
Diyarbakır’ın Kulp ilçesine bağlı Hesandîn Yaylası’nda açılmak istenen maden ocağına karşı halk ve demokratik kitle örgütleri ortak açıklama yaptı. İstanbul Kulplular Derneği (KULP-DER) ve Kulp Hesandîn Yaylası Koruma Platformu öncülüğünde yapılan basın açıklamasına, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Amed Ekoloji Komisyonu, DEM Parti Ekoloji Komisyonu, Amed Barosu, Ekoloji Derneği, çeşitli siyasi parti ve demokratik kitle örgütlerinin temsilcileri, Kulp Belediye Eşbaşkanları ile CHP Amed Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da katılarak destek verdi.
“Hasandîn İliç olmasın”
Açıklama sırasında “Yaylamızda maden ocağı istemiyoruz” pankartı açılırken, “Hasandîn İliç olmasın”, “Doğama dokunma” ve “Doğa talanına geçit yok” yazılı dövizler taşındı.
17 yıllık ÇED raporu hukuksuzluk göstergesi
İlk konuşmayı yapan Amed Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Başkanı Ahmet İnan, yaylada yapılmak istenen madencilik faaliyetine ilişkin Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporunun 17 yıl öncesine ait olduğunu ve artık geçerliliğini yitirdiğini vurguladı. Buna rağmen faaliyetin başlatılmak istendiğini belirten İnan, bu durumu “hukuksuzluğun, yağmanın ve ahlaksızlığın geldiği son nokta” olarak tanımladı.
İnan, “Ortada geçerli bir ÇED raporu yoksa, faaliyetin koordinatları, teknik detayları, çevresel etkileri nasıl belirlenebilir? Bu sorulara cevap verilmeden başlatılan bir faaliyetin meşruiyeti yoktur. Başta Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü olmak üzere sorumlu tüm kişi ve kurumlar hakkında suç duyurusunda bulunduk” dedi.
“Sizi halkla mücadeleyle def edeceğiz”
Yürütmeyi durdurma kararı talep eden İnan, mahkemeye çağrıda bulunarak, “Tarihi geçmiş bir raporla bu faaliyet başlayamaz. 50 yıl da geçse halkın rızası olmadan bu proje hayata geçirilemez. Boşuna masraf yapmayın. Sizi buradan halkla, dayanışmayla ve mücadeleyle def edeceğiz” ifadelerini kullandı.
“Dönüşümlü nöbet tutalım” çağrısı
KULP-DER Başkanı İflahattin Aslanhan da yaptığı konuşmada, “Kulp’un birçok noktasında benzer çalışmalar var. Bu madeni durdurmak hepimizin görevi. Dönüşümlü olarak nöbet tutmamız gerekiyor, aksi takdirde iş makineleriyle gelip doğamızı talan ederler” uyarısında bulundu.
Tanrıkulu: “Şirket, yerel yönetimi yok sayamaz”
CHP Amed Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da Hesandîn Yaylası’na gelerek desteğini sundu. Tanrıkulu, maden şirketlerinin temel amacının bölgeyi talan etmek olduğunu belirterek, “Yalnızca bir raporun varlığı burada çalışma yapılabileceği anlamına gelmez. Bir şirket önce yerel yönetimle, ardından sivil toplumla danışmalı. Aksi durumda meşruiyet yoktur” dedi.
“Barajla göç ettirdiler, şimdi madenle talan ediyorlar”
Kulp Belediye Eşbaşkanı Fatma Ay ise 2019’da yapılan baraj projesiyle köylülerin göç etmek zorunda kaldığını hatırlattı. “Şimdi de maden ile köyümüzü talan ediyorlar. Kimseye danışmadan, rızamız olmadan bu çalışmaları yürütüyorlar. Tüm köylüleri ve kurumları birlikte mücadeleye çağırıyoruz” diye ekledi.
Açıklama alkışlar, sloganlar ve halaylarla son buldu. (MA)