
İstanbul Esenyurt’ta bulunan HEPSİJET deposunda çalışan 4 kadın işçi, tazminatlarını almak için 16 Şubat’ta şirketin deposunun önünde çadır kurarak eylem başlattı.
Taciz, hakaret, tehdit, mobbing ve kötü çalışma koşulları nedeniyle 27 Ocak’ta iş akitlerini sonlandıran kadınların, kıdem ve ihbar tazminatları ödemedi. Buna karşı şirket deposu önünde eylem başlatan Viyan Çakır, Esra Yılmaz, Meryem Arslan ve Meryem Yılmaz bir haftadır eylemlerini sürdürüyor.
Kadın işçilerden Viyan Çakır ile bir haftalık direniş süreci, öncesi ve kadınların attıkları bu adım üzerine konuştuk.
“HepsiJET’te, neler yaşadınız? Depo önündeki direnişe götüren süreç nasıl gelişti?” diye sorduğumuzda Viyan şöyle dedi: “Biz, dört arkadaşımla yıllardır orada çalışıyorduk. Yaşadığımız kötü şartlar olsun, hijyen sorunu olsun, insan onuruna yakışmayan davranışlar olsun, hepsini yaşadık. Bunları binlerce kez dile getirdik. Sorumlularla konuştuk, hiçbir çözüm bulmadılar. Daha çok sorunlar büyüyor. Kaç defa dile getirdik, kimse bizimle ilgilenmedi. Zaten Kasım ayında biz uyuz salgını olduk. Şu an dört direnişçi arkadaşız. Yaklaşık 20 arkadaşımız oldu, biz dördümüzde dahil. Zaten o durum bizler açısından gerçekten psikolojik olarak çöküntü idi. Evde ailemizden dolayı olsun, işten arkadaşlarımız olsun, çeşitli şekilde sorunlar oldu, psikolojik olarak çok çökmüştük.”
“Taciz olayından sonra iş feshini verdik”
Viyan, fabrikada olan biteni anlatırken, kadınların emek sömürüsünün yanında sıkça yaşadığı taciz vb. saldırılara dair de aktarımlarda bulundu ve şöyle dedi: “Zaten orada taciz durumu da yaşadı. Bir arkadaşımız bir işçi tarafından tacize uğradı. Bunu müdür söyledik, müdür onunla da ilgilenmedi.
Şu an tacizciyi hala koruyor, orada hala çalışıyor.” Viyan, tüm kötü çalışma koşulları, kötü hijyen koşularının yanında taciz ile birlikte kendileri açısından bir karar aşamasına geldiklerini ise şöyle ifade etti; “Biz de şöyle bir karar aldık, madem işçiyi bu kadar önemsemiyorlar, ben bir kadınım. Arkadaşımın başına gelen yarın benim başıma da gelir, biz böyle bir karar alarak haklı iş feshini verdik. İşten çıkmadan önce, iki hafta önce biz kendimize bir avukat tuttuk. Avukatla konuştuk, gerekçelerimizi sunduk. Dedik, böyle bir durumun içindeyiz, siz bize bir yol gösterin. Tabi ki avukatın bize sunduğu yolla adım attık. Gerekçelerimiz zaten yerindeydi. 27 Ocak’ta biz iş teslimimizi verdik. Sonra iki hafta boyunca biz ara buluculuk görüşmesiyle avukatımız onlara tazminat hakkımızı sunmuştu ya, onu bekledik. İki şirket tarafından da, TRV bir de Hepsijet şirketinden bize 5 kuruş vermeyeceklerini söyledi.”
Viyan ayrıca sohbetimiz devam ederken, “Sonra direnişe geçtik ve halen devam ediyor. Direnişimiz bir haftayı geride bırakıyor, kendimizi hala çok iyi hissediyoruz. Çünkü inanıyoruz ki kazanacağız. Bugün zaten değil sadece bizim, bu Türkiye genelinde bütün kadınların yaşanabileceği bir sorun. Biliyorsunuz hepimiz işçiyiz, hepimiz bu takım durumları yaşıyoruz. O yüzden bunu artık engellememiz gerek. Buna sebep olan işverenlerin kim olursa olsun bedelini çok ağır ödemesi gerekiyor. Çünkü bu dünyayı biz işçiler üretiyoruz. Biz işçiler olmazsak onlar zaten bir hiçtir. Bunun farkında değiller” diyerek direnişe dair düşüncelerini de paylaştı.
“Biz o adımı attığımızda, güçlü olduğumuzu herkese duyurduk”
“Dayanışma ya da destek ziyaretleri oluyor mu, bu konuda neler düşünüyorsunuz?” diye sorduğumuzda Viyan, “Gerçekten biz ilk gün dört kişiyle ne yapacağımızı bilmiyorduk. Tamam gene de güçlüydük. Çünkü o adımı attığımızda zaten kendimizi güçlü olduğumuzu herkese duyurduk. Ama bugün altıncı gündü. Daha çok kalabalıktık. Bize destek veren o kadar kadın dayanışmacılar var, o kadar sendikacı, o kadar partilerden o kadar emekçi insanlar var ki sayısını bile bilemiyorum. O kadar çok insan bize destek verdi. Hepsine de çok teşekkür ederim. İyi ki varlar, iyi ki yanımızdalar. Bizi yalnız bırakmıyorlar” dedi.
Son olarak Viyan’a “8 Mart öncesi nasıl bir çağrınız var?” dedik. O da “Evet, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü yaklaşıyor. Bu özel günümüzde herkesi yanımızda desteğe bekliyoruz. Pazar günleri dışında orada oluyoruz, her gün 14.00’de başlıyoruz. 17.30 gibi bitiriyoruz” dedi.