EkolojiGüncel

İstanbul Barosu’ndan Kanal İstanbul ve Sazlıdere barajı için eylem: “İnşaatlar derhal durdurulmalı

İstanbul Barosu üyeleri, Dünya Çevre Günü’nde Sazlıdere Barajı’nda yaptığı açıklamayla Kanal İstanbul projesine ve bölgedeki yapılaşmalara tepki gösterdi: “İnşaatlar derhal durdurulmalı.”

İstanbul Barosu Çevre, Kent ve İmar Hukuku Komisyonu üyeleri, 5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla Kanal İstanbul projesi kapsamında yapılaşmaya açılan Sazlıdere Barajı çevresinde doğa yürüyüşü gerçekleştirerek bir basın açıklaması yaptı. Yapılaşmanın İstanbul’un içme suyu kaynaklarını ve ekosistemini tehdit ettiğini vurgulayan baro üyeleri, “İnşaatlar ivedilikle durdurulmalı, kamu yararı gözetilmeli” çağrısında bulundu.

‘Su, toprak, yaşam tehlike altında’

Sazlıdere Barajı etrafında gerçekleştirilen yürüyüşün ardından İstanbul Barosu adına açıklamayı Avukat Tansu Güngören okudu. Açıklamada, Kanal İstanbul projesinin ve ona bağlı olarak sürdürülen inşaat faaliyetlerinin İstanbul’un su güvenliğini, ekolojik dengesini ve halk sağlığını tehdit ettiği belirtildi. Barajın mutlak koruma alanı içinde kalan bölgelerde toplu konut projeleri başta olmak üzere ciddi yapılaşmaların sürdüğü ifade edilen açıklamada, “İstanbul’un içme suyunu riske atan bu yapılaşmalar, tüm bölge ekosistemini tehdit ediyor” denildi.

‘Baraj devre dışı bırakıldı, maksadı kaldırıldı’

Komisyon Başkanı Avukat Gökhan Öztütüncü, Kanal İstanbul’un yalnızca bir su yolu projesi değil, aynı zamanda büyük bir gayrimenkul projesi olduğuna dikkat çekerek, “Arsa üretimi anlayışıyla, İstanbul’un en değerli doğal alanları yapılaşmaya açılıyor” dedi. Sazlıdere Barajı’nın yıllık 55 milyon metreküplük su kapasitesine sahip olduğunu vurgulayan Öztütüncü, 15 Eylül 2022 tarihli bir Cumhurbaşkanlığı kararıyla barajın “maksadının kaldırıldığını” belirtti. “Bu, bilimi ve hukuku hiçe sayan bir karardır” dedi.

‘Kanal İstanbul rant projesidir’

Baro üyeleri, projeye dair meslek odalarının, sivil toplum kuruluşlarının ve bilim insanlarının raporlarının dikkate alınmadığını, kamuoyunun şeffaf biçimde bilgilendirilmediğini kaydetti. Açıklamada, “Kanal İstanbul ve çevresindeki yapılaşmalar, Anayasa’nın 56. maddesiyle güvence altına alınan sağlıklı çevrede yaşama hakkını ihlal etmektedir. İstanbul’un doğası, ekosistemi ve temiz su kaynakları bir rant projesine kurban edilemez” ifadeleri yer aldı.

‘Doğayı görmeden savunmak zordur’

Avukat Gülay Çolak Çalışkan ise şu sözleri dile getirdi: “Bölgeye gelmek, gözümüzle görmek bizi derinden üzdü. Buradaki kuşların, böceklerin, ağaçların hakkını savunmak için önce hissedebilmek gerekir. O nedenle buradayız. Kanal İstanbul sadece bir çevre tehdidi değil, İstanbul’un ve Türkiye’nin geleceği için büyük bir tehlikedir. Hukuki mücadelemiz sürecek, kamuoyunu da bu mücadeleye destek vermeye çağırıyoruz.”

Baro komisyonunun talepleri

İstanbul Barosu Çevre, Kent ve İmar Hukuku Komisyonu tarafından yapılan açıklamada şu talepler dile getirildi:

  • Sazlıdere Barajı çevresindeki tüm yapılaşma faaliyetleri derhal durdurulmalıdır.
  • Projeye dair bilimsel uyarılar dikkate alınmalı; şeffaflık, katılım ve denetim sağlanmalıdır.
  • Çevre ve imar hukukuna, kamu yararına ve yerel yönetimlerin yetkilerine saygı gösterilmelidir.
  • Rant odaklı kentsel politikalar terk edilmeli; İstanbul’un ekolojik bütünlüğü korunarak gelecek kuşaklara aktarılmalıdır.

‘Betonlaşmaya karşı çevre hakkını savunacağız’

Baro üyeleri, Kanal İstanbul ve çevresindeki yapılaşmalara karşı hukuki ve toplumsal mücadeleyi sürdüreceklerini vurgulayarak, tüm halkı ve sivil toplum kuruluşlarını çevre hakkı için dayanışmaya çağırdı.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu