
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, 18 Mart Politik Mahpuslarla Dayanışma Günü dolayısıyla bir açıklama yayımlayarak, hapishanelerde yaşanan hak ihlallerine dikkat çekti. Açıklamada, infaz rejiminde politik tutsaklara yönelik ayrımcı uygulamaların sürdüğüne vurgu yapılarak, yetkililer uluslararası hukuk ve insan hakları ilkeleri çerçevesinde çözüm üretmeye çağrıldı.
İHD, açıklamasında hapishanelerde artan hak ihlallerine işaret ederek, “2024 yılı Marmara Bölgesi Hapishaneleri Hak İhlalleri Raporu’muza yansıyan verilere göre, hapishanelerde hem mahpus sayısı hem de sorunlar artarak devam etti” ifadelerini kullandı. Raporda, özellikle politik tutsaklara yönelik infaz sürecinde ayrımcı mevzuat ve uygulamaların derinleştiği belirtilirken, sağlık hakkına erişim, tecrit ve infaz sürelerinin uzatılması gibi konuların öne çıktığı kaydedildi.
Açıklamada, infazda eşitlik ilkesinin ihlal edildiği vurgulanarak, “Ceza infazında suç değil ceza esas alınır. Devletle mahpus arasındaki ilişki ceza üzerinden sürdürülür ve hakkında hüküm verilen kişiler infaz bakımından eşitlenir” denildi. Ancak, mevcut düzenlemelerin bu ilkeye aykırı olduğu belirtilerek, “Muhalif tutumlarından dolayı hapsedilmiş kişiler olarak tanımlanan politik mahpuslar, aynı cezayı almış diğer mahpuslardan daha uzun süre özgürlüğünden mahrum bırakılmakta, tecrit gibi daha ağır infaz koşullarına tabi tutulmaktadırlar” ifadeleri kullanıldı.
İHD’nin açıklamasında, hasta, yaşlı ve engelli mahpusların yaşam hakkının ihlal edildiğine de dikkat çekildi: “Yaşlı, engelli, hasta politik mahpuslar dört duvar arasında ölüme terk edilmektedirler.” Ayrıca, son yıllarda açılan S ve Y tipi hapishanelerin ağır tecrit mekânları olarak dizayn edildiği belirtilerek, tecritin bir işkence yöntemi olarak kullanıldığına vurgu yapıldı.
İnfaz sürecinde yetkili kurulların politik tutsaklar aleyhine kararlar verdiği ifade edilen açıklamada, “2021 yılı Ocak ayından itibaren faaliyete başlayan İdare ve Gözlem Kurulları, iyi hal değerlendirme raporları ile belirleyici olmakta, bu yetkisini politik mahpuslar aleyhine kullandığı görülmektedir” denildi. Bu çerçevede, cezasını tamamlamış tutsakların tahliyelerinin engellendiği, denetimli serbestlik gibi uygulamalardan politik mahpusların yararlandırılmadığı belirtildi.
İHD, politik tutsakların ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarında dahi “umut hakkı”nın ihlal edildiğini belirterek, “Ölene kadar, ağır hak yoksunlukları altında ve ağır tecrit koşullarında hapiste tutularak, idam cezasına eş bir pratik sürdürülmektedir” ifadelerine yer verdi.
Son olarak, uluslararası insan hakları belgelerinde tanımlanan ilkeler çerçevesinde infaz rejiminde ayrımcı uygulamalara son verilmesi çağrısında bulunularak, tüm yetkililer göreve davet edildi.