EmekGüncel

Peri Tekstil işçileri direniş çadırı kurdu

Dersim’de Peri Tekstil’den atılan 17 işçi, hakları ve sendikalı çalışma için direnişe geçti

Dersim’de Peri Tesktil’den haksız yere işten atılan işçiler, kurdukları direniş çadırı önünde basın açıklaması yaparak, sendikalı bir şekilde işe geri dönmek istediklerini söyledi.

Basit bir servis tartışması yüzünden önce hakarete uğrayıp sonra da işten atılan 17 Peri Tekstil işçisi adına yapılan açıklamada konuşan işten atılan işçilerden Evrim Altınkaynak, “Aramızda 5 yıldır, yani bu fabrika kurulduğundan beri burada çalışan, buraya emek veren işçiler var.  Ama bugün, haksız yere, hem de tazminatsız şekilde, hakaret ve tehditlerle kapı önüne konduğumuz için burada bu direniş çadırını kurmak zorunda kaldık” dedi.

“Her türlü baskı ya maruz kalıyoruz”

Fabrikanın adının basında çok duyulduğunu söyleyen Altınkaynak, “Dersim’in ilk ve tek tekstil fabrikası. Tunceli’nin gururu! Vali beyin, yerel yetkililerin sık sık ziyaret ettiği, yerel basının övgüyle söz ettiği, büyük çoğunluğu kadın, 200 kişiye iş imkanı sağlayan fabrika. En çok da bizlere, kadın işçilere iş imkanı sağladığı ve dünyanın 8 ayrı ülkesine ihracat yaptığı için övüldü. İşte o işçiler biziz! O öve öve bitiremediğiniz Peri Tekstil’e kurulduğu günden beri emek veren, dünyanın 8 ayrı ülkesine ihraç edilen o ürünleri elleriyle üreten biziz!Bu fabrikada, bir dünya markası olan Zara’nın ürünlerini üretiyoruz. Burada başka iş imkanı olmadığı için her türlü baskıya ve haksızlığa boyun eğmek zorunda kalan, yasalarda yer alan haklarımızın çoğunu kullanamayan, senelik izin hakkı dahi olmayan, resmi tatillerde bile yasal mesai farklarını alamayan, zorunlu olarak fazla mesailere kalan, itiraz ettiğinde hakaret ve tehditle susturulan, mobbinge maruz kalan işçileriz biz” diye konuştu.

“Sendika anayasal bir hak değil mi?​”

İşçilerin taleplerine dair “Yasal haklarımızın verilmesi, mobbingin son bulmasını, maaşlarımızın gününde yatmasını, mesai farklarımızın ödenmesini, yıllardır gasbedilen senelik izin hakkımızın verilmesini, zorunlu mesailerin ve baskının son bulmasını istiyoruz” diyen Altınlaynak, şunları söyledi;

“İşveren bize ‘Burada sendika istemiyorum’ diyor. Sendika yasal ve anayasal bir hak değil mi? Biz işçilerin sendikaya üye olup olamayacağına işveren mi karar veriyor? Biz bunu kabul etmiyoruz. Biz patronun kölesi değiliz. Hepimiz yıllardır bu fabrikaya emek veren emekçileriz, ekmeğimizi de haklarımızı da geri istiyoruz.”

“Kimsenin kölesi değiliz”

Bu fabrikadan böyle haksız yere atılan ilk işçilerin kendileri olmadığını söyleyen Altıkaynak, “Biz bugüne kadar haksızlıklara boyun eğdik, insan yerine konmadan çalıştırılmaya, yanı başımızda diğer işçi arkadaşlarımızın uğradığı haksızlıklara, başka arkadaşlarımızın haksız yere işten atılmasına sessiz kaldık. Sessiz kalırsak, başımızı eğersek, itiraz etmezsek, haksızlıklara karşı sesimizi yükseltmezsek belki bize bir şey olmaz sandık. En azından işimizi kaybetmeyiz sandık. Ama yanılmışız. Anladık ki, biz sessiz kaldıkça, biz boyun eğdikçe patron bizi daha çok eziyor, daha çok sömürüyormuş. Biz ilk değiliz ve son da olmayacağız. Kimsenin kölesi değiliz! İşçiyiz, insanız, bir onurumuz var. Haklarımız var. Ve hakkımızı almadan buradan bir yere gitmeyeceğiz. Haksız yere işten atıldık. İşimizi geri istiyoruz. Bugün buraya direniş çadırımızı kurduk. İşe geri alınıncaya kadar, her gün ama her gün bu fabrikanın önünde direneceğiz! Ne kadar sürerse sürsün, asla vazgeçmeyeceğiz!” diye konuştu.

“Tüm Dersim halkını desteğe bekliyoruz”

Direniş çadırını günler önce kurma kararı aldıklarını ancak sendikanın diyalog çağrısı, Zara markasının sorunun çözümü için sürdürdüğü girişimler ve patronla yapılan görüşmelerin sonuçlarını beklemek için iyi niyet göstergesi olarak direnişi bugüne kadar ertelediklerini söyleyen Altınkaynak, “Ama bütün iyi niyetimize, sendikamızın sorunların çözümü için diyalog çağrılarına rağmen taleplerimiz kabul edilmediği için bugün itibariyle, burada direniş çadırımızı kuruyoruz. Dersim’de tüm halkımızı direniş çadırımıza desteğe bekliyoruz. Dersim’de emekten ve adaletten yana olan tüm demokratik kurumları ve kişileri bu haklı ve onurlu mücadelemize, işimiz ve ekmeğimiz için başlattığımız direnişimize destek olmaya çağırıyoruz. Bizi yalnız bırakmayın” dedi.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu