GençlikGüncelKadınVideo Haber

Özel Haber | Yemek hakkını savunduğu için hedef gösterildi: Nanaxanim Babazade’ye deport tehdidi

Yemekhane zamlarını protesto ettiği için gözaltına alınan, ardından geri gönderme merkezine götürülen Azerbaycanlı yüksek lisans öğrencisi Nanaxanim Babazade, şimdi deport edilme tehdidiyle karşı karşıya.

İSTANBUL – İstanbul Üniversitesi (İÜ) yüksek lisans öğrencisi Nanaxanim Babazade, yemekhane zamlarına karşı düzenlenen eylemlere katıldığı için gözaltına alındı. Devlet, öğrencilerin en temel hak taleplerini bile bastırmak için Babazade’yi “yabancı terörist savaşçı” yaftasıyla kriminalize ederek hedef gösterdi. Yasal itiraz süresi bile beklenmeden sınır dışı edilmek isteniyor.

Geri gönderme merkezinde cinsel taciz, baskı ve ağır hak ihlallerine maruz bırakılan Babazade’nin yaşadıkları, devletin göçmenlere yönelik işkence ve sindirme politikalarının somut bir örneği oldu. En temel hakkını savunduğu için susturulmak istenen Babazade şahsında, hem kadınlara, hem göçmenlere, hem de direnen öğrencilere gözdağı verilmeye çalışılıyor.

Özgür Gelecek’e konuşan İstanbul Üniversitesi öğrencisi İlayda İncediken Babazade’nin geri gönderme merkezinde yaşadığı hak ihlallerini anlattı.

“Çıplak aramaya maruz kaldı”

Babazade’nin en temel hakkını savunduğu için “yabancı terörist savaşçı” denilerek kriminalize edildiğini dile getiren İncediken, hiçbir neden gösterilmeden apar topar alındığını söyledi. “Üzerinde çok fazla darp izi vardı, çıplak aramaya maruz kaldığını öğrendik” dedi

Babazade’nin geri gönderme merkezinde baskı altında tutulduğunu, tehdit edildiğini ve “Pasaport getirirseniz görüşmeye izin veririz, kıyafet verebilirsiniz” denildiğini dile getiren İncediken, “Her yerinde darp izleri vardı, bilmediğimiz daha neler yaşadı” dedi.

“Ailesinden ölüm tehdidi alıyor”

Babazade, kuir, vegan ve feminist kimliğiyle birçok mücadele alanında yer alıyor. Azerbaycan’a gönderilmesi durumunda ailesinden ölüm tehdidi aldığını söyleyen İncediken, “Gider gitmez başına gelecekler belli. Ailesi Nana’nın kimliğinden rahatsız, onun İstanbul’da olmasından da rahatsız. Eşcinsel, vegan, feminist ve her türlü mücadele alanında bulunması ailesi için bir sorun. Zaten ailesinden kaçarak İstanbul’a gelmişti. Burada okuluna gidiyor, işine gidiyor, bütün zorluklara rağmen ayakta kalmaya çalışıyordu. Ama şimdi hayatını altüst ettiler ve onu belki de geri dönülmez bir yola sürüklediler” dedi.

“Yabancı terörist savaşçı” suçlaması

İncediken, devletin göçmenleri susturmak ve en küçük hak arayışını bile bastırmak için en kolay yolu seçtiğini belirterek, “Bu yafta, ülkeden deport etmenin en kolay yollarından biri. Göndermek istedikleri herkese bu damgayı vuruyorlar. Çünkü göçmenlerin haklarını savunan, onların yaşadıklarını görünür kılan kimse olmadığı için, en kolay yöntem bu oluyor. Nana’nın yaptığı tek şey, okul yemekhanesindeki fahiş zamlara karşı ses çıkarmaktı. Yemek 35 liraya çıkmıştı, KYK bursuyla bile karşılanamayacak bir rakam. Bunun için tepki gösterdi. Bu nasıl bir ‘terör’ gerekçesi olabilir? Elbette değil” dedi.

Nana’nın hedef alınmasına dikkat çeken İncediken, “Orada Nana ile birlikte başka öğrenciler de vardı. Ama Türkiye vatandaşı olan bizlere hiçbir şey yapılmadı; göçmen olan Nana ise kolayca hedef haline getirildi. Devlet, en küçük bahaneyi kullanarak onu aldı, çünkü o sadece yemeğine ulaşabilmek gibi en temel hakkını savunuyordu” ifadelerini kullandı.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu