
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG Meclisi), çocuk işçiliğine dair hazırladığı raporla 2025 yılını “Çocuk İşçiliği ile Mücadele Yılı” olarak ilan etme çağrısı yaptı. Rapora göre, son 12 yılda en az 742, AKP’nin iktidara geldiği 2002’den bu yana ise en az 978 çocuk işçi, iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi.
‘Ne çocuk işçi sayısı biliniyor ne de ölümler kaydediliyor’
İSİG Meclisi, AKP iktidarının 2017-2023 yılları arasında yürürlüğe koyduğu ‘Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Ulusal Programı’nın hiçbir somut sonuç üretmediğini belirtti. Raporda, “Bırakın çocuk işçilik ile mücadeleyi, ne tam olarak çocuk işçi sayısı biliniyor ne de çocuk işçi ölümlerinin kaydı tutuluyor. Aksine çocuk işçilik devlet eliyle teşvik edilen ve kitleselleştirilen bir duruma getirildi” ifadeleri kullanıldı.
‘2024’te en yüksek çocuk işçi ölümü kaydedildi’
İSİG Meclisi, 2024 yılında bugüne kadar 71 çocuk işçinin iş cinayetlerinde hayatını kaybettiğini belirterek, bunun son yıllardaki en yüksek sayı olduğunu vurguladı. Raporda ayrıca, “2025’in ‘Aile Yılı’ ilan edilmesi, çocuk işçiliğin teşvik edilmesinin bir parçasıdır. Sermaye için ucuz (MESEM ile bedava) ve örgütsüz bir işçi kitlesi vazgeçilmezdir” denildi.
‘Çocuk işçiliğe karşı her şehirde birlikte mücadele edelim’
İSİG Meclisi, çocuk işçiliğine karşı panel, çalıştay, basın açıklamaları, mitingler ve ortak platformlar düzenleme çağrısı yaparak, “Hepimiz bu sorumluluğu almalı ve 2025 yılını gerçek anlamda ‘Çocuk İşçiliği ile Mücadele Yılı’ haline getirmeliyiz. Biz üzerimize düşeni yapmaya hazırız” dedi.
‘Çocuk işçilik görünmez kılınıyor’
Raporda, AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılından bu yana uyguladığı tarım, sanayi ve eğitim politikalarının çocuk işçiliği yaygınlaştırdığı belirtilerek, “Sanki çocuk işçilik yokmuş gibi bir hava verilerek bu sorun görünmez kılınmaya çalışıldı” ifadeleri kullanıldı.
İSİG Meclisi’nin verilerine göre, çocuk işçi ölümlerinin en fazla tarım sektöründe yaşandığı, ancak sanayi ve inşaat alanlarında da giderek arttığı vurgulandı. “Tarım işçisi çocuklar tamamen sosyal hayattan dışlandığı için ölümleri görünmez kılınıyordu. Ancak artık çocuk işçiler kent merkezlerinde, AVM’lerde, sanayide, şantiyelerde ve OSB’lerde çalışıyor. Her ailede ya da sokakta çalışan bir çocuk var” denildi.
‘MESEM kapsamında 12 çocuk işçi yaşamını yitirdi’
Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) aracılığıyla çocukların ücretsiz işgücü olarak patronlara sunulduğuna dikkat çeken İSİG Meclisi, “Son bir buçuk yılda MESEM kapsamında çalışırken yaşamını yitiren çocuk işçi sayısı 12’ye ulaştı” bilgisini paylaştı.
‘En az 86 göçmen çocuk işçi hayatını kaybetti’
Raporda, çocuk işçilik sorununun göçmenler açısından daha da ağır olduğu vurgulandı. “76’sı Suriyeli olmak üzere en az 86 göçmen çocuk işçi hayatını kaybetti. Göçmen çocuklar, patronlar için ucuz ve örgütsüz işgücü olarak görülüyor” denildi.
Çocuk işçiliğe karşı üç temel talep
İSİG Meclisi, çocuk işçiliği tamamen sona erdirmek için üç temel talep sıraladı:
- Çocuk işçilik yasaklanmalı, mesleki öğrenim çocuk gelişimine uygun planlanmalı ve kamusal kurallar çerçevesinde olmalıdır.
- Eğitim her kademede parasız olmalı, müfredat bilimsel esaslara dayalı olarak yeniden yapılandırılmalıdır.
- Çocukların yaşadığı ortamlar uyuşturucu ve çeteleşmeden temizlenmeli, spor, sanat ve kültürel etkinliklerle çocuk gelişimine uygun hale getirilmelidir.
‘Örgütlenmek, mücadele etmek ve direnmek gerekiyor’
Raporun sonunda, çocuk işçiliğin ancak örgütlü bir mücadele ile ortadan kaldırılabileceği belirtilerek, “Şimdi, çocuklarımızı koruyacak adımları atmanın ve mücadelenin araçlarını yine çocuklarımızla birlikte oluşturmanın zamanıdır” çağrısı yapıldı.