Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve Türk Tabipleri Birliği (TTB), 1 Mayıs 1977’de yaşamını yitirenleri anmak üzere Kazancı Yokuşu’nda bir araya geldi.
Anma etkinliği, katledilenler için saygı duruşu ile başladı, isimlerinin okunması ve ardından yapılan konuşmalarla devam etti.
‘1 Mayıs’ta Taksim’de olmak herkesin anayasal hakkıdır’
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, anmada yaptığı konuşmada, bugüne şafak operasyonlarıyla başlandığını belirterek, 1 Mayıs çağrılarının kriminalize edilemeyeceğini vurguladı:
“Bugün, 48 yıl önce kaybettiğimiz yoldaşlarımızı anmak için bir kez daha Taksim’deyiz. Türkiye her gün bir gözaltı, tutuklama dalgasına uyanıyor. 1 Mayıs’a meydanlara çağrı yapanlara yönelik bir operasyon dalgasıyla karşı karşıya kaldık. Onlarca arkadaşımız gözaltına alındı. 1 Mayıs için alanlara çağrı yapmak asla kriminalize edilemez ve suç değildir. 1 Mayıs’ta Taksim’de olmak herkesin yasal ve anayasal hakkıdır. Taksim Meydanı’nı 1 Mayıs’a kapatma açıkça suçtur.”
Çerkezoğlu, Taksim’in 1 Mayıs Meydanı olduğuna dair uluslararası mahkeme kararlarını ve Anayasa Mahkemesi’nin kararını hatırlatarak, 1 Mayıs’ın yasaklanamayacağını ifade etti:
“Bu ülkede Taksim’i ve 1 Mayıs’ı özgürleştirmek, demokrasi, adalet için hep birlikte mücadelemizi büyüteceğimizin sözünü bir kez daha veriyoruz. Bu ülkeyi eşitsizlikle mücadele eden kadınlar, geleceğinden umudu kesen gençler, sabah okula aç giden çocuklar ülkesi haline getirmeye çalışanlara karşı 1 Mayıs meydanlarından sesleniyoruz: Bu, Taksim’i de 1 Mayıs’ı da özgürleştirme, eşit ve özgür bir ülkede yaşama ve barışın egemen olduğu bir dünya kurma sözüdür.”
‘Bugün artık örgütlenme, yan yana gelme günüdür’
KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak da konuşmasında mevcut iktidar politikalarına dikkat çekerek, 1 Mayıs 2025’in ortak taleplerin dile getirileceği bir gün olacağını söyledi:
“77’nin karanlık zihniyetinin kalıntıları, bizlere yürüttükleri politikalarla devreye girmiş durumda. Emeklilerin aldığı maaş bir kirayı bile karşılamazken, işçilerin ücreti açlık sınırının altında kalıyor. Bu ülkede işini yapmayanlar, bu ülkeyi yönetmeye çalışanlardır. Bir suçlu aranacaksa bu kadar yoksulluğa iten iktidarın kendisidir.”
Koçak, barış, nitelikli kamusal hizmet ve örgütlü mücadele çağrısıyla konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Farklı alan ve meydanlarda da olsa herkes artık derdini açık açık söylüyor. Bugün artık örgütlenme, yan yana gelme günüdür. 1 Mayıs 2025, bu ortak taleplerin ifade edildiği gün olacak. Yaşasın 1 Mayıs, biji yek gulan!”
