimizi örgütlemek adına bir dizi kültür sanat içerikli sinema gösterimleri oluşturarak bir aylık program düzenledik. Programın ilk iki haftası geride kalırken halkımız ve mahallemiz gençleriyle ilişkilenip onları da bu çalışmalar içerisine dâhil ederek sorumluluklar verilerek kaynaşma ve sosyalleşme ortamları açıyoruz. Her perşembe ve cumartesi Umut Cafe’de sinema gösterimleri yaparak hep birlikte oturup gülüyoruz, konuşuyoruz ve en önemlisi paylaşıyoruz. Her gün uyuşturucu bataklığına düşürülen gençlerle oturup bu işlere nasıl çekildikleri ve uyuşturucuyu neden kullandıklarını kimyasal maddeleri içmelerine neden olan şeylerin ne olduğunu anlamak için uzun uzun sohbetler ediyoruz. Fakat biz Özgür Gelecek okurları olarak ötekileştirme tavrı taşımadan ve daha fazla sahiplenerek konuşmaya çalıştığımız bu gençlerle yaptığımız sohbetlerde onların bu bataklık içerisinden kurtulmalarının zor ama imkânsız olamayacağını onlara değer vererek yaşamanın her açıdan güzel olduğunu hatta yaşamak için direnmek gerektiğini anlatıyoruz. Uyuşturucuyu kullanan gençlerde bulunan en büyük yoksunluk ise bilgidir. Bizlerde elimizdeki bütün imkânları değerlendirerek onlarla konuşuyoruz, anlatıyoruz ve tabiki de onları da dinliyoruz.
Başlatmış olduğumuz bu program ekseninde etrafımıza doluşan gençlerden 10 ile 14 yaşları arasında bir gurup gençliğin Özgür Gelecek gazetesine yazdığı kendilerini anlatan mektubu sizlerle paylaşmak istiyoruz.
MERHABA ÖZGÜR GELECEK
Ben ve arkadaşlarım her zamanki gibi dışarıda oyunlarımızı oynuyorduk. Devrimci abilerimiz ablalarımız gazete dağıtırken yanımıza gelerek bizimle top oynadılar sohbetler ettik ve onları çok sevdik. Onlarla tanıştıktan sonra biz de onlar gibi olmaya karar verdik. Arkadaşlarımla konuşup devrimciler gibi grup kurmamızı anlattım. Onlar da anlattıklarımı onayladılar. Bizde Partizan ailesini çok sevdiğimiz için grubumuzun adını ‘Küçük Partizanlar’ koyduk. Bu grupta bazı kararlar aldık, kararlara uymayanlar cezalandırılıyor. Mesela biz derneğe her gittiğimizde orda bulunan dayanışma kutusuna destek olsun diye para atardık. Şimdi bu işi kendi grubumuzda alacağımız kararla küfür eden, kötü söz söyleyene ceza olarak dayanışma kutusuna para atacak. Bu kutuda toplanan paralar ise derneğin mahallemiz için ve bizler için yaptığı çalışmalarda kullanıldığını çok iyi biliyoruz. Bunu yaptığımız içinse çok mutluyuz. Partizancı abilerimizin ve ablalarımızın bize karşı büyük ve güçlü olan sevgilerini ve sıcaklıklarını, olağanüstü güzelliklerini fark ettik. Bundan etkilendik ve bir gün büyüdüğümüzde biz de onlar gibi olacağız. Ve grubumuzun ismi o zaman ‘Büyük Partizancılar’ olacak. Biz de bir gün onlarla aynı yolları yürümek istediğimizi kendilerine söyledik. Bize bu coşkuyu veren önemi veren sevgili Partizan ailesine teşekkür deriz. Biz Küçük Partizanlar büyük Partizanların yanında olmak için hep çabalıyoruz, Özgür Gelecek için onlarla olacağız.
Gülsuyu’ndan Özgür Gelecek okurları
Gecekondu Çocukları
Gecekondularda büyüdüm
Tozlu, çukurlu yollarda,
Umut aradım.
Teneke saksılar içinde
Çiçeklerimiz vardı, boy, boy
Umutlarımız vardı, gecekondularda
Yemyeşil, masmavi umutlarımız.
O umutlar ki, hiç yeşermeyen…
Geceleri, seyre dalardım gecekonduları
Alt alta, üst üste ve iç içeydiler
O kadar sıcak, kardeştiler.
Çocukları vardı, gecekonduların,
Onlar kadar sıcak,
Ve…
Onlar kadar kardeştiler
İç içe ve eleleydiler
Umut salarlardı,
Her bir yana
Kavgamız vardı, gecekondularda
Ekmek, sevgi uğruna
Biz gecekondu çocuklarıyız…
Mezopotamya dan,
Brezilya’ya uzanır soyumuz.
Umutlarımız tenimiz kadar esmer, amma temiz
Biz gecekondu çocuklarıyız