DünyaEmekGüncel

ALMANYA | Thyssen-Krupp’ta Grev Çağrısı: “Çelik Devini Parçalayacaklar”

Thyssen-Krupp Yönetim Kurulu, çelik üretimini yarıya indirmeyi ve şirketi bölerek borsaya açmayı planlıyor. Duisburg’daki IG Metall temsilcisi Markus Stockert’e göre bu saldırıya karşı şirket çapında grev zorunlu hale geldi.

Thyssen-Krupp yönetimi, dış sermaye çekmek ve borsa değerini artırmak amacıyla şirketi adım adım bölme planlarını devreye soktu. Junge Welt’ten Suzanne Knütter’e konuşan IG Metall temsilcisi Markus Stockert, bu sürecin doğrudan işçilere yönelik bir saldırı anlamına geldiğini belirterek, “Şirket çapında grev kaçınılmaz hale geldi” dedi.

Yönetim Kurulu Başkanı Miguel López’in planı doğrultusunda, şu anda Thyssen-Krupp bünyesinde yer alan beş bölüm bağımsızlaştırılıyor. Çelik ve denizcilik dışında kalan bölümlerde %51 çoğunluğu elinde tutmak isteyen şirket yönetimi, bu alanları daha kolay elden çıkarma ya da tamamen kapatma hedefinde. Stockert, bu planın asıl amacının spekülatif kazançlar elde etmek olduğunu, ancak çelik gibi alanlara dış yatırımcıların bile girmeye çekindiğini vurguladı.

López’in esas hedefinin tüm grubu parçalamak olduğunu dile getiren Stockert, “Yönetim kurulu, çelik üretimini yarı yarıya azaltmayı planlıyor. Bu da sadece üretimi değil, iş güvencesini de hedef alıyor” dedi. Çelik ve denizcilik bölümleri şirketin cirosunun %70’ini oluşturuyor. Bu bölümlerin tasfiyesi hâlinde, geriye sadece malzeme hizmetleri kalacak.

Yöneticilere Kutlama, İşçilere Susuzluk

Şirketin Hagen’deki yay fabrikasının kapanma sürecine girdiğini söyleyen Stockert, üretim alanlarında açık varken personel alımının durdurulduğunu belirtti. Öte yandan, merkezi yönetimde yalnızca 100 kişinin kalacağını ve bu grubun İspanya’da kutlamalar organize ettiğini belirten Stockert, “Yöneticiler sözleşme uzatmalarını kutlamaya hazırlanırken, çalışanların eğitim bütçesi kesiliyor, üretim alanlarında su dahi verilmiyor” ifadelerini kullandı.

Çelikte Gerileme, Silahlanmaya Hizmet

Stockert’e göre bu krizin temelinde artan küresel rekabet yer alıyor. Yılda dünya genelinde 1,6 milyar ton çelik üretilirken, Thyssen-Krupp yalnızca 12 milyon ton üretim kapasitesine sahip. Almanya’daki çelik üretiminin yarısının korunması hedefleniyor ve bu durum, Alman sanayi stratejisiyle doğrudan bağlantılı. “Almanya savunma kabiliyetini öne sürüyor ama bana göre yeni bir dünya savaşı riski artıyor” diyen Stockert, Thyssen-Krupp’un küçülmesinin bu bağlamda değerlendirilmesi gerektiğini savundu.

Siyasi Grev İhtimali

Mevcut durumda şirket çapında grevin tek seçenek olduğunu belirten Stockert, “Böyle bir grev, çelik ya da otomotiv işçileri tarafından başlatıldığında siyasi bir anlam kazanır” dedi. Geçtiğimiz sonbaharda işverenlerin genel saldırısına karşı bazı alanlarda başarı kazanıldığını hatırlatan Stockert, HKM’deki uyarı grevlerinin ardından yönetimin geri adım atmak zorunda kaldığını ve müzakerelere yeniden başlandığını aktardı.

“30 Saatlik Çalışma, Tam Ücretle Mümkün”

Stockert, Thyssen-Krupp’un üretimi düşürme kararına karşılık, işçilerin “O halde 30 saatlik haftalık çalışma süresi, tam ücret garantisiyle uygulanmalı” demesi gerektiğini söyledi. Bu tür bir önlemin hem mevcut işleri koruyacağını hem de yeni istihdam yaratacağını belirten Stockert, verimlilik artışının işçilere yansıtılmadığını ve bu durumun kapitalizmin temel çelişkilerinden biri olduğunu vurguladı.

IG Metall Bu Taleplerin Neresinde?

Çalışma süresinin kısaltılması sendikal hareketin tarihsel taleplerinden biri olsa da, şu anda IG Metall’in resmi gündeminde değil. Ancak Stockert’e göre bu talep artık ertelenemez. “Yüksek tazminatlarla işten çıkmak çözüm değil, çünkü o iş yerleri bir daha açılmayacak. Gençler nerede çalışacak?” diyerek, işçilerin ve sendikaların bu gidişata güçlü yanıtlar üretmesi gerektiğini savundu.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu