Güncel

Şebnem Korur Fincancı beraat etti

Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, “TCK’nin 301. maddesine muhalefet” gerekçesiyle yargılandığı davada beraat etti.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) eski Merkez Konseyi Başkanı ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, “TCK’nın 301. maddesine muhalefet” gerekçesiyle yargılandığı davada beraat etti.

İstanbul 69. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın üçüncü duruşmasında Fincancı ve avukatı Oya Meriç Eyüboğlu mazeret bildirerek katılmadı. Duruşmayı, TİHV Genel Başkanı Metin Bakkalcı, TİHV İstanbul Temsilcisi Ümit Efe, Uluslararası Af Örgütü, MLSA ve birçok gazeteci izledi.

Savcı, esas hakkındaki mütalaasında Fincancı’nın davaya konu olan söylemlerinin suç unsurları oluşturmadığı gerekçesiyle beraat kararı verilmesini talep etti. Mahkeme, savcının mütalaası doğrultusunda Fincancı’nın beraatine karar verdi.

Fincancı, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) aracılığıyla yapılan bir şikâyet üzerine yargılandı. Fincancı, YouTube kanalında katıldığı bir programda, Orhan İnandı’nın işkenceye maruz kalmış olabileceğini belirtmişti. Bu yorumlar, Fincancı’nın TCK’nın 301. maddesi kapsamında yargılanmasına sebep olmuştu.

Uluslararası Af Örgütü’nden açıklama

Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi, adli tıp uzmanı Şebnem Korur Fincancı’nın Türk Ceza Kanunu’nun 301. maddesi uyarınca “Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti devletini, devletin kurum ve organlarını aşağılama” suçundan yargılandığı davada beraat etmesi üzerine bir açıklama yayımladı.

Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Kampanyalar Direktörü Ece Milli, “Şebnem Korur Fincancı hakkında verilen beraat kararı, kovuşturma sürecinde Fincancı’ya yöneltilen suçlamaların tamamen temelsiz olduğunu ortaya koyuyor” dedi.

“Katıldığı bir programda insan hakları çalışmaları kapsamındaki açıklamaları nedeniyle yargılanan Fincancı’nın ifadeleri, cezai yargılama bir kenara bir soruşturmanın dahi konusu olmamalıydı” diyen Milli, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Beraat kararını memnuniyetle karşılamakta birlikte, Fincancı’nın haklarını kullanması ve bir insan hakları savunucusu olarak rolünü yerine getirmesi sebebiyle, Yargıtay’da bekleyen bir mahkumiyet kararı da dahil olmak üzere, defaatle temelsiz kovuşturmalara maruz bırakıldığını da biliyoruz.

Türkiye yetkilileri, hukuk sistemini, işlerini yapan Fincancı gibi insan hakları savunucularını taciz etme ve engelleme amacıyla cezalandırıcı bir şekilde kullanmaya son vermelidir. Devletler, insan hakları için elverişli bir ortam sağlamakla yükümlüdür.”

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu