GüncelKadın

Kadınların Birliği | Var Olanla Yetinmeyelim!

Var olanı korumaya çalışmak bir süre sonra var olan çelişkileri, sorunları da korumaya dönüşebilir.

Kadın faaliyetimizin tıkanma noktalarını bulma, kendini tekrar etme, yenileyememe ve sıçrayış yaratamamaya dair güçlü tartışmaya ihtiyacımız var. Birincisi adı konmasa da fiilen hakim olan, var olanı korumaya odaklı ruh hali ile çalışma yürütmek.

İkincisi çalışmanın çelişkilerine, olanaklarına, ilerlemenin önündeki engellerin nasıl kalkacağına dair kolektif kafa yoruşun zayıf kalması.

Üçüncüsü ise çalışma tarzındaki tek düzelik. Var olan gücü ve çalışmayı korumaya odaklı bir düşünüş tarzı belli dönemlerde özellikle toplumsal mücadelenin topyekun gerileme yaşadığı zamanlarda doğru ve gerekli olabilir.

Ancak bunun uzun süreli ve bilincinde olmaksızın hakim ruh hali veya temel hedef haline gelmesi bir süre sonra söz konusu faaliyeti korumak bir yana kaçınılmaz olarak geriletmeye başlar. Var olanı korumaya çalışmak bir süre sonra var olan çelişkileri, sorunları da korumaya dönüşebilir.

Kendini tekrar eden sorunların varlığı, çelişkilerle uzlaşı hali düşünsel olarak olağanlaşma gösterebilir. “Zaten başaramayacağız, aşamayacağız, daha iyisini yapamayız” gibi düşünceler yapacağımız faaliyete başlamadan, yapacağımız şeyin sonuçlarını belirler hale gelebilir.

Var olanı korumak adına, gelişme, ilerleme, genişlemeye dair karşımıza çıkan olanakları göremez, doğru kavrayamaz veya değerlendiremez hale gelebiliriz. Özetle çok iyi niyetli görünen “var olanı koruma” fikrinin bilinçli bir yönlendirme olmaksızın kendiliğindenlikle varacağı nokta gerilemekten başka bir şey değildir.

Söz konusu yaklaşımın kuşkusuz bizim çalışmamızda da izdüşümleri var. Bu yüzden kadın çalışmamamızın gelişiminin önündeki ve doğrudan kendimizden beslenen engellere dair tartışmanın önemli başlıklarından birisi bu olmalıdır.

Var olanı korumanın, var olanla yetinmeye dönüşmesinin önüne bu kapsamdaki güçlü bir tartışma ile geçebiliriz.

Kadın faaliyetimizin yaratacağı sonuçları, geleceğini belirleyen temel başlıklardan biri de kolektif düşünüş. Bir çalışmanın olumsuzluklarının veya çelişkilerinin temel nedeni çoğunlukla faaliyetin gidişatına dair kolektif düşünüşün zayıflaması oluyor.

Kolektif düşünüşün olmadığı bir çalışmayı en başta bütünlüklü olarak göremeyiz, değerlendiremeyiz. Olanaklar, ihtimaller, potansiyel, atılacak adımlar, hızlanacak veya duraklayacak anlar ve daha pek çok şeye dair objektif bir değerlendirme yapmak, doğru karar almak, gerçekçi bir yönelim belirlemek imkansız hale gelir.

Herkes kendi dünyası ile düşünür, karar verir hale gelir, birbirinden beslenmek, güçlenmek bir ihtiyaç, zorunluluk olmaktan çıkar.

Özetle ifade etmek gerekirse; kolektif düşünüşün zayıflamasının bizdeki en belirgin yansıması veya sonucu kendi birikiminden beslenememe, gücü etkin bir biçimde kullanamama biçiminde ifade edilebilir. Bir diğer odak noktamız ise faaliyetteki tek düzelik olmalı.

Takvimsel gündemlere sıkışma, birbirini tekrar eden pratikler yapma, politika yapmayı salt erkek egemen devletin saldırılarını teşhir etmeyle sınırlamak dahil pek çok şey faaliyetteki dek düzeliğin yansıması olarak sayılabilir.

Çalışma tarzındaki genişlik, canlılık yaptığımız faaliyetleri tekdüze olmaktan çıkarabilir. Pek çok noktada ezberlenmişçesine tekrar eden pratikler faaliyeti büyütmüyor. Bunun yanında pratik olarak örgütleyenler açısından da ilerletici, motive edici olmuyor aynı zamanda kadınların dikkatini çekmiyor.

Bunun bir sonucu olarak aslında teşhirini yapmaya çalıştığımız büyük saldırılar dahi zihnimizde sıradanlaşabiliyor.

Hedefleri, etkilemeye odaklandığı kitle, kullanılacak materyalleri, işlenecek konu çerçeveli olarak belirlenmiş bir gündem üzerinden kampanya tarzı bir faaliyet örgütleyebildiğimizde olumlu sonuçları hızlıca almaya başlayabiliriz. Pek çok olumlu kampanya deneyimimiz var.

Bu deneyimleri inceleyerek yeni kampanyalar örgütleyebiliriz. Görece yakın tarihte örgütlenen “Pandemiyi Bir De Bana Sor” kampanyası bu anlamda pek çok başlıkta olumlu bir çalışmaydı buna benzer pek çok kampanya deneyimi sıralayabiliriz.

Bu olumlu deneyimlerin ortak noktası hedefli bir çalışmayı en başından kolektif olarak düşünme ve kolektif olarak yönlendirebilmekti.

Kadın özgürlük mücadelemizin gündemi haline gelen pek çok konuyu bu örneklerde olduğu gibi kampanya çalışması ile işleyebiliriz.

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu