Güncel

Özgür Gelecek ve Önsöz Dergisi: Özgür basın susturulamaz!

Özgür Gelecek Gazetesi ve Önsöz Dergisi’nin çağrısıyla bir araya gelen basın emekçileri ve devrimci kurumlar, tutuklanan gazeteciler Perihan Erkılınç ve Songül Yücel’e destek için İstanbul’da açıklama yaptı: “Gazeteciliği de, gazetecilerimizi de savunacağız.”

Özgür Gelecek Gazetesi ve Önsöz Dergisi, 29 Nisan’da gözaltına alınıp 2 Mayıs’ta tutuklanan gazeteciler Perihan Erkılınç ve Songül Yücel için bir açıklama gerçekleştirdi. Basın açıklamasını okuyan Özgür Gelecek muhabiri Yusuf Çelik, devrimci ve yurtsever basın emekçilerine yönelik baskılara dikkat çekti.

Partizan, Yeni Demokrat Kadın (YDK), Yeni Demokrat Gençlik (YDG), Mücadele Birliği Gazetesi, Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), Etkin Haber Ajansı (ETHA), Gazete Patika, Çağrı, Kadınlar Birlikte Güçlü ve İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) de aralarında bulunduğu çok sayıda kurum ve gazeteci açıklamaya katıldı.

‘Gazetecilik, bedel ödemeyi göze almak anlamına geliyor’

Çelik, Türkiye’de basın özgürlüğünün anayasal bir hak olmaktan öteye geçmediğini belirtti. “Devrimci, sosyalist ve yurtsever basın emekçileri; kadın ve LGBTİ+ gazeteciler için bu tablo daha da ağır,” diyen Çelik, basın emekçilerinin sistematik baskı altında haber yaptığını vurguladı.

2024 yılı boyunca en az 118 gazetecinin gözaltına alındığını, 26’sının tutuklandığını, 5 binden fazla habere erişim engeli getirildiğini ve onlarca gazetecinin fiziksel saldırıya uğradığını hatırlatan Çelik, “2025 yılının ortalarına yaklaşmışken bu tablo değişmedi,” dedi.

‘İşkenceci zihniyeti teşhir ediyoruz’

29 Nisan sabahı yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan Özgür Gelecek muhabiri Perihan Erkılınç’ın evinde çıplak aramaya maruz bırakıldığını ve ilaçlarına erişmek için mücadele etmek zorunda kaldığını söyleyen Çelik, bunun sadece gazeteciliğe değil, insan onuruna da yöneltilmiş bir saldırı olduğunun altını çizdi.

‘Özgür Gelecek susmadı, susmayacak’

Çelik, Erkılınç’ın tutuklanma gerekçesinin haber takibi yaptığı sokakta bulunması, kadın mücadelesinin parçası olması ve LGBTİ+’ların haklarını savunması olduğunu ifade ederek, “Perihan, ‘Özgür Gelecek susmadı, susmayacak’ diyerek gerçeğin peşinden gitmeye devam edeceğini haykırdı” diye ekledi.

Kadın ve LGBTİ+ gazetecilerin yalnızca yaptıkları haberler değil, taşıdıkları kimlikler ve mücadele ettikleri alanlar nedeniyle de hedef alındığını belirten Çelik, “İktidar, erkek egemen ve heteronormatif yapıyı sarsan her sözden olduğu gibi, bu sözün taşıyıcısı olan gazetecilerden de rahatsız,” dedi.

‘Amaç, halkın devrimci kaynaklardan bilgi almasını engellemek’

Songül Yücel’in de yalnızca gazeteciliği değil, devrimci yayıncılık ve örgütlü faaliyetleri nedeniyle hedef alındığını belirten Yusuf Çelik, iktidarın bu saldırılarla devrimci, muhalif tüm sözleri kriminalize etmeye çalıştığını ifade etti.

Son dönemde HDK soruşturması kapsamında tutuklanan Elif Akgül ve Yıldız Tar’a da değinen Çelik, her iki gazetecinin de yıllardır kadın ve LGBTİ+’ların sesi olduğunu ve hak temelli habercilik yaptığını hatırlattı.

‘Gazeteciliği de, gazetecilerimizi de savunacağız’

“Biz, gerçeğin, ezilenlerin peşinden giden her gazeteciyi, baskı altına alınmak istenen her yayını savunuyoruz” diyen Çelik, devrimci-sosyalist basının sansür, tutuklama ve gözaltılara rağmen halkın haber alma hakkını savunmaktan vazgeçmeyeceğini kaydetti.

‘Kadın gazeteciler bilinçli hedef alınıyor’

Yeni Demokrat Kadın’dan Nurgül Uci ise, Perihan Erkılınç’la birlikte gözaltına alındıklarını belirterek, “Çıplak arama dayatıldı, üzerimizi giyerken bile polis ve jandarma gözetimindeydi. 1 Mayıs öncesi gazetecileri ve devrimcileri sindirme amacıyla gözaltılar yapıldı. Özellikle kadın gazetecilerin hedef alınması, emekçilerin ve LGBTİ+’ların sesini kamuoyuna taşıyanların susturulmak istenmesidir. Ama biz onların bıraktığı yerden mücadeleye devam edeceğiz,” dedi.

Uci, kadın gazetecilerin tutuklanmasının tesadüf olmadığını vurgulayarak, “Onlar sokaklarda, eylemlerde, işçi ve kadın mücadelesinin tam ortasındaydı. Devlet, özellikle LGBTİ+’lara dönük politikalarının açığa çıkmasını engellemek istiyor. Kadın gazeteciler, baskıyı ve şiddeti ifşa ettikleri için hedef alınıyor,” diye konuştu.

‘Basına yönelik baskılar sistematikleşti’

Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği’nden Elif Solin Dal da, Türkiye’de gazetecilerin neredeyse tamamının yargılandığını ve birçoğunun hapishanede olduğunu hatırlatarak, “Gazetecilerin evlerine yapılan baskınlar, iktidarın basından ne kadar korktuğunu gösteriyor. Özellikle kadın gazetecilere, hem cinsiyet kimliklerinden hem de yaptıkları haberlerden dolayı ayrı bir baskı uygulanıyor. Ancak hakikatin izini süren gazeteciler olarak yazmaya, üretmeye ve dayanışmaya devam edeceğiz,” dedi.

Önsöz Dergisi Yayın Kurulu üyesi Sena Şat ise, Genel Yayın Yönetmenleri Songül Yücel’in 1 Mayıs öncesi gözaltına alınıp tutuklandığını belirterek, “Yirmi yıldır devrimci sanat üretme iddiasıyla yayın yapıyoruz. Ne yazık ki bu süreçte birçok okurumuz, yazarımız gözaltına alındı, dergimiz sansürlendi. Yücel’in tutuklanmasının asıl nedeni, Taksim’in işçi sınıfına açılması gerektiğini savunmasıydı. Bizler, baskılara rağmen sözümüzü söylemeye devam edeceğiz,” ifadelerini kullandı.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu