
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde düzenlenen basın açıklamasında 27 Ağustos 2025 itibarıyla açlık grevi ve ölüm orucunda olan tutsakların durumuna dair bilgiler paylaşıldı. Açıklamayı İHD Hapishane komisyonundan Meral Nergis okudu.
‘F’ den sonra ‘S’, ‘Y’ ve ‘Yüksek Güvenlikli’ adları ile açılan ve bir işkence yöntemi olarak kabul edilen tecrit uygulamasını mekânsal olarak da derinleştiren kuyu tipi hapishanelerin, mahpusların sağlığı başta olmak üzere temel haklarına yönelik ağır bir tehdit oluşturduğunu dile getiren Nergis, tutsakların maruz kaldığı hak ihlallerine değindi: “Başka bir hapishaneye sevk talebiyle mahpusların başlattığı açlık grevi üç yüz güne yaklaştı. Kamuoyunun ve yetkililerin duyarsızlığı nedeniyle, bugün ölüm sınırında yaşama tutunmaya çalışan mahpusların başka hapishaneye sevk talebi kabul edilmeli ve başlı başına hak ihlali olan tecrit sistemi sonlandırılarak kuyu tipi hapishaneler kapatılmalıdır”
Kuyu tipi hapishaneler yaşamı anlamsızlaştırıyor
“Fiziki ne psikolojik hiçbir imkanın tanınmadığı hapishaneler”
Halen kullanılmakta olan tecrit esaslı 13 F tipi hapishanenin ardından “kuyu tipi” olarak nitelendirilen 22 ‘Yüksek güvenlikli’ hapishane, 13 ‘Y’ tipi hapishane ve 7 ‘S’ tipi hapishanein açıldığını belirten Nergis, “Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan ve hükmü kesinleşen mahpuslar için açıldığı söylenmekle beraber, henüz tutuklanmış ve yargılaması devam eden mahpusların da konulduğu bu hapishanelerdeki ağır tecrit esaslı infaz uygulamalarını ve ağır sonuçlarını yine mahpus anlatımlarından biliyoruz. Her türlü sosyal iletişimin kısıtlandığı, mahpusların insan sesine dahi hasret bırakıldığı, dış dünya ile bağlarının koparıldığı, yalnızlaştırıldığı, yaşamın anlamsızlaştırıldığı, mahpusların yaşamını sürdürmesi ve varlığını koruması için ne fiziki ne psikolojik hiçbir imkanın tanınmadığı bu hapishanelerde, mahpusların güvenliğine yönelik sorunlar bir yana, mahpuslar ölmekle yaşamak arasındaki farkın anlamsızlaştığı ince bir hatta yaşamaya mecbur bırakılmaktadırlar” dedi.
Basın açıklmasının ardından Nergis, açlık grevinde ve ölüm orucunda olan tutsakların durumuna dair bilgi notu paylaştı:
Serkan Onur Yılmaz: 11 Kasım 2024’te Antalya Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde başladığı ölüm orucunu, eyleminin 213. gününde Bolu F Tipi Cezaevi’ne sevk edildikten sonra da sürdürdü. Bugün itibarıyla 290. gününde olup sağlık durumu kritik.
Ali Aracı: Grup Yorum üyesi olan Aracı, 18 Şubat 2025’ten bu yana Ankara Sincan 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde süresiz açlık grevinde.
Ayberk Demirdöğen: 11 Mart 2025’te Kırıkkale F Tipi Kapalı Cezaevi’nde başlattığı süresiz açlık grevini 170 gündür sürdürüyor.
Fikret Akar: 31 Mart 2025’te Tekirdağ Çorlu (Karatepe) Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde başladığı süresiz açlık grevi 150. gününde.
Ümit Çobanoğlu: 29 Mayıs 2025’te Antalya Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde başladığı süresiz açlık grevini 91 gündür sürdürüyor.
Gürkan Türkoğlu ve Tahsin Sağaltıcı: 27 Temmuz 2025’te Antalya Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde başladıkları süresiz açlık grevleri 32. gününde.
Fırat Kaya: Grup Yorum emekçisi olan Kaya, 27 Temmuz 2025’te Kırıkkale F Tipi Kapalı Cezaevi’nde süresiz açlık grevine başladı.
Mithat Öztürk: 13 Şubat 2025’te Ankara Sincan 2 No’lu Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde süresiz açlık grevine başladı ve 193. gününde taleplerin kabul edilmesi üzerine eylemini sonlandırdı.