
Ne toplumlar ne de insanlar geleceğe dair hayal kurmaktan geri durur. Her yılın sonunda gelecek olan günler için iyi dilek ve temennilerde bulunmak usuldendir. Dilek ve temennilerde bulunarak gerçeklik değişmiş olsaydı her yeni yılda dünya yaşanır bir yer ve insanlar mutlu olurdu, ancak özlem ve hayaller gerçeğin yasasına, zamanın ruhuna uygun ise bu yolda bilinçli ve örgütlü mücadele yürütülürse zaman içinde gerçek olur. Hayal edilen şeyin olma ihtimaline güçlü inanılıp gerçeği arama yolunda umudu kaybetmeden ve yorulmadan yüründüğünde özgürlük gerçek, toplumlar mutlu olur.
İnsanlar, gerçekleşmesini istediği hayaller uğruna bir an olsun geri durmadan başkalarının zorla yaptığını aşkla yaptığında hayaller gerçekleşir. Özgürlük, aşk tadında yaşanır. Ülkemizde bırakalım özgürlüğe dair sözleri uluorta dile getirmeyi, uğruna hayaller kurmanın bile sayısız riskler taşıdığı, ağır bedeller ödemek gerektiği günler eksilmiyor. Nasıl ki görüp yaşamak istediğimiz başka bir dünya mümkünse özgür zamanlar yaşamak da mümkündür. Bunun gerçekleşmesinin mümkün olduğunu bilerek, buna güçlü inanarak, güne ve ana sarılarak yüründüğünde gerçekleşmeyecek hayal ve yaşanmayacak zamanlar kalmayacaktır.
Özgürlük arayanların ve güzel günler yaşamak isteyenlerin önlerinde, yapılması gereken zorlu görevler, taşınması mutlak olan devrimci sorumluluklar vardır. Zorlu yolu yürüme iradesi ve kararlılığı gösterilmezse halkların on yıllardır gördükleri devlet yüzü asla gülen yüz olmayacak. Dağlar, taşlar evlat kokmaya, açan çiçekler oğul ve kız renginde olmaya devam edecek; haksızlık ve zulüm son bulmayacaktır.
Kürtler en temel haklarından ve özgürlüklerinden yoksun kılınarak, Türkleştirilmeye çalışıldıkça Kürt varlığına, diline, kültürüne yönelik sayısız saldırı ve aşağılama artarak devam ettikçe yeni bir şey olmayacaktır. Kürtlerin yok sayılmadığı, meşru demokratik haklarının tanındığı; Kürt sorununun çözümünün güvenlik politikasıyla ele alınmadığı günlerin gelmesi için birlikte mücadele edilirse yeni bir gün gelir ve yaşanır.
Aleviler, ölüm ve zulüm altında korku ve sessizlik duvarları altında yaşamayıp eşit yurttaş olarak görülüp hak ve özgürlüklerini kendi tatlarında yaşadıkları zaman yeni ve yaşanılır gün gelecektir.
Emeğini her gün satıp dumanlar altında can verme pahasına geçinemeyen ve barınamayan işçilerin milyonlarla olduğu topraklarımızda, sömürüsüz bir dünyanın kendiliğinden gelmediğini ve gelmeyeceğini; işimizin zor, görevlerimizin ağır olduğunu iyi bileceğiz.
Sokak ortasında polislerin, sayısız suskun, kalpsiz kalabalıkların gözü önünde her türlü ölümü ve şiddeti kadınların bedeninde eksik etmeyen; adına “şüpheli ölüm” denilerek cinayetlerin, faillerinin bilinmezlik içinde bırakılması yeni denilen yılda da son bulmayacaktır.
Umutla ve inatla evlatlarının mezar taşının, bir ağacın, bir çiçeğin altı olmayacağı; oğlunu ararken kızının cenazesiyle karşılaşmayacağı; çocuklarının saç telini dağlarda aramaktan yorulmayacağı; anaların acılarının dindiği günlerin ancak tükenmek bilmeyen emek ve uzun soluklu mücadeleyle geleceğini iyi bilmeliyiz.
Sermayenin savaşla büyümediği, servetlerini halkların gözyaşlarından yaratamadığı; adaletin alınıp satılmadığı günler geldiğinde sokaklar ekmek kokacak, zamanlar emeğin olacaktır. Bunların hayal olmadığını, ortak bir görev olduğunu bilerek dayanışmayı bir yaşam silahına çevirdiğimizde dünya haramilerin değil, emeğin ve halkların olacaktır.
Eskiye, kötüye ve çirkine ait olan kendiliğinden gitmeyecektir. Çürümüş ve yozlaşmış sistem başını alıp kendiliğinden gitmeyecektir. Daha fazla kalabalıklarla korkusuzca yüründükçe mazlumlar için yeni bir yaşam yakınlaşacaktır.
Ölümün, yaşamın sözlerini süpüremediği; sessizliğin parayla satın alınamadığı; özgürlük hayallerini toz gibi savuramadığı günler yaşandığında, çocukların geleceği güzel olacaktır. Gelecek günler, gerçekleri savunmaktan, bedel ödemekten korkmadan; evlatlarını arayan anaları ve babaları, yaşanan katliamları unutmadan; sorumluluk yüklenmekten geri durmayarak, barış, demokrasi ve özgürlük arayanların elinde onurla taşıyacakları bayrak olacaktır.
(Yeni Özgür Politika – 30 Aralık 2025)



