GüncelLGBTİ+

ÖZEL HABER | LGBTİ+ Aktivisti Asya Gökalp: “Cezaevinde ilk gün çıplak arama yaptılar, ‘Lezbiyen misin?’ diye sordular”

İzmir’de 3 Mayıs sabahı polis baskınıyla evinden alınan ve aynı gün tutuklanan SOLDEP (Sosyalistler Partisi) üyesi Asya Gökalp, serbest bırakıldı.

26 yaşındaki Gökalp, 2. Evre beyin tümörü tanısıyla bir yıl önce ameliyat olmuştu. Epilepsi hastalığı da bulunan Gökalp’in ilaçlarını düzenli kullanması gerekirken hapishanede tedavisi aksadı. Hapishane koşullarında yaşadıklarını anlatan Gökalp, tutulduğu geçici koğuşta kusmuk dolu lavabodan su içmek zorunda kaldığını söyledi.

“İfadeye giderken evimin önünde polis karşıladı”

Tutuklama sürecinin siyasi bir baskı olduğunu söyleyen Gökalp, ifadesinin alınacağı gün sabah evden çıkmaya hazırlanırken gözaltına alındığını anlattı:

“Şöyle, ifadeye çağrıldım. İfadeye gidecektim zaten evden sabah. Yani tam zaten kalkmıştım, ifadeye giderken. Polisler sağ olsunlar eve geldiler, evden karşıladılar beni. Yani evden gözaltına alıp ifadeye götüreceklerini söylediler. Yolda zaten saçma sapan sorular sordular. ‘LGBT misin?’ falan filan, seni eylemlerde sürekli görüyoruz, böyle saçma sapan şeylerle geldiler.”

İfadesinin ardından serbest bırakılması beklenirken, savcının tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildiğini söyleyen Gökalp, bunun nedenini ise şöyle aktardı:

“Sadece ülkücüler hakkında küçük bir teorik yazı yazdığım için… Gerekçe buydu yani.”

“Savcıya beyin ameliyatımı, epilepsimi söyledik ama yetmedi”

Gözaltına alınmadan bir gün önce hastanede olduğunu, sağlık durumunun ağır olduğunu belirten Gökalp, hastalığının savcılık tarafından görmezden gelindiğini vurguladı:

“Bir sene önce beyin tümöründen ameliyat olduğumu söyledim. Epilepsi rahatsızlığımın olduğunu, tüm ilaçlarla, raporlarla göstereceğimizi söyledik hatta. Ama genelde tutuklama verdi. Cezaevine uygun olmayacağını söyledik. Ama yetmedi. Tutuklama kararı verdi.”

“Cezaevinde ilk gün çıplak arama yaptılar, ‘Lezbiyen misin?’ diye sordular”

Cezaevine götürüldüğü gün çıplak aramaya maruz kaldığını anlatan Gökalp, hem görevlilerden hem mahkûmlardan cinsel yönelimiyle ilgili ayrımcı tutumlara uğradığını ifade etti:

“İlk cezaevine girdiğim gün çıplak aramaya maruz kaldım. Oradaki memurlar tarafından da ‘Senin görüşlerin yok mu? Lezbiyen misin?’ tarzı söylemler oldu. Soyunmak istemedim ama onlar dedi ki, ‘Biz de kadınız, bir şey olmaz, rutin olarak yapmak zorundayız.’ Rızam dışında soyundum.”

“İlk üç gün ilaç verilmedi, epilepsi krizi geçirdim”

Gökalp, tutuklandığı günün ertesi epilepsi nöbeti geçirdiğini ve üç gün boyunca ilaçlarını alamadığını söyledi.

“Tutuklandıktan sonra, Tehdit’te epilepsi krizi geçirdim. Üç gün ilaçlarımı vermediler. Pazar günü öğlen epilepsi krizi geçirdim. Gardiyanlar geldi. Cezaevindeki hastaneye kaldırıldım. Doktor serum verdi. Doktora ilaçlarımı almadığımı söyledim, almam gerektiğini söyledi. Nörolojiye sevk etti. Doktor, ‘Ne zaman iyi hissedersen, imza at çık’ dedi. Ama jandarmalar sırf beklememek için, keyiflerine göre bana imza attırarak çıkardı. ‘Hadi iyisin artık, seni geri götürelim’ deyip zorla imza attırdılar. Psikolojik işkence hali vardı.”

“Geçici koğuşta 15 kişi yerlerde yatıyorduk”

Hapishanede ilk üç gününü geçirdiği geçici koğuşu anlatan Gökalp, kalabalık ve hijyen koşullarının olmadığını belirtti:

“Orası normalde 3 kişinin kaldığı bir yer. En son 15–16 kişi olduk. Tuvaletin önünde yatanlar vardı. Havasızdı. Hijyen koşulları hiç yoktu. Lavabonun oraları kusmuk doluydu. Su istediğimizde vermiyorlardı. Kusmuklu lavabodan tabakla su doldurup içtiğimi biliyorum.”

“Cezaevinde lubunyalara dayak atılıyor, başka koğuşa atılıyorlar”

Cezaevinde başka bir LGBTİ+ mahkûmla tanışan Gökalp, ondan duyduklarını şöyle aktardı:

“Orada tanıştığım lubunya arkadaş dedi ki, ‘Cezaevinde lezbiyen olanları dövüp başka koğuşa gönderiyorlar.’ Hatta sevgilisiyle yakalanmış, koğuşlarını ayırmışlar. Kendimi açmamam konusunda beni uyardı: ‘Söyleme, belli etme.”

“İçeridekiler için lubunya komitesi kurulsun”

Hapishane deneyiminin ardından yalnızca kendisi için değil, diğer LGBTİ+ tutsaklar için de ses çıkarılması gerektiğini vurgulayan Gökalp, örgütlü bir mekanizma önerdi:

“Bu baskının sadece sosyal medya paylaşımlarımdan değil, gönüllü bir lubunya olduğum için olduğunu düşünüyorum. Cezaevinde az da olsa deneyimledim. Diğer LGBTİ+ tutsakların da göz önünde bulundurularak mücadele edilmesini istiyorum. Lubunya komitesi mi oluşturulur, LGBTİ+ örgütlerinden böyle bir talebim var açıkçası.”

17 Temmuz’da mahkemeye çıkacak

Gökalp, 17 Temmuz’da İzmir’de hâkim karşısına çıkacak. Avukatları, paylaşımın suç unsuru içermediğini ve tutuklamanın orantısız olduğunu ifade ederken Gökalp, sürecin siyasal baskıyla yürütüldüğünü düşünüyor:

“Avukatlar tutuklandığımda huzursuz oldu. Yatarı olmayan bir suçtan, sadece savcının ülkücü duygularını incittiğim için tutuklandığımı düşünüyorlar. Ama burası Türkiye, pek beklentim yok.”

Hapishaneden çıktıktan sonra sağlık kontrollerine yeniden başlayan Gökalp, bir yandan hukuki sürecini takip ederken diğer yandan LGBTİ+ mahpuslarla dayanışmayı büyütme çağrısını sürdürüyor.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu