Bu yıl 1 Mayıs’ın “emperyalist sistemin çelişkilerinin keskinleştiği ve proleterlerin ve halkların direnişinin büyüdüğü bir dönemde” kutlandığına dikkat çekilen açıklamada, sokağa çağrı yapıldı.
Ortak açıklamada, emperyalist-kapitalist sistemin içinde bulunduğu krizin yükünün proletarya ve kitlelerin sırtına yüklenmeye çalışıldığı, askeri harcamaların ölçüsüz bir şekilde arttığı ifade edilen açılmada;
“Emperyalist güçler ABD/NATO/AB, giderek daha modern ve yıkıcı silahlarla donanıyor ve nükleer silah kullanmayı planlıyor; ordularını güçlendiriyor, topraklarını militarize ediyor, savaş ekonomisini geliştiriyor.
Rus emperyalizmi ve Çin sosyal emperyalizmi, bir yandan bu saldırının hedefi olurken, diğer yandan ABD/NATO/AB emperyalizminin krizinden yararlanarak kendileri için daha elverişli yeni bir düzen hazırlamaya çalışmaktadır.
Emperyalist savaş, emperyalist kapitalist sistemin dünyayı yeniden bölüşmeyi gerektiren küresel ekonomik krizinden kaynaklanmaktadır” denildi.
Açıklama şu şekilde devam etti:
“Emperyalist devletler ve hükümetler savaş hazırlıkları yaparken, içerde emperyalizm krizinin de etkisiyle modern faşizme doğru gidişat ilerliyor ve dünya emperyalist savaşına doğru gidişat, bugün Trump başkanlığında ve ABD’de iktidara gelen emperyalist burjuvazinin fraksiyonunda referans noktası buluyor. Bu fraksiyon, burjuva demokrasisinin kalıntılarını ortadan kaldırıyor, demokratik özgürlükleri saldırıya uğratıyor ve hapishaneleri dolduruyor. faşist partilerin ve modern faşizmin ilerlediği, farklı ülkelerin özelliklerine göre giderek daha diktatörce hükümet biçimleri kuruluyor.
Kadın hakları, düşünce özgürlüğü saldırıya uğruyor, nefret körükleniyor, şovenizm ve milliyetçilik, halkın direnişini kırmak, proletarya ve kitleleri bölmek, egemen sınıfların ve onların uşaklarının egemenliğine hizmet etmek için güçlendiriliyor. Irkçılık, göçmenlere yönelik her türlü saldırı, denizde ölümler, toplama kampları, köle sömürüsü, sınır dışı etme ve sürgünlerle yoğunlaştırılıyor. Eski ve yeni medyanın tekeli, büyük karlar elde eden teknolojik oligarşilerin elinde giderek daha fazla yoğunlaşıyor ve okul ve üniversitelerde karanlık kültürü dayatmaya çalışıyorlar.”
Bu saldırılara karşın dünya proletaryası ve halkların emperyalizme, faşizme, yaşam ve çalışma koşullarının kötüleşmesine karşı isyan ettiğine vurgu yapılan açıklama,
“Proletarya, var olan en büyük ordudur; sömürülen ve ezilen halklar birleşirse, kapitalist dünya sistemine son verebilirler.
Bugün her zamankinden daha fazla, sınıf mücadelesinin ateşinde, işçi sınıfının giderek daha ileri bir müfreze, tüm proletarya ve halkın önder çekirdeği, emperyalizm, faşizm, sömürü ve baskıya karşı birleşik bir devrimci cephe inşasının öncüleri ve merkezi unsuru olarak gelişen Marksizm-Leninizm-Maoizm’in büyük öğretilerine dayanan dünya komünist partileri ve örgütlerinin birliğine ihtiyacımız var.
Proleter enternasyonalizm, birliği ve mücadeleyle yeni bir Komünist Enternasyonal’e ilerlemek için yürüyüşü gerektirir. Bu 1 Mayıs’ta, devrimci mücadeleye katılan proletarya ve ezilen halkların saflarında bu eğilimi ilerletmek ve onu pekiştirmek gerekir” sözleriyle son buldu.
Açıklamada imzası bulunan parti ve örgütler ise şunlar:
Afganistan Komünist (Maoist) Partisi, Avustralya Komünist Partisi (Marksist-Leninist), Galiçya Maoist Komünist Partisi İnşaat Komitesi, Hindistan Komünist Partisi (Maoist), Türkiye Komünist Partisi – Marksist Leninist (TKP-ML), Komünist İşçi Birliği (mlm) Kolombiya, Komünist Birlik – Fransa, Maoist Komünist Partisi – İtalya, Maoist Komünist Komitesi – Brezilya, Doğu Bengal Proletarya Partisi (PBSP/Bangladeş), İran’ın Kızıl Yolu (Maoist Grup), Nepal Devrimci Komünist Partisi, Halkın Demokratik Öğrenci Birliği (PDSU) – Bangladeş
Açıklamanın tamamı: https://www.tkpml.com/proleter-ve-enternasyonalist-1-mayis-2025/
