Güncel

ÖZEL-HABER | Suruç’un izinde adalet mücadelesi sürüyor

Katliamın 10. yılında Suruçta yaralanan Efe Çatalbaş: “Adalet olmadan barış olmaz!”

İSTANBUL- Kobanê’ye dayanışma için yola çıkan 33 düş yolcusu, devlet gözetiminde gerçekleşen bombalı saldırıyla katledildi. Bu yalnızca canlarımıza değil, devrimci-yurtseverlerin birleşik mücadele zeminine yönelik bir saldırıydı.

Suruç’la birlikte çözüm süreci sonlandırıldı, Gezi Direnişi’nin ruhu ise hedef haline getirildi. Özgür Gelecek’e konuşan Efe, baskılara rağmen adalet mücadelesinden vazgeçmediklerini, sokakta ve dayanışmada hakikat mücadelesini büyüttüklerini vurguladı.

Efe Çatalbaş da o gün Suruç’ta yaralananlar arasındaydı. Katliamdan sağ çıkanlardan biri olan Çatalbaş, sadece bedeninde değil, hafızasında da derin yaralar taşıyor. Katliamdan sonra da devletin baskısı ve hukuksuzluğu peşini bırakmadı; yıllar süren mahpuslukla cezalandırıldı. Çatalbaş, bedel ödeyerek büyüttüğü bu adalet mücadelesinde, “Yaşadıklarımızın hesabını sormadan barışı konuşamayız” diyerek direnişi sürdürüyor.

Suruç’tan Ankara Katliamı’na, kadın cinayetlerinden LGBTİ+’lara yönelik nefret suçlarına kadar adalet mücadelesi her alanda sürüyor. Efe’nin sözleri, bu coğrafyada inkâr ve cezasızlık politikalarına karşı mücadele etmenin neden bu kadar yakıcı olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.

“Adalet olmadan barış olmaz”
Efe, cezasızlık politikasına karşı şöyle konuşuyor:
“10 yıl geçti ama biz mücadeleye devam ediyoruz. Adalet arayışından vazgeçmedik. Bugün burada olmak da bunun göstergesi. Adalet mücadelesine gönül veren herkes burada. Mücadeleyi sürdüreceğiz.”

Barış süreci tartışmalarına da değinen Efe;
“Yeniden barış süreci lafları dolaşıyor ama adalet olmadan barışı konuşmak bile mümkün değil. Adalet mücadelesi olmadan demokrasi ve barış mücadelesi verilemez. Ankara Katliamı için adalet arayanlar, LGBTİ+’lara yönelik nefret suçlarına karşı duranlar, kadın katliamlarına karşı mücadele edenler… Hep birlikte ortak mücadeleyi örmeliyiz. Çünkü adalet olmadan barış da, demokrasi de olmaz.”

Cezasızlık geleneği ve yüzleşme ihtiyacı
Türkiye’nin geçmişle yüzleşmekten neden kaçındığını ise şöyle açıklıyor:
“Almanya, Rusya, Japonya gibi ülkeler geçmişle kimi yüzleşmeler yaşadı. Türkiye ise yüzleşmeye bile yanaşmıyor. Çünkü bu ülke Ermeni Soykırımı’nın inkârı, Kürt katliamlarının yok sayılması, hafızanın sistematik biçimde yok edilmesi üzerine kuruldu. Yüzleşmek demek kurucu kodları dağıtmak demek. O yüzden de egemenler buna asla yanaşmaz.”

Katliamların failleri korunurken, ailelerin ve adalet arayanların ise baskıyla susturulmak istendiğini belirten Efe:
“Her adalet talebi daha fazla saldırıyla karşılık buluyor. Bu yüzden yüzleşmeyi bizler mücadelemizle zorlamak zorundayız.”

“Hafızayı diri tutmanın tek yolu mücadele”
Efe, yüzleşmenin ancak halkların mücadelesiyle mümkün olacağını vurguluyor:
“Yüzleşmeyi bizler zorlayabiliriz. Mücadelemizle, toplumsal hafızayı diri tutarak, sokakta hakikati haykırarak. Teşekkür ederim. Mücadeleye devam.”

Suruç Katliamı’nın ardından açılan adalet mücadelesi bugün hâlâ sürüyor. İnkârın ve cezasızlığın karanlığında yolumuzu sokakta, dayanışmada ve halkların ortak mücadelesinde buluyoruz. Adalet için, barış için, özgürlük için: Mücadeleye devam!

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu