DünyaGüncel

ATİK: ABD’de Direnen Göçmenlerin Yanındayız!

ATİK, ABD’nin Kaliforniya eyaletine bağlı Los Angeles şehrinde, göçmenlere yönelik başlatılan saldırılara karşı gelişen direnişi selamladı.

“ABD’nin Kaliforniya eyaletine bağlı Los Angeles şehrinde, göçmenlere yönelik kapsamlı bir baskı dalgası başlatıldı. Federal Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Birimi (ICE) tarafından yürütülen operasyonlar, çok sayıda kentte kitlesel gözaltılar ve sınır dışı tehditleriyle sonuçlandı.” sözlerine yer verilen açıklamada “özellikle Latin Amerikalı göçmenlerin hedef alındığı bu uygulamalara karşı birçok bölgede protestolar ve sivil itaatsizlik eylemleri düzenleniyor. ABD yönetimi, yaşananları “güvenlik önlemi” olarak sunarken, Kaliforniya eyaleti yetkilileri bu adımları anayasal haklara aykırı ve keyfi olarak değerlendirdi. Eyalet yönetimi, Los Angeles’a sevk edilen binlerce Ulusal Muhafız ve askeri personelin geri çekilmesi için federal hükümete karşı yasal süreç başlattığını duyurdu.” denildi.

“Göçmenliği yaratan, tam da bu sistemin kendisidir!”

Los Angeles, Santa Ana, Compton ve San Francisco gibi şehirlerde hem operasyonlar hem de kitlesel gösteriler eşzamanlı şekilde devam ediyor. Gözaltına alınanlar arasında uzun süredir ülkede yaşayan, çalışma ve eğitim hakkına sahip göçmenler de bulunuyor. Bu gelişmeler, yalnızca yerel bir güvenlik politikası olarak değil, daha geniş çaplı bir siyasi yönelimin göstergesi olarak okunuyor. Emperyalist sistemin iç krizleri derinleşirken, göçmenlere yönelik baskılar da hem ABD’de hem Avrupa’da yeni bir evreye girmiş durumda.

ABD’de yaşananlar yeni değil; fakat daha organize, daha militarist ve daha pervasız bir aşamaya geçildiğinin açık göstergesidir. Emperyalist kapitalist sistemi yaşadığı krizin faturasını göçmenlere kesmeye çalışmaktadır. Oysa göçmenliği yaratan, tam da bu sistemin kendisidir!

Yüzyıllardır süren sömürü, savaş, çevresel yıkım ve siyasi müdahalelerle halkları yerinden eden; onları yoksulluk ve güvencesizlik içinde yaşamaya zorlayan bu düzendir. Bugün ABD’ye, Avrupa’ya ulaşmaya çalışan milyonlarca insan; bu saldırılardan kaçmaktadır. Şimdi ise bu insanlar “kriz yaratan unsur” gibi sunularak hedef haline getirilmektedir.

Avrupa’da Sistematik Göçmen Düşmanlığı Yükseliyor

Göçmen karşıtı politikalar sadece ABD’ye özgü değil. Avrupa’da da benzer bir yönelim hem söylem hem yasa düzeyinde pratikleşmektedir. Özellikle son yıllarda çıkarılan yasalar, göçmenleri sosyal yaşamdan, hukuki güvenceden ve temel insan haklarından dışlayan açık bir programın parçasıdır.

Fransa’da çıkarılan “Göç Yasası”, oturum hakkı ve aile birleşimi gibi temel haklara ciddi kısıtlamalar getirirken; barınma, sağlık ve eğitim gibi hizmetlere erişimi zorlaştırıyor. Almanya’da yürürlüğe giren “Sınır Dışı Yasası” gözaltı sürelerini uzatıyor, sınır dışı işlemlerini hızlandırıyor ve polise geniş yetkiler tanıyor.

 İtalya ve Yunanistan, Akdeniz’den gelen mültecileri kurtarmaya çalışan sivil toplum kuruluşlarını kriminalize ediyor; denizde ölüme terk edilen insanlar AB tarafından görmezden geliniyor.

AB genelinde, “Avrupa Sığınma Sistemi Reformu” sınırların daha fazla militarize edilmesini, mültecilere yönelik toplu geri gönderme uygulamalarının yaygınlaşmasını meşrulaştırıyor. Tüm bu düzenlemeler, göçmenleri “istenmeyen” ilan ederken, ucuz ve güvencesiz işgücü olarak çalıştırılmalarını kolaylaştırmakta; toplumsal dışlama ile ekonomik sömürü birlikte yürütülmektedir.

Emperyalizm Göçmenleri Suçlayarak Kendini Aklayamaz!

Krizin sorumlusu göçmenler değil; bu çürümüş ve saldırgan sistemin kendisidir. Trump ve benzeri siyasal aktörler, yalnızca kişisel bir nefretin değil, emperyalist sistemin kriz karşısındaki temel refleksinin sözcüsüdür. Bu refleks, dışarıdan geleni suçlayarak içerideki sınıfsal çelişkileri gizlemek üzerine kuruludur. İşsizlik, sosyal çöküş gibi sorunlar; göçmenlerin değil, kapitalist sömürünün ve emperyalist savaşların sonucudur. Bugün ABD’de yaşananlar, Avrupa’nın dört bir yanındaki saldırgan göçmen politikalarıyla birleştiğinde, ezilenler için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır.

Baskıya, Sınırlara Karşı Birlik ve Direniş

Biz Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu (ATİK) olarak bu saldırılara sessiz kalmıyoruz! Göçmen işçilere yönelik her türlü saldırı, hepimize yöneliktir. Irkçı, faşist, ayrımcı politikalara karşı sesimizi yükseltiyor, direnen göçmenleri ve halkları selamlıyoruz. Göçmenlere yönelik baskılara, sınır dışı tehditlerine, sömürüye ve dışlamaya karşı her yerde örgütlenelim! Irkçılığın her biçimine karşı tek ses, tek yumruk olalım!

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu