Yeni Kadın, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne ilişkin yazılı bir açıklama yayımlayarak, tüm dünyada artan ekonomik krizlerin, savaşların ve ırkçı politikaların kadınları nasıl derinden etkilediğini vurguladı. Açıklamada, Avrupa’da büyük sanayi şirketlerinin fabrika kapatma ve işçi çıkarma politikalarının işsizlik oranlarını arttırdığına dikkat çekildi. Almanya’da Ocak ayında işsizlik sayısının 2 milyon 869 bine, Fransa’da ise işsiz sayısının 5,2 milyona ulaştığı belirtildi. Ayrıca, Avusturya’da 500 bin kişilik işsizlik oranı ile İsviçre’deki %3 oranındaki artışa değinildi.
Kadınların bu süreçten daha fazla etkilendiği vurgulanan açıklamada, “Kadınların ev içindeki yeniden üretim ve bakım emeği yükü daha fazla artarken, düşük ücretlerle güvencesiz işlerde çalışması, ilk vazgeçilen olarak işsiz bırakılması devam ediyor” denildi. Ayrıca, kadın yoksulluğunun göçmen ve mülteci kadınlar arasında daha derinleştiği belirtildi.
Irkçı ve faşist politikaların da kadınlar üzerindeki etkisi üzerine yapılan değerlendirmede, özellikle Avrupa’da yükselen ırkçı-faşist partilerin, göçmen ve mülteci kadınları hedef aldığının altı çizildi. Açıklamada, bu partilerin kadınları “kuluçka makinası” olarak gördükleri ve toplumsal yaşamlarını yeniden dizayn etmeye çalıştıkları ifade edildi.
Yeni Kadın, mültecilerin yaşadığı zor koşulları da dile getirdi. Avrupa’daki mülteci kamplarında artan ırkçı-faşist yasalar nedeniyle, “sosyal hakların gasp edilmesi” ve “sınır dışı işlemlerinin hızlandırılması” gibi uygulamaların, mülteciler arasında intihar vakalarını artırdığına dikkat çekildi. Bu vakaların çoğunlukla genç erkekler arasında yaşandığı belirtilse de, genç kadınların da bu durumdan etkilendiği ifade edildi.
8 Mart’ın, tüm bu sorunlara karşı yükseltilmiş bir direniş çağrısı olduğunu vurgulayan Yeni Kadın, “Bu yıl 8 Mart’ta yerli ve göçmen kadınlar olarak hep birlikte sokaklarda enternasyonal kadın mücadelesini güçlendirmek” gerektiğini ifade etti ve dünya halklarının mücadelesinin savaş, kriz, yoksulluk ve sömürüye karşı tek çözüm olduğu vurguladı.
Açıklama şu şekilde sonlandırıldı: “Öyleyse bu yıl alanları; 8 Mart 1857’de New York’ta polis kurşunlarıyla katledilen onlarca işçi kadının, 8 Mart 1911’de diri diri yakılan New Yorklu 129 tekstil işçisi kadının, 1917 Şubatı’nda Rus Çarını deviren mücadeleci kadınların ve daha nicelerinin devrimci dirençlerini kuşanarak doldurmalıyız.”
