
Kırşehir S Tipi Hapishanesi’nde tutulan 62 yaşındaki hasta tutsak Cemil İrvendi’nin tahliyesi, İdare ve Gözlem Kurulu tarafından üçüncü kez 6 ay süreyle ertelendi. Kalp hastası olan ve 31 yıldır hapiste bulunan İrvendi, infaz süresini tamamlamasına rağmen “örgütle bağı kopmadığı” gerekçesiyle serbest bırakılmadı.
Son olarak 14 Ekim’de tahliyesi engellenen İrvendi, ailesiyle yaptığı haftalık telefon görüşmesinde yaşadığı hukuksuzluğu anlatarak, durumun artık “ölüm tehdidine” dönüştüğünü söyledi.
“Bir yıldır fazladan yatıyorum, bana ‘Cemil öl’ diyorlar”
Hapishane yönetiminin keyfi tutumlarına tepki gösteren Cemil İrvendi, Hapishane 1’inci Müdürü ve hapishaneden sorumlu savcının uygulamalardan sorumlu olduğunu belirtti:
“Kronik kalp hastasıyım. 7 Ekim’de İstanbul’a götürüldüm, 8 Ekim’de 11’inci İhtisas Kurulu’na çıkarıldım ve orada rapor hazırlanmış. Cezaevi yönetimi düşman hukuku uyguluyor. Cezamı bitirdim, bir yıldır fazladan yatıyorum. Bana adeta ‘Cemil öl’ diyorlar. Ölümümü bekliyorlar.”
İrvendi, hapishanede kendisine ve diğer tutsaklara yönelik keyfi uygulamaların araştırılmasını isteyerek, kamuoyuna “Bu olayı araştırın, sorun, soruşturun” çağrısı yaptı.
“Bu hapishanede insanlar ölüyor”
Adalet Bakanlığı’na da seslenen İrvendi, hapishane yönetiminin hukuksuz uygulamalarına dikkat çekerek şunları söyledi:
“Adalet Bakanlığı’na sesleniyorum: bu şahıs size rağmen bunları yapıyor. Bu şahıs kime güvenerek bunları yapıyor. Bu cezaevinde insanlar ölüyor. 1’inci Müdür kimseyle görüşmüyor ne bizimle, ne avukatlarımızla, ne ailelerimizle, ne de vekillerimizle. Defalarca şikayette bulunduk. ‘Gelin buraya, görün’ dedik. Yarın bir gün ben de ölebilirim. Ayın 30’unda ameliyat olmam gerek. Ama olup olmayacağım bile belli değil. Masada da kalabilirim. Peki, bunun sorumluluğunu kim üstlenecek. Zaten kimse üstlenmiyor. ‘Kaderinde varmış’ dersiniz. Çünkü siz kadercisiniz ama siz öldürüyorsunuz işin gerçeği budur.”
(MA)