EkolojiGüncel

ÖZEL – HABER | “Bize rağmen geçtiyse, biz de tanımıyoruz!” (Foto galeri)

Zeytinlikleri, meraları ve ormanları sermayeye açan torba yasa teklifine karşı Ankara’da direnen köylüler, geçimini topraktan sağlayan milyonlarca insan adına ses yükseltiyor. 'Bize rağmen geçtiyse, biz de tanımıyoruz' diyen İkizköy muhtarı Nejla Işık gazetemize konuştu.

Zeytinlikleri, ormanları ve meraları sermayeye açan, kamuoyunda “Süper Talan” yasası olarak bilinen torba yasa teklifinin ilk 19 maddesi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edildi. Tarım arazilerinin, ormanların ve köylerin madencilik şirketlerine açılmasını kolaylaştıran yasa, kırsalda geçimini topraktan sağlayan milyonlarca insanın yaşam alanlarını tehdit ediyor.

Özgür Gelecek Gazetesi olarak, bu yasaya karşı Ankara’da süren direnişi yakından izlemek için Cemal Süreya Parkı’na gittik. Açlık grevine giren köylülerle geçirdiğimiz bir gün boyunca, yalnızca bir yasanın değil, bir yaşam biçiminin savunusuna tanık olduk.

İkizköy’de doğup büyüyen Nejla Işık, yıllardır hem üretici hem de yerel yönetici olarak çalışıyor. Aynı zamanda köyün seçilmiş muhtarı olan Işık, yıllarını tarıma, hayvancılığa ve zeytinciliğe adamış.

“Toprağımızda doğduk, orada büyüdük. Her ağacın gölgesinde bir hatıramız, her tarlada bir emeğimiz var,” diyor. Yalnızca bir üretici değil; aynı zamanda köydeki kadınların ortak sesini taşıyan biri. Yasa teklifinin gündeme gelmesinin ardından, ilk günlerde sosyal medya üzerinden sesini duyurmaya çalışan Işık, köyündeki birçok kadınla birlikte Ankara’ya gelerek direnişe katılmış.

“Köyde sabah beş buçukta başlar her şey”

Nejla Işık için köy yaşamı, toprakla kurulan doğrudan bir ilişki demek: “Köyde sabah beş buçukta kalkarsın. İneklerine yemini verirsin, baharda tarlaya otlatmaya götürürsün. Kışsa ahıra yemini verirsin. Önce hayvana bakarsın, sonra kahvaltı edersin,” diyerek anlatıyor sabah rutinini.

Kadınlar için ise bu yük birkaç kat daha ağır: “Kadınsan artı beş kat yükün vardır. Ev işi, çamaşır, bulaşık, çocuk derken hiç bitmez. Tatilin yok, pazarın yok. Gecenin ikisinde bile telefonun çalar. Beş dakika boşluk yok köyde.”

“Bize rağmen geçti, biz de tanımıyoruz”

TBMM’de kabul edilen yasayı “ölüm fermanı” olarak nitelendiren Işık: “Bize rağmen geçtiyse biz de bu yasayı tanımıyoruz. Bu hepimizin ölüm fermanıdır. İki koca şirket için bütün köylüyü yok saydılar. Ama biz asla boyun eğmedik, eğilmeyeceğiz” diyor.

Tüm bu direnişe rağmen yasanın Meclis’te hâlâ görüşüldüğünü belirten Işık, “Vicdanlara dokunuruz diye başladık ama gördük ki vicdan kalmamış. Beş kişi açlık grevinde ama yasa hâlâ ısrarla, inatla geçiyor” ifadelerini ekliyor.

“Silahımız yok, temiz insanlarız”

Siyasetçilerin direnişi görmezden gelmesine karşı Işık, “Karşımıza çıkıp konuşmak neden bu kadar zor? Biz silahlı değiliz. Yörüğüz, çiftçiyiz, üreticiyiz, temiz insanlarız. Herkesin hayrına olacak bir şeyi talep ediyoruz” ifadelerini kaydediyor.

Direnişe katılan köylüler, şirketlerin sunduğu teklifleri reddetmiş. Işık da aynı kararlılığı dile getiriyor: “Kabul etmiş olsaydık şimdi köyümüzde olurduk. Ama biz bu toprağı seviyoruz, buraya bağlıyız.”

“Nöbette artık bedenimiz zorlanıyor”

Açlık greviyle geçen günlerin beden üzerindeki etkisi ağırlaşsa da mücadele sürüyor:
“Artık çok fazla hareket edemiyoruz. Hareket ettiğimizde diz tutmuyor, ellerde karıncalanma var. Ama biz bunları göze aldık. Bu toprağı bırakmayacağız.”

“Gidecek başka yerimiz yok”

Parkta yatmak, sokakta direnmek Nejla Hanım için bir mecburiyet değil, bir zorunluluk. “Gidecek başka yerimiz yok. Bu yasa geçerse elimizden her şeyimizi alacaklar,” diyor.

Zeytinliklerin, suların ve geçim kaynaklarının sermayeye teslim edilmesi yalnızca köylüleri değil, tüm toplumu etkileyeceğine değiniyor: “Sofranızda zeytin bulamayacaksınız, gıda krizi yaşayacaksınız, su krizleri olacak. Hepimizin hayatlarıyla oynuyorlar.”

“Topraklarımızı teslim etmeyeceğiz”

Yasa teklifinin geçmesine rağmen, direnişin süreceğini vurguluyor: “Bizi o toprakla birlikte kazıyıp atmak istiyorlar. Ama biz kabul etmeyeceğiz. Atalarımızın dişiyle tırnağıyla aldığı toprakları madene teslim etmeyeceğiz.”

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu