Güncel

Sağlık emekçileri ‘Eziyet Yönetmeliği’ne karşı iş bırakıyor

Sağlık meslek örgütleri, “Eziyet Yönetmeliği”ne karşı 14 Mart’ta iş bırakma eylemi yapacak. TTB, 25 Şubat’ta İstanbul’dan Ankara’ya “Beyaz Yürüyüş” başlatacak.

Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF), Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHESEN), Aile Sağlığı Çalışanları Ebe ve Hemşire Dernekleri Federasyonu (ASEF), Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası (BDS), Birlik Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Birlik Sağlık-Sen), Genç Sağlık Sendikası (Genç Sağlık Sen), Genel Sağlık ve Sosyal Hizmet Kolu Kamu Çalışanları Sendikası (Genel Sağlık-İş), Hürriyet Sağlık ve Sosyal Hizmetler Çalışanları Sendikası (Hürriyet Sağlık Sen), Sağlık Çalışanlarına Hak ve Mücadele Derneği (SAHADER), Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİMSEN), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği (TÜMRAD-DER) ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) ortak bir açıklama yaparak, 14 Mart’ta iş bırakacaklarını duyurdu.

Sağlık emek ve meslek örgütleri, “Eziyet Yönetmeliği” olarak adlandırdıkları Aile Hekimliği Performans ve Ödeme Yönetmeliği’ne karşı üç aydır süren mücadelelerinin ardından çevrimiçi bir basın toplantısı düzenledi.

TTB 25 Şubat’ta yürüyüş başlatıyor

Toplantıda söz alan TTB Merkez Konseyi II. Başkanı Dr. Pınar Saip, “Başka bir sağlık sistemi mümkün” sloganıyla yürüttükleri mücadelede sağlık emekçilerinin yanında olduklarını vurguladı. Saip, TTB’nin 25 Şubat’ta İstanbul’dan Ankara’ya “Beyaz Yürüyüş” başlatacağını ve 1 Mart’ta Ankara’da “Büyük Hekim Buluşması” gerçekleştireceklerini duyurdu.

‘Sağlıkta ticarileşme ölüm getirdi’

TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Ayşegül Ateş Tarla ortak basın metnini okuyarak, “Sağlıkta performans sisteminin, ticarileşmenin ölüm getireceğini defalarca söyledik” dedi. Tarla, yenidoğan bebek ölümlerinin taşeronlaştırılmış sağlık sisteminin bir sonucu olduğunu ifade etti.

Tarla, “Sağlıkta şiddeti önleyin” çağrılarına, AKP’li bir milletvekilinin “Aile hekimlerinin, hemşirelerin gırtlağına sarılın” diyerek yanıt verdiğini hatırlatarak sağlık sistemindeki ticarileşme ve bilim karşıtlığının yarattığı olumsuz sonuçlara dikkat çekti. “Kanser taraması yaptığımız hastalarımıza aylar sonraya mamografi, kolonoskopi, ultrason, MR randevusu veriliyor. Hastalarımız ilaç bulamıyor, bulsalar da almaya paraları yetmiyor” dedi.

‘Sağlık Bakanlığı elinde sopa, toplumun sağlığını tehdit ediyor’

“Ay sonunda ne ücret alacağımızı bilemiyoruz. Bu ay bebeklerimize yapacağımız aşılar gelecek mi, bilemiyoruz. Günde 60-70 hasta bakmazsak işimizden olacak mıyız, bilemiyoruz. Sağlık Bakanlığı elinde sopa ile bizi ve toplumun sağlığını tehdit ediyor” diyen Tarla, “Başka bir sağlık sistemi mümkün” diyerek taleplerini sıraladı:

  • Aile Sağlığı Merkezleri’nin (ASM) fiziki ve tıbbi donanımı kamu tarafından sağlanmalıdır.
  • ASM’lerde hekim başına düşen nüfus 2 bin kişiyi aşmamalıdır.
  • Aile hekimliğinde güvencesiz ve kadrosuz istihdam kabul edilmemelidir.
  • ASM çalışanlarına insanca yaşamaya yetecek düzeyde, kesintisiz maaş ödenmelidir.
  • Sağlıkta şiddetin önlenmesi için etkili ve caydırıcı bir yasa çıkarılmalıdır.

’14 Mart’ta üretimden gelen gücümüzü kullanacağız’

Toplantının ardından söz alan sağlık emek ve meslek örgütü temsilcileri, Sağlık Bakanlığı’nın birinci basamak sağlık hizmetlerindeki sorunları çözmek yerine yeni sorunlar yaratan düzenlemeler dayattığını ifade etti. Sağlık emekçilerinin iş güvencesizliği, düşük ücretler, ağır çalışma koşulları ve sağlıkta şiddete karşı mücadelesini sürdüreceği vurgulandı. 14 Mart’ta üretimden gelen güçlerini kullanacaklarını belirten sağlık emekçileri, tüm halkı ve demokratik kitle örgütlerini mücadelelerine destek vermeye çağırdı.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu