
Komünist önder İbrahim Kaypakkaya’nın ölümsüzlüğünün 52. yıldönümünde, Çorum’un Sungurlu ilçesine bağlı Karakaya köyündeki mezarına yönelik devlet ablukası sürüyor.
Köy mezarlığının yanına kurulan jandarma karakolu ve 24 saatlik kamera gözetimiyle birlikte, Kaypakkaya’nın mezarı uzun süredir sıkı bir denetim altında tutuluyor.
Devletin “mezar korkusu”, Proletarya Partisi kadrolarından Armenak Bakır’ın mezarına yönelik saldırılarla da kendini gösteriyor. 13 Mayıs 1980’de Elazığ’ın Karakoçan ilçesinde bir çatışmada ölümsüzleşen Bakır’ın cenazesi, ailesine teslim edilmeden, kimseye haber verilmeden gizlice defnedildi.
Yoldaşları, Armenak Bakır’ın “Ölürsem beni Munzur’un zirvesine gömün” vasiyetini yerine getirmek üzere, cenazesini gizlice mezarından çıkararak Munzur Dağları eteklerindeki Mazgirt’in Faraç (bugünkü adıyla Akdüven) köyüne taşıdı ve orada yeniden defnetti.
Ancak devlet onun adını ve anısını hedef almaya devam etti. Mezarı tam yedi kez tahrip edildi, mezar taşı kırıldı, yerinden söküldü. Her seferinde yoldaşları mezar taşını yeniden yaptı, adını yeniden yazdı.
Son olarak Armenak Bakır’ın mezarı, Nazımiye’nin Aşağı Xarik (Aşağı Doluca) köyüne taşındı. Bugün orada duruyor. Ancak baskılar hâlâ sürüyor. Armenak Bakır’ın mezar taşına ismi hâlen yazılamıyor.