
Kobanê Davası’nın karar duruşmasında 5 kadın siyasetçiye ceza verilerek tahliye edildi. Sincan Kadın Kapalı Hapishanesinde tutsak edilen siyasetçiler Sebahat Tuncel, Ayşe Yağcı, Meryem Adıbelli, Ayla Akat Ata ve Kandıra 1 Nolu F Tipi Hapishanesinde tutsak edilen Gültan Kışanak akşam saatlerinde serbest bırakıldı.
Sincan Hapishanesi’nden tahliye edilen Sebahat Tuncel, Ayşe Yağcı, Meryem Adıbelli, Ayla Akat Ata ile Kandıra 1 Nolu F Tipi Hapishanesi’nden tahliye olan Gültan Kışanak çok sayıda kişinin alkış ve zılgıtlarıyla karşılandı.
Tuncel: ‘Bizi yargılayan cübbesini giymiş Cumhur İttifakı’ydı’
“Jin jîyan azadî”, “Bijî berxwedana zindanan” sloganlarının atıldığı Sincan’daki karşılamada, Sebahat Tuncel, “Adalet sağlanmış değil aksine adalet bir kez daha katledildi bu dosyayla. 3 yıldır bu mahkeme salonunda bunu teşhir etmeye çalıştık. Kürt sorununun çözümsüzlüğü, AKP’nin inkar, imha, asimilasyon politikasının bir sonucu olarak Kürtlere yönelik bir intikam davası, bir kumpas davası olduğunu her defasında ifade ettik. Bizi yargılayan heyet değildi, cübbesini giymiş AKP’lilerdi, Cumhur İttifakı’ydı” dedi.
‘Mücadele bitmedi devam ediyor’
Karar duruşmasından çıkan sonucun da davanın davanın siyasi olduğunu bir kez daha kanıtladığını ifade eden Tuncel, “Arkadaşlarımıza bir tweet attıkları için, Kobanê halkıyla dayanıştıkları için onlarca yıl ceza verdiler. Bugün bu ikiyüzlülüğü görüyoruz; AKP’liler, Filistin halkıyla dayanıştıklarını söylüyorlar. Mazlum Filistin halkıyla bizler de dayanışıyoruz orada büyük bir katliam var. Ama 2014’te Kürt halkına yönelik bir katliam vardı, IŞİD eliyle yapılan. Halkların Demokratik Partisi IŞİD vahşetine, soykırıma sessiz kalamazdı kalmadı da. İnsanlık onuru bunu gerektirirdi. Biz insanlık onuruna sahip çıktık. Bugün bu kararla insanlık onuru cezalandırılıyor. Bizim cezaevinden çıkmış olmamız adaletin sağlandığı anlamına gelmiyor. Ama şunu da biliyoruz ki mücadele bitmedi devam ediyor” diye konuştu.
‘Bijî berxwedana zindanan’
Tuncel, hapishanelerde siyasi tutsakların PKK lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması için 27 Kasım’da açlık grevine başladıklarını ve 4 Nisan’da mahkemeleri boykot etme, aile ve avukat görüşüne çıkmama eylemiyle mücadeleye devam ettiklerini hatırlatarak, “Dört duvar arasında da olsa mücadele devam ediyor. Buradan hep birlikte yoldaşlarımıza tilililerimizle, alkışlarımızla bir ses verelim” diyerek “Bijî berxwedana zindanan” sloganını attı.
Tuncel, son olarak şunları söyledi: “Eğer bir yerde direniş varsa, mücadele varsa orada mutlaka umut da vardır. Bugün yoldaşlarımızı geride bıraktık ama sözümüz olsun onlar özgürlüğüne kavuşana kadar mücadeleye devam edeceğiz.”
Tahliye olan siyasetçi kadınlar, kendilerini karşılayan kitleyle birlikte DEM Parti Genel Merkezi’ne geçti. Burada da çok sayıda kişi tarafından kapıda alkışlarla karşılandı.
Ata: ‘Geride bıraktığımız arkadaşlarımız için utandık’
Parti binasındaki buluşmada söz alan Ayla Akat Ata, siyasetin sorunu çözme yöntemi olmasını umduğunu belirtti, “Bugün cezaevinden çıkarken utanmak bizim yaşayacağımız duygu olmamalıydı. Ama biz utandık. Geride bıraktığımız arkadaşlarımız için utandık. O cezaevi içine hukuk getirmeyenler utanmalıyken, ama biz içeride bıraktığımız arkadaşlarımız için utandık. Ama bu utancı bize yaşatanlar, esasında bunun müsebbibi olanlardır” dedi.
Kışanak: İçeride ya da dışarıda özgür yaşamak istiyoruz
Kandıra 1 Nolu F Tipi Hapishanesi’nden tahliye olan Gültan Kışanak da çok sayıda kişi tarafından zılgıtlar ve “Jin jîyan azadî” sloganıyla karşılandı.
Hapishane önünde kendisini karşılayanlara seslenen Kışanak, kararın kumpasın devamı niteliğinde olduğunu söyledi, arkadaşlarının büyük kısmının özgürlüğüne kavuşamadığını hatırlattı.
Aynı hapishanede rehin tutulan HDP eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın selam ve sevgilerini ileten Kışanak, “Bizim aslında tahliyeye değil özgürlük ve barışa ihtiyacımız var. Umarım bu ülkede sorunları özgürlük temelinde çözecek bir mücadeleyi birlikte yürütüp kazanacağız. Mesele tahliye olmak değil, mesele bu ülkenin sorunları çözebileceği bir ortamı yaratmak. Kadınların, halkların, inançların özgür olduğu, kimliklerin ve dillerin sorun olmadığı bir ülkede yaşamak istiyoruz. İçeride ya da dışarıda özgür yaşamak istiyoruz. Dışarıda olmanın tek başına özgürlük olmadığını biliyorum. Hukukun, adaletin, barışın olmadığı yerde özgürlüğü ne yazık ki doyasıya teneffüs edemiyoruz. Bütün Türkiye için halklar için kadınlar için çocuklar için özgür bir gelecek istiyorum” diye konuştu.
Gültan Kışanak tahliyesinin ardından Ankara’ya doğru yola çıktı.