İdamlar Öfke ve Protestolara Neden Oluyor
Kampanya, son açıklamasında Semirom’da siyasi tutuklu Mehran Bahramian’ın öldürülmesini kınadı:
“Semirom’da siyasi tutuklu olan Mehran Bahramian’ın acımasız ve insanlık dışı idamı, sadece bir kişinin yaşam hakkını elinden almakla kalmadı, aynı zamanda ailesinin ve bu şehrin asil halkının kalplerinde öfke ve protesto ateşini de yakmış oldu.”
Semirom’daki yerel sakinler ve esnaf protesto için grev düzenledi. Kampanya bunu “halkımızın bu suçlar karşısında sessiz kalmayacağı ve haklarını elde edene kadar mücadeleye devam edeceği”nin kanıtı olarak nitelendirdi.
Kampanya ayrıca rejimin Şiraz’daki Adelabad Hapishanesi’nde iki Sünni vicdan mahkumunu, Eskandar Bazmandegan ve Mohammad Kashefi’yi gizlice idam ettiğini de ortaya çıkardı.
Rejimin İdamlarına İlişkin Çarpıcı İstatistikler
Açıklamada, rejimin devam eden baskılarının boyutu vurgulandı:
“Shahrivar’ın (23 Ağustos) başlangıcından bu yana, dört kadın da dahil olmak üzere 92 mahkum idam edildi. Sadece geçen hafta, rejimin ölüm makinesi 46 kişinin hayatına mal oldu.”
İran’ın 1404 yılı (21 Mart 2025) başından bu yana, en az 756 infaz gerçekleştirildi ve bunların yüzde 13’ünden fazlası sadece Ghezel Hesar Hapishanesi’nde gerçekleştirildi.
Hapishanelerde Direnişin Genişlemesi
Önemli bir gelişme olarak, Sabzevar Hapishanesi’ndeki mahkumlar kampanyaya katılma kararını açıkladı. Açıklamada şöyle denildi:
“Sabzevar Hapishanesi’ndeki bir grup mahkum, bu haftadan itibaren ‘Salı Günleri İdamlara Hayır’ kampanyasına katılacaklarını ve rejimin idam dalgasına protesto etmek için her Salı günü açlık grevi yapacaklarını açıkladı.”
Bu, kampanyanın hapishanelerdeki ülke çapındaki direniş ağının bir kez daha genişlediğini gösteriyor.
İdamlara Karşı Birlik Çağrısı
Kampanya, tutumunu yeniden teyit ederek şu açıklamayı yaptı:
“İdam, insan haklarının açıkça ihlali ve özgürlüklerin bastırılması için bir araçtır. Ülke genelinde tüm idamların derhal ve tamamen durdurulmasını talep ediyoruz.”
Açıklamada, kampanyanın sesinin kurbanlar ve yas tutan ailelerle dayanışmayı temsil ettiği vurgulandı:
“Kampanyanın sesi, İran’da rejimin insanlık dışı politikalarının tüm kurbanlarına yönelik birlik ve destek sesidir. Adalet, özgürlük ve insan haklarına saygı sağlanana kadar, bu ses hapishanelerde daha da güçlenecektir.“
Ayrıca tüm İranlıları Semirom sakinlerinin örneğini takip etmeye çağırdı:
”Tüm onurlu ve özgürlüğü seven insanları, yas tutan ailelerin ve Semirom’un asil halkının örneğini takip ederek, her şehirde ve her sokakta ‘İdamlara Hayır’ bayrağını dalgalandırmaya davet ediyoruz.”
Bildiri, güçlü bir onay ile sona erdi:
“Yaşam, her insanın temel hakkıdır ve hiçbir hükümet bunu elinden alma yetkisine sahip değildir. Dökülen kanlara ve yas tutan ailelere saygıdan dolayı, haykırmalıyız: İdama hayır, diktatörlüğe ve baskıya hayır, adalete ve halkın egemenliğine evet.”
