Güncel

ÖZEL – HABER | Cuma Erçe: Göstere Göstere, Bağıra Bağıra Geldi Bu Katliam!

Gazetemize konuşan PSAKD Genel Başkanı Cuma Erçe, Suriye’de Alevilere yönelik katliamların soykırım boyutuna ulaştığını belirterek, ulusal ve uluslararası kamuoyunun uyarıları görmezden geldiğini söyledi.

Suriye’de Alevilere yönelik gerçekleştirilen katliamlar gündemdeki yerini korurken, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkanı Cuma Erçe, bölgedeki durumu gazetemiz Özgür Gelecek’e değerlendirdi. Erçe, uzun zamandır katliam tehlikesine dikkat çektiklerini ancak ulusal ve uluslararası kamuoyunun bu uyarıları görmezden geldiğini belirterek, “Göstere göstere, bağıra bağıra geldi bu katliam” dedi.

Suriye’nin Lazkiye, Tartus ve Hama kentlerinde, özellikle Alevilerin yoğunlukta olduğu bölgelerde kitlesel saldırılar yaşandığını aktaran Erçe, bu katliamların soykırım boyutuna ulaştığını vurguladı. Türkiye’de ve yurtdışında yetkililerle görüştüklerini, katliam ihtimaline karşı uyarılarda bulunduklarını söyleyen Erçe, ancak hükümet yetkililerinin bu çağrılara kayıtsız kaldığını dile getirdi.

‘Alevi olup olmadığını sorup infaz ediyorlar’

Bölgeden gelen bilgilere göre saldırıların sistematik şekilde yürütüldüğünü belirten Erçe, özellikle sivil yerleşim alanlarında, silahsız halkın hedef alındığını ifade etti. “İnsanlara açıktan soruyorlar: ‘Alevi misin, Sünni misin?’ diye. Alevi olanı ya da Alevi olduğunu bildiklerini sorgusuz sualsiz, sokak ortasında infaz ediyorlar” dedi.

Özellikle gençler ve çocukların hedef alınmasının soykırımın en belirgin göstergelerinden biri olduğunu söyleyen Erçe, bu saldırıların sadece bir katliam değil, bir halkı yok etmeye yönelik bilinçli bir politika olduğunu ifade etti. “Gençleri ortadan kaldırdığınızda, bir topluluğu da ortadan kaldırmış oluyorsunuz” diyerek sürecin vahametini ortaya koydu.

‘Colani’nin katliamların üzerini örtme çabası’

HTŞ’nin lideri Ebu Muhammed el-Colani’nin saldırılarla ilgili sorumluluğu kabul etmemesine de değinen Erçe, Colani’nin geçmişteki suçlarını hatırlatarak, “Colani kasaptır, katildir, vahşidir. Bugüne kadar yaptığı eylemleri biliyoruz. Onun yönetiminde bulunanların geçmişte hangi katliamlara karıştığını da biliyoruz” dedi.

Colani ve HTŞ yönetiminin cihatçı ve Selefi gruplardan oluştuğunu belirten Erçe, bu yapıların emperyalist güçler tarafından desteklendiğini söyledi. “Selefilerin en belirgin özelliği, beşeri olan hiçbir şeyi kabul etmemeleridir. İnsan eliyle yazılmış yasaları reddederler, sadece kendi inançlarına göre hareket ederler. Ancak bir yanları daha vardır ki, bunlar emperyalizme göbekten bağlıdır” diye konuştu.

Erçe, HTŞ’nin belirlediği düşmanların başında Aleviler, Ezidiler ve Süryaniler olduğunu, ancak İsrail ve ABD gibi güçleri düşman olarak görmemelerinin dikkat çekici olduğunu belirtti. “Colani’nin yaptığı hiçbir açıklama gerçeği yansıtmaz. Bu katliamların üzerini örtmeye çalışsa da, gerçek ortadadır” dedi.

‘Altıncı madde kabul edilemez’

SDG ile HTŞ arasında imzalanan ve tartışmalara neden olan mutabakat metnine de değinen Erçe, özellikle altıncı maddenin belirsizlik taşıdığını söyledi. “Eğer Türkçeye çevrildiği gibiyse, bu madde kabul edilemez. Bir başka halkın, bir başka inanç topluluğunun ortadan kaldırılmasını sağlayacak ifadeler asla geçmemelidir” dedi.

Kürt halkının hak mücadelesini desteklediklerini vurgulayan Erçe, yapılan mutabakatların bölgedeki diğer halkları tehlikeye atmaması gerektiğini ifade etti. “Bu maddeyle ilgili acilen bir açıklama yapılmalı ya da yanlış çeviri yapıldıysa, doğrusu paylaşılmalıdır” dedi.

‘Dersim’i, Maraş’ı, Çorum’u, Roboski’yi görüyoruz’

Yaşananların tarihsel bir devamlılık taşıdığını söyleyen Erçe, Türkiye’deki Aleviler açısından da bu sürecin kritik olduğunu belirtti. “Suriye’deki katliama baktığımızda, geçmişimizi görüyoruz. Dersim’i görüyoruz, Maraş’ı, Çorum’u görüyoruz. Gazi’yi, Gezi’yi, Suruç’u görüyoruz” dedi.

Ancak bu durumun sadece geçmişi hatırlatmadığını, geleceğe dair de kaygılar doğurduğunu ifade eden Erçe, Türkiye’de de benzer süreçlerin yaşanma ihtimaline dikkat çekti. “Bugün Suriye’de yaşananları görüyoruz ama aynı zamanda geleceğimizi de görüyoruz. Türkiye’de tarikatlar, cemaatler güçleniyor. Laiklik mücadelesi her zamankinden daha önemli” diye konuştu.

‘Kimse kimseyi yalnız bırakmamalı’

Erçe, Alevi kurumlarının öncülüğünde Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanında protestolar düzenlendiğini belirterek, bu eylemlere demokrasi güçlerinin de destek vermesi gerektiğini söyledi. “Böyle zamanlarda kimse kimseyi yalnız bırakmamalı. Kurtuluş hepimizin ortak arzusu olmalıdır” dedi.

Siyasi partilerin, sivil toplum kuruluşlarının, hak örgütlerinin sürece müdahil olması gerektiğini belirten Erçe, uluslararası kamuoyunun da harekete geçirilmesi gerektiğini ifade etti. “Sadece Alevilerin değil, demokrasi mücadelesi veren tüm güçlerin bu sürece müdahil olması gerekiyor” diye konuştu.

‘Demokrasi mücadelesini büyütmek zorundayız’

Son olarak mücadelenin farklı boyutları olduğuna dikkat çeken Erçe, mecliste ve uluslararası arenada da baskı oluşturulması gerektiğini vurguladı. “Bu mücadeleyi büyütmek zorundayız. Laiklik, demokrasi ve eşit yurttaşlık için ortak bir dayanışma şart” dedi.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu