PTT’nin, adında “PTT” ibaresini kullandığı gerekçesiyle Posta Telefon ve Telekomünikasyon İşçileri Sendikası’na (PTT-SEN) karşı açtığı “marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet” davası, yerel ve istinaf mahkemelerinin ardından Yargıtay tarafından da reddedildi. Kararla birlikte PTT-SEN’in adını kullanmasına ilişkin hukuki süreç kesin olarak sendika lehine sonuçlandı.
PTT tarafından yapılan açıklamada, “Alt işveren firmalara bağlı çalışanlar tarafından PTT-SEN adıyla kurulan sendikanın, PTT’nin adını kullanarak paylaşımlar yaptığının tespit edildiği” ifade edilmişti. Açıklamada ayrıca, “PTT ismi kullanılarak yürütülen bu faaliyetlerin yasalara aykırı olduğu ve kurumsal kimliğe zarar verdiği” öne sürülerek sendikaya ihtar gönderildiği ve dava süreci başlatıldığı duyurulmuştu.
PTT-SEN ise sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, 11 Nisan tarihli açıklamanın “yalnızca PTT-SEN’e dönük haksız ve temelsiz isnatlarla değil, kurumda yıllardır emeği görünmez kılınan taşeron işçilere karşı da açık bir saygısızlık” olduğunu belirtti. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Sendikamızın kurumsal ad ve faaliyetine ilişkin iddialar daha önce hukuk önünde çürütülmüştür. Buna rağmen, hukuku yok sayarcasına aynı iddiaların yeniden kamuoyuna servis edilmesi ya bu kararları hiçe sayacak bir siyasi cüretin ya da basit bir gafletin sonucudur.”
Davayı gören Ankara 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi, PTT-SEN’in ticari bir kuruluş olmadığı ve kullanımın marka hakkını ihlal etmediği gerekçesiyle davayı reddetti. Bu karar, istinaf mahkemesi tarafından da onandı. PTT’nin kararı temyize götürmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, 15 Ocak 2025 tarihli kararında ret hükmünü kesinleştirdi.
Yargıtay, “sendikanın faaliyetlerinin ticari hayata yansımadığı, bu nedenle marka hakkı ihlali ve haksız rekabetin söz konusu olmadığı” yönünde hüküm kurdu.
