DEM Parti Şırnak Milletvekili Nevroz Uysal Aslan, Çorlu Hapishanesi’nde ağır işkenceye maruz kalan hasta mahpus Çetin Tutkun için TBMM’ye başvuru ve soru önergesi sundu.
Tutkun, 9 Mayıs 2025’te Tekirdağ Hapishanesi’nden Çorlu Hapishanesi’ne sürgün edildi. Hapishane girişinde çıplak aramayı reddettiği için gardiyanlar tarafından bayılana kadar şiddete maruz kaldığı, boğazı sıkılarak nefessiz bırakıldığı ve hastaneye sevkinin geciktirildiği belirtildi.
Hastanede kelepçeli muayene dayatması ve tehdit
6 Ekim 2025’te sağlık sorunları nedeniyle Çorlu Devlet Hastanesi Üroloji Polikliniği’ne götürülen Tutkun’a, muayene sırasında kelepçeli şekilde tedavi uygulanmak istendi. Doktorun ve mahpusun tepkisi üzerine kelepçe çıkarıldı; ancak lavaboya gittiğinde yeniden takıldı.
Lavabo dönüşünde kelepçeli muayenenin hukuka aykırı olduğunu dile getiren Tutkun, jandarmalarla tartıştı. Jandarmalardan biri, “Cezaevine dönünce görürsün” diyerek tehdit etti. Ardından mahpus doktor odasının önünde duvara vurularak darp edildi.
Dudağı patlayan Tutkun, çevredeki hastalara sesini duyurmaya çalışırken tekrar şiddete maruz kaldı. Bir askerin kameraların açık olduğunu belirtmesiyle saldırı sona erdi. Tutkun’un isteğiyle olay yerine ambulans çağrıldı ve acil serviste yapılan muayenede yaralanmanın basit tıbbi müdahaleyle giderilemeyecek nitelikte olduğu belirlendi.
Buna rağmen jandarmalar, kafa travması muayenesini engelledi. Hapishane dönüşte kan içinde kalan mahpus tekrar hastaneye sevk edildi.
Adli Tıp’a geç sevk ve rapor şüphesi
Tutkun, olaydan ancak dört gün sonra, 10 Ekim 2025’te Adli Tıp Kurumu’na götürüldü. Bu gecikmenin, yaraların iyileşmesi nedeniyle adil bir raporun hazırlanmasını engelleyeceği ifade edildi.
14 Ekim’de avukatları tarafından ziyaret edilen Tutkun’un, dudağında açık yara, sol bileğinde derin kesik ve ensesinde yaklaşık 5 santimetre uzunluğunda bir yara bulunduğu tespit edildi. Aynı hapishanedeki birçok mahpusun, kelepçeli muayene dayatması nedeniyle tedaviden vazgeçtiği öğrenildi.
Uysal Aslan: Bir mahpusa yapılan işkence, bir topluma gözdağıdır!
DEM Parti Şırnak Milletvekili Nevroz Uysal Aslan, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, yaşananların bireysel bir ihlal değil, “cezaevlerinde kurumsallaşan işkence düzeninin parçası” olduğunu söyledi.
“Devletin asli yükümlülüğü, cezaevinde bulunan her bireyin yaşamını, sağlığını ve onurunu korumaktır. Ancak bugün bu yükümlülük, güvenlik adı altında sistematik biçimde çiğnenmektedir,” dedi.
Olay sonrası Çorlu Hapishanesi’nde mahpusların, arkadaşlarına yapılan işkenceyi protesto amacıyla koğuş kapılarına vurarak sloganlarla tepki gösterdiğini belirten Aslan, bu eylemin “disiplin suçu değil, insanlık onuruna sahip çıkma iradesi” olduğunu vurguladı.
Meclis’e başvuru ve soru önergesi
Olayın ardından TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na (İHİK) resmi başvuru yapıldı. Komisyon’dan, Çorlu Hapishanesi ve Çorlu Devlet Hastanesi’nde inceleme ve raporlama talep edildi.
Ayrıca Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yanıtlaması istemiyle soru önergesi sunuldu. Önergede, kamera kayıtlarının korunması, sorumlular hakkında soruşturma başlatılması ve “kelepçesiz muayene” ilkesinin tüm hapishanelerde uygulanması istendi.
“Cezaevlerinde adalet, demokrasinin aynasıdır”
Aslan, açıklamasının sonunda şu ifadeleri kullandı:
“Bir toplumun demokrasi ölçüsü, duvarların ardındaki bir mahpusun onuruna ne kadar sahip çıktığıyla belirlenir. Çetin Tutkun’un sesi, susturulmuş binlerce mahpusun sesidir. Bu sesi büyütmek, hem hukuki hem ahlaki bir sorumluluktur.”
