Zonguldak’ta kaçak bir maden ocağında çalışan Afganistanlı işçi Vezir Mohammad Nourtani’nin yakılmış halde bulunan cenazesiyle ilgili görülen davada karar çıktı. Mahkeme, Nourtani’yi çalıştıran ve katleden faillere “taksirle öldürme” ve “delil karartma” suçlarından hapis cezası verdi. Aile ve müdahil avukat karara itiraz edeceklerini açıkladı.
9 Kasım 2023’te hayatını yakılarak katledilen Vezir Mohammad Nourtani’nin yakılmış cesedi ertesi gün Zonguldak merkeze bağlı Köroğlu köyü yakınlarında bulundu. Kaçak olarak işletilen maden ocağında çalışan 3 çocuk babası Afganistanlı işçinin ölümüne ilişkin açılan davada karar, Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmayla açıklandı.
Mahkeme, maden ocağı sahibi Hakan Körnöş ve Enver Gideroğlu’na “taksirle öldürme” suçundan 5 yıl 8’er ay, kuzenleri Ahmet Aydın’a “delil karartma” suçundan 4 yıl 6 ay, çalışanlar Sercan Kayabaş ve Eray Demiro’ya 2’şer yıl, Alaattin Çayırlı’ya ise 1 yıl 8 ay hapis cezası verdi.
‘Benim hayatım hayat değil miydi?’
Karar duruşmasında konuşan Nourtani’nin eşi Qamer Gul Meliki, şu ifadeleri kullandı:
“Benim çocuklarım çocuk değil mi? Benim hayatım hayat değil miydi? Siz bir tavuk mu, koyun mu öldürdünüz? Ben kocasız kaldım, çocuklarımı nasıl yetiştireceğim? Ben Türkiye’ye sığınmacı olarak geldim, bu ülkeye sığındım. Artık ne yapacağımı, şikayetimi nereye yapacağımı, sesimi kime duyuracağımı bilmiyorum.”
Mahkeme sürecinde ayrımcılığa uğradığını dile getiren Meliki, “Afgan olduğum için sürekli ayrımcılığa uğruyorum. Mahkemede bile ayrımcılığa uğradığımı düşünüyorum. Sürekli dedikleri ‘Afgan öldü’, ‘Afgan’ı getirin.’ Kararı size bırakıyorum. Sizden rica hakkımı alacak bir karar olsun,” diye konuştu.
Avukat Şeker: ‘Hukuk ayaklar altına alındı’
Ailenin avukatı Kerim Bahadır Şeker, kararın ardından yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
“Afgan madenci davasında adeta bir garabetle, hukukun ayaklar altına alınmasıyla karşı karşıyaydık. Sanıklara adeta ödül niteliğinde bir ceza verildi. Bir geyik öldürseniz 4 sene hapis cezası alacakken müvekkilimi yakarak öldüren sanıklara 5 yıl 8 ay hapis cezası verildi.”
Duruşma sürecinde kendisinin savunma hakkının engellendiğini belirten Şeker, “Duruşma salonunda benim avukat olarak bulunmamın engellenmesi, savunma hakkımı kısıtlayarak, salondan çıkartılmama yönelik karar alınması, beyanlarımızın eksik, hatalı şekilde tutanağa geçmesi, defalarca talep etmemize rağmen SEGBİS üzerinden kayıt alınmamasıyla alakalı itiraz hakkımızı kullanacağız,” dedi.
Şeker, davayı istinafa taşıyacaklarını ve gerekirse Anayasa Mahkemesi’ne ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuracaklarını belirterek, “Bizim istediğimiz, müvekkilim canlı canlı yakıldığı için sanıkların ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almasıdır, canavarca hisle öldürmeden dolayı,” diye konuştu.
İddianame: ‘Kazayı gizlemek için yakıldı’
Hazırlanan iddianamede, Nourtani’nin kaçak madende vagon arasına sıkışarak “iş kazası” geçirdiği, ardından sanıkların kolluk kuvvetlerine haber vermek yerine işçiyi battaniyeye sarıp araçla kaçırdıkları belirtildi. Failerden Sercan Kayabaş’ın olay yerindeki kamera kayıt cihazının yönünü değiştirerek kırmaya çalıştığı ancak cihazın kayda devam ettiği, Kayabaş ile Eray Demiro’nun da işçinin kıyafetlerini yaktığı ifade edildi.
İddianamede, Nourtani’nin yaklaşık 3 buçuk saat araçta taşındığı ve sonrasında cesedinin yakıldığı belirtilerek, faillerin “iştirak halinde kasten öldürme” suçundan müebbet hapis cezası ile yargılanması talep edilmişti.
