İsviçre Yeni Kadın, 28–29–30 Kasım tarihlerinde Zürih’te bir Eğitim Kampı düzenledi. Kamp, 28 Kasım Cuma akşamı katılımcıların kamp alanına gelmesi ve hazırlıkların tamamlanmasıyla başladı.
Cumartesi günü kampın ana gündemi “Toplumsal Cinsiyet” oldu. Çalışma, atölye programı ile başladı. İki gruba ayrılan kadınlar; toplumsal cinsiyet kavramı, tarihsel gelişimi, çalışma hayatında toplumsal cinsiyet rollerinin etkisi ve cam tavan sendromu, medya ve televizyonda toplumsal cinsiyet rollerinin işleniş biçimleri gibi başlıklarda tartışmalar yürüttü. Kadınlar, toplumsal cinsiyetin kendilerine biçtiği rolleri hem kendi yaşamlarından örneklerle hem de kavramsal tartışmalarla ele alarak verimli bir çalışma gerçekleştirdi.
Atölye sonunda Kardelen ve Anka gruplarının sözcüleri, yaptıkları değerlendirmeleri kısa sunumlarla aktardı. Soru–yanıt bölümünün ardından oturum tamamlandı.
Aranın ardından, kampa katılan MYK üyesi kadın bir sunum yaptı. Sunumda toplumsal cinsiyetin biyolojik cinsiyetten farkı, bu kavrama neden ihtiyaç duyulduğu ve toplumsal rollerin sadece kadınlara değil, erkeklere de dayatıldığı; bu rollerin erkekler üzerinde de baskı yarattığı vurgulandı.
Toplumsal cinsiyet rollerinin “eşitlenmesi” değil, tamamen ortadan kaldırılması gerektiği belirtilirken, bu rollerin masum olmadığına dair çarpıcı örnekler paylaşıldı. Örneğin, ev içi mekanların kadınların anatomisine göre düzenlenmesine karşın arabaların erkek anatomisine göre tasarlanması nedeniyle trafik kazalarında kadınların ölümcül darbe alma ihtimalinin yüzde 47, ölüm riskinin ise yüzde 17 daha yüksek olduğu ifade edildi. Aynı şekilde ilaç sanayisinde pek çok ilacın erkek anatomisine göre üretildiği, bu nedenle kalp krizi sıklığı erkeklerde daha fazla olsa da ölüm oranının kadınlarda daha yüksek olduğu hatırlatıldı.
MYK sunumunun ardından katılımcılar görüş ve sorularını paylaşarak kolektif bir tartışma yürüttü.
Pazar günü kampın konusu “Pozitif Düşünmenin Önemi ve Teknikleri”ydi. Çalışmayı yöneten katılımcı, kadınlardan bir dakika boyunca rastgele bir şey düşünmelerini istedi. Ortaya çıkan ortak düşüncelerin sorumluluklar, yükler ve olumsuzluklar üzerine olması üzerine, bunun kaynakları ve bu düşünme biçiminin nasıl değiştirilebileceği üzerine tartışma yapıldı. Hem güldüren hem duygulandıran deneyimlerin paylaşıldığı bu bölüm, kadınların birbirine daha çok yaklaşmasını sağladı.
Kampın sonunda genel bir değerlendirme yapıldı. Zaman kullanımına ilişkin bazı eleştirilerin yanında, katılımcılar ve kampı organize eden İsviçre ÜFK, çalışmanın olumlu yönlerine vurgu yaptı. Değerlendirmenin ardından kadınların örgütlü mücadelesinin önemi hatırlatıldı; Yeni Kadın’ın üyelik koşulları ile görev ve hakları anlatıldı. Üyelik başvurularının alınmasının ardından kamp “Jin Jiyan Azadî” sloganıyla sona erdi.
