İSTANBUL – Gözaltında kaybedilenlerin akıbeti açıklansın, failler yargılansın, adalet sağlansın talebiyle bir kez daha Galatasaray’da toplanan Cumartesi Anneleri/İnsanları, bu hafta Süleyman Cihan’ın ve Emine Ocak’ın sesini taşıdı.
12 Eylül faşist darbesi döneminde işkenceyle katledilen Süleyman Cihan’ın kardeşi Ahmet Cihan, dosyanın delillerine rağmen kapatıldığını belirtti. Emine Ocak’ın kızı Maside Ocak ise, annesinin hakikat ve adalet mücadelesine sonuna kadar bağlı kalacaklarını ifade etti.
Ahmet Cihan, savcılığın bile Süleyman Cihan’ın öldürüldüğünü kabul ettiğini hatırlattı. “Dosyalar açık, takipler düzenli yapıldı, failler belli ama yargı önüne çıkarılamıyor” diyen Cihan, bu cezasızlık politikalarının tüm kayıp dosyalarında sürdüğünü vurguladı.
“Devletin işlediği suçlarda zaman aşımı olmaz”
Cihan, 2012’de yeniden açılan dosyanın iki yıl sonra zaman aşımı gerekçesiyle kapatıldığını söyledi. “Bu suçlar insanlığa karşı işlenmiştir. Failleri korumak hiçbir hukukta kabul edilemez” diyerek yargıya ve devlete seslendi.
“Bu dosyayı istemekten vazgeçin, yoksa başınıza işler gelir”
1986’da Süleyman Cihan dosyasını birlikte takip ettiği avukat Kürşat İstanbullu’nun, savcılık tehditleri nedeniyle ülkeyi terk etmek zorunda kaldığını ve sürgünde hayatını kaybettiğini söyleyen Ahmet Cihan, bu durumun da ayrı bir utanç olduğunu vurguladı.
“Siz madem kaybettiniz, bari naaşını verin”
Emine Ocak’ın son ana kadar verdiği mücadeleye değinen Ahmet Cihan, “Mezar yerleri belli, kayıtlar mevcut. Ama hala adım atılmıyor. Emine Ana’nın tek isteği buydu: Kayıplar bulunsun, adalet sağlansın, bir mezar yapılabilsin” dedi.
Maside Ocak, annesinin direnişini “sadece bir siyaset değil, bir ahlak, bir vicdan çağrısı” olarak niteledi. “Kayıplar benim vicdanımdır” diyen Emine Ana’nın bu sözünü miras bildiklerini söyledi. Annelerinin sabrını, umudunu, direncini yaşatacaklarını vurguladı.
“Bu sadece bir meydan değil, direnişin tanığıdır”
Maside Ocak, “Karşı binalar, elektrik telleri, kuşlar, çantasındaki yem, astığı her fotoğraf bu direnişin tanığıdır” dedi. Talepler karşılanana kadar meydanı terk etmeyeceklerini, her Cumartesi burada olacaklarını belirtti.
Eylem, gözaltında kaybedilenlerin isimlerinin okunması ve bariyerlerin arkasına karanfillerin bırakılmasıyla sona erdi.
