
İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, yaklaşık 60 gün önce Halkların Demokratik Kongresi’ne (HDK) yönelik operasyonlar kapsamında tutuklanan siyasetçiler, gazeteciler, yazarlar ve sosyalistlerle dayanışmak amacıyla Bakırköy Kadın Hapishanesi önünde bir basın açıklaması düzenledi. Açıklamayı platform adına Nilay Ulaş okudu.
“Yargı sopası emekçi halkın tepesinde sallanıyor”
Açıklamada iktidarın uzun süredir yargıyı bir sopa olarak kullandığı ifade edildi. Nilay Ulaş, “İktidar ve arkasındaki sermaye güçleri yıllardır ellerindeki yargı sopasını emekçi halkın başında sallandırıyor,” diyerek baskı politikasının sistematik olduğunu vurguladı.
İşçilerden gençlere, kadınlardan öğrencilere kadar birçok kesimin en küçük protestosunun bile gözaltı, tutuklama ve polis şiddetiyle bastırılmaya çalışıldığını belirten Ulaş, “Ezilen ve sömürülen milyonların en ufak tepkilerine dahi tahammülü olmayan saray iktidarı her türlü başkaldırıyı, bir araya gelişleri, kitlelerin birleşik mücadele etmesinin olanaklarını baskıyla, zorla ezmeye çalışıyor,” ifadelerini kullandı.
“Tutuklamaların nedeni halkların hak mücadelesi”
Basın açıklamasında HDK operasyonları kapsamında tutuklananların çoğunun iddianamesinin hâlâ hazırlanmadığı hatırlatan Ulaş, “Çünkü şunu açık açık söyleyemiyorlar: Tutuklanan arkadaşlarımız işçilerin insanca yaşam mücadelesini savunduğu için, gençlerin parasız, bilimsel, demokratik eğitim hakkını savunduğu için, kadınların şiddetsiz, eşit ve özgür bir yaşam mücadelesini savunduğu için, halkların demokratik ve bir arada yaşam mücadelesini savunduğu için veya bu mücadeleleri, bu talepleri haber yaptıkları için tutuklandı” dedi.
Açıklamada, baskı ve yoksulluk politikalarına karşı direnen işçilerin mücadelesine de değinildi. Ulaş, “Saray iktidarının ucuz emek sömürüsüne, yoksulluğa ve ağır çalışma koşullarına dayanan ekonomik programı, grev yasaklarını tanımayarak yırtıp atarak taleplerini kazanan metal işçilerinin mücadelesi ile delindi,” diyerek Antep Başpınar’dan İzmir’e, İstanbul’dan Kocaeli’ye kadar ülke genelinde süren işçi direnişlerine dikkat çekti.
Kadınların 8 Mart’ta, gençlerin ise 19 Mart operasyonlarına karşı sokakları doldurduğunu belirten Ulaş, “İstanbulluların iradesini gasp etmeye çalışanlar karşılarında başta gençler olmak üzere milyonlarca İstanbullu emekçiyi buldular,” dedi.
“Mücadele bayrağı ellerde dalgalanıyor”
Tutuklananların bu mücadelelerin doğal bir parçası olduğunu ve onların geçici olarak bıraktıkları bayrağın başka ellerde dalgalandığını ifade eden Ulaş, şöyle konuştu:
“Onların geçici bir süreliğine bizlere devrettikleri mücadele bayrağı, cesaretle barikatı aşarak kitleleri sokağa döken İstanbul Üniversitesi öğrencilerinin ellerinde dalgalandı. Saraçhane’de, Maltepe’de ve İstanbul’un her yerinde mahallelerde, semtlerde haklarına ve iradesine sahip çıkan İstanbullu emekçilerin ellerinde dalgalandı.”
Açıklama, yaklaşan 1 Mayıs öncesinde ortak mücadele çağrısıyla sona erdi. Ulaş, tüm emek ve demokrasi güçlerini hukuksuz tutuklamalara karşı birlikte hareket etmeye davet etti:
“Emeğimiz için, haklarımız için, bağımsız demokratik yargı ve adalet için, sendikal hak ve özgürlüklerimizi kazanmak için, seçme seçilme siyaset ve örgütlenme özgürlüğü için, hukuksuzca tutuklu bulunan bütün arkadaşlarımızın serbest bırakılması için birleşelim, mücadele edelim!”