
İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi ve kayıp yakınları, gözaltında kaybettirilen ve “faili meçhul” cinayetlere kurban gidenlerin akıbetini sormaya 852. haftada da devam etti. Koşuyolu Parkı’ndaki Yaşam Hakkı Anıtı önünde bir araya gelen kalabalık, kayıpların fotoğraflarını taşıdı.
Bu haftaki eylemde, 1 Haziran 1994’te Amed’in Kulp ilçesine bağlı Uzunova köyünden kaçırılan ve bir daha kendisinden haber alınamayan Vasıf Öztürk’ün akıbeti soruldu.
“Kemiklerimizi istiyoruz”
Eylemde söz alan 1994’te kaybedilen Ali Tekdağ’ın eşi Hatice Tekdağ, eşinin kaçırıldığı günü hatırlatarak, “Şimdi nerede? Hâlâ da bulamıyoruz. Kemiklerini bulamıyoruz. Devlet neden kabul etmiyor? 19 kez gözaltına alındıktan sonra 20’ncisinde onlar kaçırdı, neden kabul etmiyorlar? Biz anneyiz, kimsenin yüreğinin yanmasını istemiyoruz. Hani barış, barış var mı? Biz kemiklerimizi istiyoruz. Bir barış olacaksa kemiklerimizi versinler, bir mezarımız olsun” diyerek adalet çağrısını yineledi.
“25 gün gözaltında tutuldu, resmi makamlar inkâr etti”
İHD Amed Şubesi Kayıp Komisyonu üyesi Berfin Elçi, Vasıf Öztürk’ün kaçırılması ve kaybedilme sürecini aktardı. Elçi’nin okuduğu bilgilere göre, Vasıf Öztürk 1 Haziran 1994 tarihinde Bolu Tugayı’na bağlı askerler tarafından Kulp’a bağlı Salkım mezrasında üç köylü ile birlikte gözaltına alındı. Diğer iki kişi ertesi gün serbest bırakıldı ancak Vasıf Öztürk, elleri ve gözleri bağlı şekilde askeri helikoptere bindirildi ve bir daha kendisinden haber alınamadı.
Tanıklar, Öztürk’ün Lice Jandarma Karakolu’nda tutulduğunu ve işkenceye uğradığını belirtti. Aile tüm resmi makamlara başvurdu ancak sonuç alamadı. OHAL Bölge Valiliği, 14 Ekim 1994 tarihli yanıtında, “Vasıf Öztürk’ün gözaltına alınmadığı ve arananlar arasında olmadığı”nı belirtti.
“Adalet arayışımızdan vazgeçmeyeceğiz”
İHD, Vasıf Öztürk’ün gözaltında zorla kaybedilmesinin üzerinden 31 yıl geçtiğini hatırlatarak, “Vasıf Öztürk’ün akıbeti açıklanana ve sorumlular hesap verene kadar mücadele etmeye devam edeceğiz. Adalet istiyoruz” dedi.
Basın açıklamasının ardından oturma eylemi sona erdi.