
Küresel Sumud Filosu ile dayanışma amacıyla dün düzenlenen yürüyüşte binlerce kişi Taksim Tünel’den Şişhane Meydanı’na yürüdü. Filistin Eylem Komitesi ve destekçileri, Gazze ablukasını kırma girişimini selamlayarak İsrail’e yönelik politikaların ve uluslararası sessizliğin kınandığı talepleri yineledi.
Yürüyüşe katılanlar “Soykırıma ve işgale karşı Filistin halkının, ablukaya karşı Sumud Filosunun yanındayız” yazılı pankartlar taşıdı. Tünel’den başlayan kortejde sık sık “Nehirden denize özgür Filistin”, “Filistin’e özgürlük, İsrail’e boykot”, “Kınamak yetmez, direnişe destek ol” ve “Her yer Filistin, her yer direniş” sloganları atıldı.
“Dünya tarihinin en büyük sivil dayanışma hareketi”
Eylemde konuşan Küresel Sumud Filosunu Gazze’ye uğurlayan Görkem Duru, filoyu “dünya tarihinin en büyük sivil dayanışma hareketi” olarak nitelendirdi. Duru, filonun taleplerini “Abluka yıkılacak, soykırım son bulacak, Filistin halkı kazanacak” sözleriyle özetledi ve tüm halkları ile hükümetleri harekete geçmeye çağırdı.
Duru, Türkiye hükümetine de seslenerek “İsrail’le tüm ilişkiler kesilmeli; silah ambargosu, diplomatik ve ticari ilişkilerin sonlandırılması” talebinde bulundu. Konuşmanın ardından, Sumud Filosu’na ait Sirius gemisinden gönderildiği belirtilen mesaj okundu.
Gemiden gelen mesaj: “Bekleyecek zaman yok”
Sirius gemisinden gönderildiği aktarılan mesajda, Sumud Filosu aktivistlerinin 19 gündür denizde oldukları, çeşitli saldırılar ve zorluklarla karşılaştıkları ifade edildi. Mesajda ayrıca, dünya çapında süregelen seferberliğin önemine vurgu yapılarak, hükümetlere İsrail ile ilişkilerini kesme ve filonun güvenliğini somut eylemlerle garanti altına alma çağrısı yinelendi: “Bekleyecek zaman yok, ilişkiler hemen kesilsin!”
“Soykırım sürüyor”
Yürüyüşün sonunda Şişhane Meydanı’nda okunan Filistin Eylem Komitesi’nin basın açıklamasında, İsrail’in iki yıldır sürdürdüğü işgal ve soykırım saldırılarının kapsamlı kara harekâtıyla devam ettiği, saldırılarda katledilenlerin sayısının 60 bini aştığı ve abluka nedeniyle açlıktan ölenlerin sayısının 400’ü geçtiği hatırlatıldı.
Açıklamada, “İşgal devleti İsrail’in ağır abluka eşliğindeki soykırım saldırıları ve başlatılan kara harekâtı sonucu Filistinlilerin toprağından sürülmesinin amaçlandığı” savunuldu ve Filistin halkının “yüz yıldır olduğu gibi bugün de direniş kararlılığına sahip” olduğu vurgulandı.
İktidarın her gün Filistin hamaseti yaparken, İsrail işgal ordusunun uçakları ve tanklarının, Türkiye’den geçen petrolü kullandığına işaret edilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Türkiye’deki askeri üsler soykırımcı orduya istihbarat akışını sürdürüyor. Filistin halkı varlık savaşı verirken, biz bu suç ortaklığını hedefimizde tutacağız. Biz, Filistin halkının direnişinin sömürgeciliğe ve ırkçılığa karşı bir direniş olduğunu görüyoruz ve bu direnişin zafere ulaşması için sorumluluk taşıyoruz. Filistin’deki ırkçı, soykırımcı Siyonist rejimin normalleştirilmesine izin vermeyeceğiz. İsrail’e Tam Ambargo ilan edilene, bu gayrimeşru rejim tecrit edilip ortadan kaldırılana kadar mücadeleyi elden bırakmayacağız.
Emperyalistlerle özgürlük isteyen halkların mücadelesi asırlardır sürüyor. Bugün Filistin toprakları bu mücadelenin en keskin cephesidir. Bizim safımız Filistin halkı ve onun kararlılığını kuşanan Sumud Filosu’nun safıdır. Bu mücadele zafere ulaşacak ve Filistin nehirden denize özgür olacak!”