Suriye Halkları Dayanışma Platformu, Suriye’de Alevi halkına yönelik katliamları protesto etmek ve bölge halklarıyla dayanışmayı büyütmek amacıyla “Ortadoğu’daki siyonist-emperyalist saldırganlığa karşı dayanışma ve direniş konvoyu” düzenledi. Antakya’dan yola çıkan konvoy, Samandağ’da bulunan Hızır Parkı önünde son buldu.
Platform adına açıklama yapan Oya Nur, Suriye’de Alevilere ve ezilen halklara yönelik katliamları “insanlık suçu” olarak nitelendirdi. 2011’den bu yana Suriye topraklarında süren savaşın başlıca sorumlularının ABD emperyalizmi, Siyonist İsrail ve bölgedeki gerici devletler olduğunu ifade eden Nur, bu güçlerin radikal dinci çeteleri destekleyerek bölgeyi bir “halklar cehennemine” çevirdiğini vurguladı.
“Çeteler yalnızca Alevileri değil, Kürtleri, Hristiyanları ve kadınları da hedef alıyor”
Nur, Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) öncülüğündeki grupların emperyalistlerin onayıyla Lazkiye, Tartus, Hama ve Humus kırsallarındaki Alevi köylerine saldırdığını, kadın ve çocukların da bu saldırılarda katledildiğini dile getirdi. Açıklamada, bu grupların sadece Alevileri değil; Kürtleri, Hristiyanları, Dürzileri, İsmailileri, Ermenileri, Ezidileri, Süryanileri ve kadınları da hedef aldığına dikkat çekildi.
“Hatay Belediyesi’nin İdlib kararı katliamları meşrulaştırma hamlesidir”
Hatay Büyükşehir Belediyesi’nin İdlib’i “kardeş şehir” ilan etmesine tepki gösteren Nur, bu kararın, Suriye’deki katliamları meşrulaştırma ve görünmez kılma anlamına geldiğini söyledi. Alevi halkına yönelik saldırılar karşısında sessiz kalmanın, insanlığa karşı işlenen suçlara ortak olmak anlamına geldiğini vurguladı.
“Sokakta, medyada, her alanda mücadeleyi büyütelim”
Suriye Halkları Dayanışma Platformu açıklamasının sonunda tüm devrimci, demokratik ve ilerici güçlere çağrıda bulunarak şu talepleri dile getirdi:
- Alevilere, Kürtlere ve diğer ezilen halklara yönelik tüm saldırılar derhal durdurulmalı,
- HTŞ ve benzeri cihatçı örgütlere verilen her türlü siyasi ve askeri destek kesilmeli,
- Suriye’nin geleceği halkların eşit, özgür ve laik iradesiyle şekillenmeli.
Açıklama, “sokakta, meydanlarda, medyada, her alanda dayanışmayı büyütme” çağrısıyla son buldu. (Evrensel)
