DerlediklerimizGüncel

NUBAR OZANYAN | 14 Temmuz’u unutma!

Çünkü onlar tıpkı önder yoldaş İbrahim Kaypakkaya gibi karanlığın ortasında, yoksulluğun sırtında yükselen zulüm saraylarını yıkmak uğruna bir tarihe bedel olan yaşamlarını korkmadan, tereddüt etmeden feda ettiler.

14 Temmuz, bazı insanlar için takvim yaprakları içinde normal günlerin arasından bir kesit olabilir. Ancak 5 Nolu zindan cehenemini görmüş, zulmünü yaşamış, karanlığın her rengine tanıklık etmiş devrimci tutsaklar 14 Temmuz’u asla unutamaz. 14 Temmuz, Ölüm Orucu Direnişçileri’nin büyük bedel isteyen kahramanca direnişleri sayesinde bugün soluk alıp, başımızı dimdik tutarak, gözlerimizi gökyüzünün derinliğine dikip, insanlığın yüzüne bakabiliyoruz.

14 Temmuz, özgürlük ve onur arayan herkes için fazlasıyla değerli ve anlamlı bir direniş günüdür. Herhangi bir gün gibi 14 Temmuz’a bakılmamalıdır. Böyle bir tutum büyük bir gaflet ve kabul edilmeyecek vefasızlık örneği olur. 5 Nolu zulüm dolu zindanın ölüm koridorlarından geçen her onurlu ve vicdan sahibi insan için 14 Temmuz aşılması gereken bir eşikti. Yaşamını gözden çıkarıp bu zulüm dolu eşiği aşarak özgürlüğü kazananlar asla unutulamaz. Yoldaşlığımızın tertemiz sayfalarının en üst köşesine büyük puntolarla yazılmayı hak edenler her dönem yaşamı uğruna ölecek kadar sevenler olacaktır.

Kim unutabilir kavganın ve özgürlüğün yiğit komutanı Kemal Pir’i? Kim unutabilir Kürdistan halkının bilge öğretmeni Hayri Durmuş arkadaşı? Kim unutabilir devrimin genç militanı Akif Yılmaz’ı, Ali Çiçek’i? Onlar, zindanın en karanlık duvarlarına büyük harflerle direniş ve onuru yazarak aramızdan ayrıldılar. Şimdi duvara asılı suretleri susarak konuşuyor.

Tarih ve yaşanmışlıklar, en başta doğru anlaşılmak için okunmalıdır. Hangi koşullarda neleri reddedip nasıl bir yaşamı tercih edip ve nasıl zorlu bir yolu seçtikleri anlaşılmadan onların direniş ve kahramanlıkları yeterince anlaşılamaz. Biliyoruz, hangi dilden, hangi mısralar eşliğinde ve hangi hüzün dolu melodi içinde 14 Temmuz ölüm orucu direnişçilerini anlatırsak anlatalım yine de eksik, yetersiz ve zayıf kalacağız. Yine de yaşanmışlıklar tam olarak anlatılamayacak. Bir parça da olsa yine de onları en iyi 5 nolu zindan zulmünü yaşayanlar anlayıp, anlatabilir.

14 Temmuz Ölüm Orucu Direnişçileri’nden bahsedildiğinde dakikalarca düşünüp, derin bir soluk alıp gözbebeklerini gökyüzünün en derinliğine dikerek derin bir saygı içinde konuşmalıyız. Büyük bir bilinç ve derin bir sorumluluk içinde olmalıyız ki, 14 Temmuz Ölüm Orucu Direnişçileri’ne layık olabilelim!

Çünkü onlar tıpkı önder yoldaş İbrahim Kaypakkaya gibi karanlığın ortasında, yoksulluğun sırtında yükselen zulüm saraylarını yıkmak uğruna bir tarihe bedel olan yaşamlarını korkmadan, tereddüt etmeden feda ettiler. Onlar, büyük sorumluluk isteyen, derin bilgelik gerektiren, tarihin tekerleğini birkaç kez ileriye çevirmek için yola düştüler. Büyük düşündüler. Kimsenin kolay düşünemeyeceği, risk alıp kolay dokunamayacağı konulara, dokunma ve açıklama büyüklüğünü gösterdiler. Ve bu soylu ve onurlu duruşla devrim yolunda ölümsüzleştiler.

Yaşamı uğruna ölecek kadar sevenlerin direnişi ve kahramanlığı sıradan seçilen kelimeler, basit kurulan cümlelerle anlatılamaz. Yaşamın durmasını istemiyorsak onurun ve özgürlüğün bir bayrak gibi yücelerde sonsuza dek dalgalanmasını istiyorsak onların ağırlığını hissederek yaşamalıyız. İnsanlığın son nefesine dek, onları, bıkmadan özgürlüğün çocuklarına yoldaş dilinde anlatmaya devam edeceğiz.

Kimse onları dört tahta parçasına koyup mezarlıklara gömemez. Onlar ne dört tahta parçasına ne de mezarlıklara sığmayacak kadar özgürlüğün büyük davasına sığınarak yaşadı. Yürek ve bilinçleriyle savaştılar. İşkence altında lime lime olmuş çıplak bedenleriyle direndiler. Zulüm soludular, kan içtiler. Yine de ölümün önünde başlarını düşürmediler. O kutsal gün geldiğinde, onlar aramızda olmazsa da biz onların muhteşem direniş anılarıyla onurlanarak yaşamı ve özgür geleceğimizi inşa edeceğiz.

Bu topraklardan bir Kemal Pir geçti. Bu topraklarda Kürdistan’ın en mütevazi, en bilge öğretmenlerinden M.Hayri Durmuş geçti. Fırtına gibi genç militanlar Akif Yılmaz, Ali Çiçek geçti.

Zulmün ve onursuzluğun evrensel düzeye taşınmak istendiği zamanlarda bedenlerini açlığa ve Temmuz sıcağına yatırarak gerçeği haykıran 14 Temmuz ölüm orucu direnişçilerinin anılarına büyük hürmetle ve minnetle…

(17.07.2025, Yeni Özgür Politika)

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu