İsrail ordusu, Gazze’ye yönelik süren işhal ve soykırım saldırılarını kırmak amacıyla yola çıkan sivil yardım gemisi Handala’ya uluslararası sularda saldırdı. Gemi, Gazze kıyılarının yaklaşık 40 deniz mili açığında İsrail ordusu tarafından zorla durduruldu. 23:43’te gemiyle tüm iletişim kesildi, kameralar kapatıldı, ve 21 sivil insan hakları savunucusu kaçırıldı.
Handala, içinde bebek maması, ilaç, gıda ve hijyen ürünleri gibi yaşamsal malzemeleri barındıran tamamen sivil ve insani yardımlardan oluşan bir yükle yola çıkmıştı. Gemide aralarında avukatlar, gazeteciler, sağlıkçılar, işçi örgütleyicileri ve çevre aktivistlerinin de bulunduğu 12 farklı ülkeden siviller yer alıyordu.
“Bu, üçüncü saldırı”
İsrail’in bu saldırısı, özgürlük filosuna yönelik bu yıl içindeki üçüncü şiddet eylemi oldu. Mayıs ayında Avrupa sularında “Conscience” adlı yardım gemisi İsrail’e ait insansız hava araçlarıyla bombalanmış, dört kişi yaralanmıştı. Haziran’da ise “Madleen” gemisi yine yasa dışı biçimde ele geçirilmiş, içindeki 12 sivil kaçırılmıştı.
Gözaltına alınan isimler arasında parlamenterler, gazeteciler ve sendikacılar var
Handala’daki yolcular arasında Amazon İşçi Sendikası kurucusu Christian Smalls, Filistin asıllı insan hakları avukatı Huwaida Arraf, Al Jazeera muhabirleri Mohamed El Bakkali ve Waad Al Musa, İtalyan barış gazetecisi Antonio Mazzeo, Fransız parlamenter Gabrielle Cathala gibi öne çıkan isimler bulunuyordu.
“İsrail’in yetkisi yok”
Freedom Flotilla Koalisyonu’ndan Ann Wright, İsrail’in uluslararası sularda yabancı ülke vatandaşlarını alıkoymasının yasa dışı olduğunu belirtti:
“Bu mesele İsrail’in iç hukuku değil, uluslararası hukuku ilgilendiriyor. Handala’daki herkes uluslararası sularda görev yapan sivillerdi. Bu gözaltılar keyfî ve yasa dışıdır, derhal sona erdirilmeli.”
Açlık grevi uyarısı
Handala’nın mürettebatı, alıkonulmaları hâlinde İsrail işgal güçlerinin sunduğu hiçbir gıdayı kabul etmeyeceklerini ve açlık grevine başlayacaklarını duyurmuştu.
İHL ve ICJ emirleri yine görmezden gelindi
İsrail, Gazze’ye insani yardım ulaştırılmasını öngören uluslararası hukuk kurallarını (İHL) ve Uluslararası Adalet Divanı’nın bağlayıcı kararlarını (ICJ emirleri) bir kez daha hiçe saydı, uygulamadı, göz ardı etti.